Olay TV’de Mehmet Çatakçı’nın sunduğu “Sıcak Gündem” programının canlı yayın konuğu olan Kalkınma Bakanı Sayın Cevdet Yılmaz, ekonomi konularının yanı sıra genelde ülke, özelde ise Bingöl’e dair önemli hususları değerlendirdi. Yöneltilen soruları da yanıtlayan Bakan Yılmaz, eğitim, sağlık ve ulaşımdaki yatırımları da anlattı.
Program sunucusu Mehmet Çatakçı’nın “Her hafta sonu Bingöl’e gidiyorsunuz. Bingöl bakan çıkartmamıştı, sizinle birlikte Bingöl’ün yüzü de gülmeye başladı. Sadece Bingöl değil o bölgenin, Erzurum, ondan sonra Ağrı, Kars…” sözleri üzerine “Her tarafa hizmet etmeye çalışıyoruz” cümlesiyle karşılık veren Bakan Yılmaz, Çatakçı’nın “Bingöl’ü bildiğim için şimdiye kadar ekonomiden istenilen payı alamamıştı. Şimdi ki yatırımlarınız nasıl, hem Bingöl’ü, hem de bu bölgedeki yerel seçime giderken vatandaşa neleri aktaracağız?” sorusuna da şu yanıtı verdi.
Yılmaz: “Şunu çok açık ve net söylemek isterim: Gerçekten geçmişte Doğu’nun, Güneydoğu’nun edebiyatı çok yapıldı, romanlar yazıldı, filmler çekildi değil mi? Doğu, Güneydoğu’da çok edebiyat yapıldı. Ama somut iş yapmaya gelince, yatırım yapmaya gelince maalesef pek fazla bir şey yapılmadı, göstermelik bir şeylerle geçiştirildi. İlk defa Başbakanımızın verdiği büyük önemle, AK Parti politikalarının bunu önceliklendirmesiyle, ilk defa Doğu’ya, Güneydoğu’ya cumhuriyet tarihinde bu kadar geniş yatırımlar yapıldı, Bingöl’de bundan payını aldı. Sadece Bingöl değil bir örnek olarak sadece ben Bingöl’ü anlatacağım, aslında bütün iller bundan payını aldı” dedi.
Konuşmasında Bingöl örnekleriyle devam eden Bakan Yılmaz, şunları kaydetti.
“FAKÜLTE HAYAL İKEN ÜNİVERSİTEMİZ VAR ŞİMDİ”
Bakın Bingöl örneğinden konuşalım, bizim için üniversite bir hayaldi. Yani ben hatırlıyorum, dernek kurulmuştu, Bingöl’de bir fakülte açılsın diye. Hani Bingöl’e bir fakülte olsun diye. Bırakın üniversiteyi, hayal dahi edemiyorduk. Elazığ Fırat vardı, Erzurum vardı birkaç tane yerde merkezde Van’da vardı. Ve bakın şu anda Bingöl Üniversitemiz kuruldu. 2007’de öğrenci sayımız ne kadar biliyor musunuz? Şu an 9 bin. Çalışan sayısı sadece Bingöl Üniversitesi’nde 850. Bir de burada bir çağrı merkezi kurduk, 500’ün üzerinde dönemsel değişiyor ama genç kızımız, genç delikanlımız orada iş imkânına kavuşmuş oldu. Şimdi bir üniversite şehri olduk, 7 tane fakültemiz var, en son diş hekimliği fakültesi kuruldu, enstitülerimiz, programlarımız şimdi artık ilçelere yavaş yavaş bunları yaymaya başlayacağız. Bakın bir tek üniversite örneği dahi 5 yılda geldiğiniz yeri gösteriyor.
DUBLEYOL 30 KAT ARTTI
Diğer taraftan ulaşıma ciddi yatırım yaptık, ulaştırma sektörü kalkınmanın en temel, en kritik sektörü.
Medeniyettir. Erişemediğiniz, ulaşamadığınız yer sizin değil! Ekonomik olarak da sizin değil. Dolayısıyla, ulaşım kalkınmanın temel sektörlerinden buraya ciddi yatırım yaptık. 2002 yılında Bingöl’de duble yol 5 kilometre. İşte göstermelik bir şeyler yapılmış. Bugün geldiğimiz noktada 130 kilometre, yani 30 kat artmış. Bu ciddi bir artış! Türkiye genelinde 3 kat artarken, Bingöl’de 30 kat artmış. Ve şimdi Erzurum, Bingöl, Diyarbakır güzergâhında çalışmalar yürüyor. Asıl bunu tamamladığımız zaman Karadeniz’i, GAP’a bağlayacağız. Yani Erzurum ve Bingöl üzerinden, Diyarbakır üzerinden GAP’a bağlayan çok ana güzergâhta Bingöl tam bir kavşak noktası olacak. Doğu, Batı eksenin de Elazığ’la Muş’u bitirdik zaten, bir de ileri de adım adım orayı da yapmaya çalışıyoruz Erzincan bağlantısını da yaptığımız da tam bir kavşak noktası ve kalkınmada da bu çok önemli. Hizmet sektöründe olsun, turizmde olsun her alanda.
