
Barış ve Demokrasi Partisi tarafından verilen önerge lehine BDP grubu adına söz alan BDP Genel Başkan Yardımcısı ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken; “Kış boyunca burada Bingöl’le ilgili sorunları defalarca çeşitli şekillerde, Genel Kurul konuşmalarıyla, araştırma önergeleriyle, farklı platformlarda komisyon çalışmalarıyla, gündeme getirmeye çalıştık. Ancak, maalesef, Türkiye’de en fazla yetkiyi almış olduğunuz ilin sorunlarına karşı mevcut Hükümetin ve AKP’nin çok ciddi bir duyarsızlık içerisinde olduğunu tekrar buradan belirtmek istiyorum. Getirmiş olduğumuz bütün önerilere, bütün önergelere karşı şartlanmış bir ön yargı içerisinde red oyu kullanarak ve bütün taleplerimizi ve önerilerimizi red eden bir yaklaşım, maalesef, Bingöl’deki sorunların hâlâ can yakıcı şekilde devam etmesine ve bugüne kadar giderek bir kartopu gibi büyümesine sebep oldu. Bunlardan birisi de Hacılar köyündeki termal suyla ilgili ihale aşaması ve ihale sonrasında kamuoyunda yaşanan infial durumudur. Bingöl’ün diğer sorunlarıyla ilgili uluslararası anlaşmalar bölümünde de söz alıp Genel Kurula ve Türkiye kamuoyuna bilgilendirme amaçlı bir konuşma yapacağım. Ancak, özellikle bu Hacılar’daki termal suyla ilgili duyarlılığınızı Bingöl halkı adına sizlerden rica ediyoruz. Bakın, bu termal su bulunduğu zaman, termal su özelliklerine göre birinci derece kalite olarak belirtilmiş; 500 metre derinlikte, 70 santigrat derece sıcaklığında ve dakikada 30-35 litre gibi akışkanlığı olan bir özelliği var. Bu termal suyla ilgili ihale süreci, ihalenin devredilmesi, ihale sürecinden sonraki kamuoyunda oluşan tepkilerin tümü tamamen bir gizlilik içerisinde yürütülmüş ve deyim yerindeyse “Ben yaptım oldu, bitti.”ye getirilme gibi bir çalışma içerisine girilmiştir. Özellikle bizim buraya getirdiğimiz önergelerde sizler son derece ön yargılı yaklaşıp “ret” oyu kullandığınız için, ben durumun vahametini size AKP’li milletvekillerinin seçim beyanlarından ve şu anki beyanlarından izah edeceğim.” dedi.
“İhale süreci Bingöl basını ve kamuoyundan saklandı”
Termal suyla ilgili sürecinin gelişimini anlatan Baluken, Sürecin Bingöl basını ve kamuoyundan saklandığını söyledi. Baluken; “MTA’nın resmî web sitesinde yayınlanan bir ihale ilanıyla ihaleye çıkarılıyor. İhaleye giren tek bir firma oluyor ve bu firma da milyarlarca dolarlık getirisi olan bir termal kaynak suyu 470 bin dolar gibi çok komik bir rakama alıyor. Bununla ilgili daha önce Bingöl milletvekillerinin seçim bildirgelerinde kullanmış olduğu birtakım şeyleri burada sizlerle paylaşmak istiyorum. Bingöl Milletvekili -AK