“SAĞLIKTA KOĞUŞ SİSTEMİ BİTECEK”
Diğer önemli unsur sulama projelerimiz, göletlerimiz, barajlarımız yıllarca durmuş yatırımlar vardı. Bunları harekete geçirdik. Gülbahar Barajımızı tamamladık. Diğer taraftan Küçükdağ, göletler sulama çalışmalarına büyük ağırlık verdik bu dönemde. Hastanelere, sağlığa büyük yatırım yaptık. Bütün Türkiye’de olduğu gibi! Şu anda hastanesini yenilemediğimiz bir tek Kiğı ilçemiz kaldı. Onu da bu sene Allah kısmet ederse 15 yataklı yapacağız. Adaklı ilçemize 20 yataklı hastane yaptık, Solhan, Karlıova, Genç ilçelerimize 50 yataklı hastaneler kazandırdık.
Karlıova’dan kızaklarla Erzurum’a getireni gördük…
Şimdi paletli ambulanslarımız, her türlü imkânımız çok şükür böyle şeyler yaşanıyor. Diğer taraftan her türlü cihazları aldık tabi MR’lar, şunlar bunlar geçmişte hiç olmayan cihazlar. Yeni bir ağız diş sağlığı merkezi yaptık Bingöl’de. Devlet hastanemizi yeniliyoruz henüz bitmedi inşaatı devam ediyor, o koğuş sistemi bitecek medeni oda sistemine geçmiş olacağız, bütün bunlar sağlıkta devam ediyor.
EĞİTİM, DOĞALGAZ VE DİĞER YATIRIMLAR
Eğitimde okul öncesinden ilköğretime, liseye kadar çok ciddi yatırımlar yaptık. Kız çocuklarımız için özellikle yurtlar inşa ettik, köyden, kırsal alandan gelen çocuklarımızın bu ihtiyaçlarını giderdik ve öğrenci sayısında çok ciddi artışlar oldu bunun yansımalarını 5 sene sonra, 10 sene sonra daha iyi göreceğiz. Malum, eğitime yapılan yatırımın sonucu 1 yılda, 2 yılda görülmez ama göreceksiniz, 10 yıl sonra, 20 yıl sonra Doğu, Güneydoğu’da çok daha farklı geri dönüşümler gerçekleşmiş olacak.
Diğer taraftan, doğalgaz çalışmalarımız devam ediyor, BOTAŞ aşağı-yukarı bitirdi dağıtım ihalemizde yapıldı. Muş, Bingöl ve Bitlis bir paket olarak yapıldı Erzurum’dan gelen hat ve bu şekilde doğalgaza da Bingöl’ümüz kavuşmuş oluyor.
Kayak tesisi yapıyoruz, gençlik merkezleri yaptık, kültür merkezleri yaptık, Ilıcalar bölgemizde tesisler yaptık. Et ve Süt Kurumumuzu yeniledik adeta. 14 milyon TL yeniden inşa edildi. Çünkü hayvancılık bölgesi! Bakın, bu sene 50 milyon Türk Lirası’nın üzerinde bir kesim bekliyoruz Bingöl Et Balık Kurumunda. Kavurma tesisine kadar kurduk Et ve Süt Kurumu’nun içinde. Bingöl kavurması bir marka halinde de inşallah tüm Türkiye’de satılıyor, satılacak.
Organize sanayi bölgemizde tek bir işletme yoktu bakın 4-5 sene önce, bugün işletmeciler yer istiyorlar yer veremiyoruz. Artık nasıl genişletiriz diye tartışıyoruz Bingöl’ün organize sanayi bölgesini.
“İHMALİN TOZUNU ELEŞTİRELİM, AMA YATIRIMIN TOZUNU TAKDİR EDELİM”
Sayın Bakanım, bu şimdi büyük şehirlerden tekrar geri dönüşte başladı yavaş yavaş.
Şimdi başladı yavaş yavaş tam arzu ettiğimiz nokta da değil. İşte az önce konuştuk ya o çözüm süreci, o soru işaretleri tam bitsin, göreceksiniz ki, geriye dönüş daha da artacak. Şimdi nüfuslar yayınlandı biliyorsunuz. Geçtiğimiz bugün itibariyle Türkiye’mizin nüfusu artık böyle eskisi gibi insanları kapatıp da saymıyoruz. TÜİK de bana bağlı bir kurum. Nüfusumuzu artık her sene sonunda adrese dayalı sistem ve kurumsal nüfusumuzu birleştiriyoruz ilan ediyoruz. Son yıllar da artmaya başladı. Bingöl’ün nüfusu 265 bine çıktı. Birkaç yıl öncesine göre 10 bin civarında bir artış sağlandı. İstihdam rakamlarına bakıyorsunuz, kayıtlı istihdama, çok ciddi artışlar görüyorsunuz. Bütün bunlar sevindirici ama asıl etkiyi bu çözüm süreci, huzur süreci pekiştiği zaman çok daha iyi göreceğiz.
Belediyelerimizin yine alt yapısına çok ciddi yatırımlar yaptık, SUKAP dediğimiz bir program oluşturduk bu da Sayın Başbakanımızın bizzat ismini koyduğu bir program Su Kanalizasyon Alt Yapı Programı. İmkânı olmayan belediyelere ciddi destek sunduk, nüfusu 25 binin altında olanlara yüzde 50 hibe verdik. Kanalizasyon, alt yapı, içme suyu projelerine. Nüfusu 25 binden yüksek olanlara uzun vadeli, uygun koşullu krediler sağladık. Bingöl’de de, beldelerimiz de, ilçelerimiz de ve merkez de bütün o temel alt yapıları yeniliyoruz, o süreci yaşıyoruz. Bunların bazı sıkıntıları oluyor. İş yaparken ister istemez toz, toprak oluyor, çamur oluyor ama ben hep şunu söylüyorum: İhmalin tozunu eleştirelim, ama yatırımın tozunu eleştirmeyelim, takdir edelim.
Bunlar tatlı geçişler. Bakın birkaç sene sonra göreceksiniz bu Doğu’da, Güneydoğu’da temel hizmetlerimiz aşağı-yukarı tamamlanmış olacak. Ondan sonrası artık daha nitelikli işlere geçmiş olacağız. İşte özel sektörü geliştirme, sivil toplumun gelişmesi, kültürel faaliyetler, dış dünyayla ilişkiler artık o konuları daha üst düzey konuları tartışmaya başlayacağız.
HAVAALANI ŞEHRİN PSİKOLOJİSİNİ DEĞİŞTİRYOR
Havaalanımızı söylemeyi unuttum. Bakın o kadar hizmet var ki, Bingöl’e havaalanı yapılacak dense kaç kişi inanırdı Allah aşkına? Haftanın 7 günü İstanbul’dan Bingöl’e uçak kalkıyor ve üstelikte dolu bir şekilde gidip geliyor, Ankara seferleri de başladı. İstanbul Sabiha Gökçen talebi vardı. Hemşerilerimizin çoğu da o tarafta yaşayanlar, inşallah bu senenin ortalarına doğru oradan da seferler başlayacak. Bingöl artık havaalanı olan, üniversitesi olan, çevresine duble yollarla bağlanan, kırsal alanı ihya edilen, imar edilen, sosyal programları, destekleri olan, organize sanayi bölgesi olan, küçük sanayi siteleri olan, modern hastaneleri ve okulları olan bir şehre dönüşüyor. İşte gelişme dediğimiz, kalkınma dediğimiz bu. Bunu huzur ortamıyla, ekonomik olarak daha fazla yeni yatırımlarla büyüttüğümüz zaman Bingöl’de, çevredeki diğer bütün illerimizde çok farklı bir yere gelmiş olacak. Ama yanlış anlamayın, sadece Bingöl’e değil, bütün illerimize emin olun hizmet ettik, etmeye de devam edeceğiz.
Ankara’dan 12-13 saatte Bingöl’e gidiyordu, şimdi bir saatte gidiyor, yani bu artık bir medeniyet olayı.
Hem medeniyet, hem ekonomi olayı… Bakın havaalanı olan yere turist gider, havaalanı olan yere doktor gider, yatırımcı gider hepsi gider. Yani bu lüks değil artık, bu gerçekten kalkınmanın, gelişmenin önemli bir anahtarı, psikolojiyi bile değiştiriyor. Bakın havaalanı olan bir il, standardını yükseltmiş oluyor, şehrin psikolojisi değişiyor ben bunu bizzat yaşadım. Gerçekten o uçağın indiğini gördüğüm anda duygulanmamak mümkün değil.
BİNGÖL KAVURMASI…
Şimdi efendim, eskiden yatırımcılar diyordu ki yol yok, yani nasıl gideyim ithalatı, ihracatı nasıl yapayım? Şimdi düşünebiliyor musunuz yani kombina da, Bingöl kombinasında kesilen et kavurma olacak ve Türkiye’nin her tarafına duble yollarla…
Daha büyük fiyatla satılıyor. Çünkü kaliteli olduğu için. Hani bizim Doğu’nun eti çok daha kaliteli. Bingöl kavurmasını sordum, daha pahalıya satıyorlarmış. Et ve Süt Kurumu’nun satış reyonlarında ve bayağı da talep gören bir kavurma. Özel sektörde bu arada yaptı aynısını ve gerçekten bu potansiyelin harekete geçtiğini görüyoruz.
“OY NAMUSTUR. HİÇ KİMSENİN BUNA MÜDAHALE ETMEMESİ LAZIM”
Bilirsiniz, buranın yerel seçimlerde büyük bir vatandaş baskı altında oy kullandırılıyordu. Çünkü bu bölgede gerçekten büyük bir rahatsızlık vardı geçtiğimiz yerel seçimlerde. Bu seçimlerde sandık güvenliğimiz tam mı o bölgelerde, çünkü şey vatandaş hür, rahat oy verebilecek mi? Önemli olan bu.
İşin özü o, biz vatandaşın her türlü tercihine saygılıyız. AK Parti olarak her zaman bunu söyledik, söylemeye devam edeceğiz. Vatandaşımız özgür iradesiyle kimi faydalı görüyorsa, çoluk çocuğunun geleceği açısından, ülkesinin, milletinin, ilinin geleceği açısından neyi faydalı görüyorsa vicdanında, aklında bu muhasebeyi yapacak gidecek oyunu verecek. Oy namustur. Hiç kimsenin buna müdahale etmemesi lazım, hiçbir gücün buna müdahale etmemesi lazım. Müdahale edenler demek ki, halkın gönlünü kazanmamış insanlardır öyle değil mi? Baskı yapıyorsanız demek ki, siz halkın iradesine saygı duymuyorsunuz, halka inanmıyorsunuz, güvenmiyorsunuz demektir. Biz şuna inanıyoruz: Herkes kendisini anlatsın, politikalarını, projelerini, gelecek tasarımını anlatsın halkımız da özgür iradesiyle tercihini yapsın, hepimiz de çıkan sonuca saygı gösterelim. Bunun için tabi ki güvenlik güçlerimiz, devlet, hukuk elbette tedbirleri alacak ama buna herkesin sahip çıkması lazım, bütün partilerin de ben bu çağrıyı yapacağını düşünüyorum. Sadece AK Parti değil, bütün partiler, bütün siyasi kişilikler bu çağrıyı yapmalı ve buna yönelik olan tehditlere de hiçbir şekilde pabuç bırakmamız lazım. Halk olarak da, siyaset kurumu olarak da çünkü bu bizi yıpratır. Bakın özgür verilmemiş bir oyun bir değeri yok bana göre, gerçekten bir temsil gücü de yok. Özgür iradesiyle insanların verdiği oyun gerçek anlamda bir temsil gücü var, işte bunu hepimizin gözetmesi, koruması lazım. Ben inanıyorum ki bu seçimlerimiz çok daha huzurlu bir ortamda gerçekleştirilecek. Bunu bozmaya çalışanlara karşı da tabi ki devletimiz gerekli tedbirleri alacak.
“SLOGAN SİYASETİYLE İHTİYAÇLAR GİDERİLMİYOR”
Şimdi Hükümetin bu kadar yaptığı yardımlara bakıyorsunuz, bir de bakıyorsunuz o tarafın aldığı belediyelerdeki durum, yani hiçbir tabi verememiş durumda.
Biz şuna inanıyoruz: Yerel kalkınma, belediyecilik AK Partinin işi, AK Parti’nin kökeninde zaten yerel yönetim, belediyecilik var. Başbakanımız belediyecilikten geldi, gerçekten bu işi en iyi bilen kadrolar AK Parti’de ve bize yönelik tercihler olduğu zaman biz inanıyoruz ki, yerel kalkınmaya da AK Parti çok daha büyük bir destek, ivme katacaktır. Ve bazı yollarda görüyoruz muhalefet partilerini Doğu’da, Güneydoğu’da maalesef ideolojik yaklaşımlar, kimlik siyaseti, slogan siyasetiyle ihtiyaçlar giderilmiyor, hizmetler olmuyor. Keşke onlar da dönseler bu hizmetlere yoğunlaşsalar, ama görüyoruz ki maalesef o tür yaklaşımlar olan yerlerde hizmetler aksıyor, birçok hizmet yerine getirilemiyor. Ben gezdim Şırnak’ı da gezdim, Hakkâri’yi de gezdim, birçok yeri gezdik, gördük maalesef en temel birtakım hizmetlerin dahi yapılamadığını görüyoruz. Biz kimseye de adaletsizlik yapmadık, herkese de tamamıyla parasını gönderdik ve her türlü bütçesini de ayırdık. Ama biz şuna inanıyoruz: AK Parti’yle çok daha iyi hizmetler, kaliteli hizmetler ve diğer bütün sosyal taraflarla birlikte, sivil toplumla birlikte o ilin, o bölgenin kalkınmasına dönük olarak çok daha büyük hizmetler yapılacak inşallah.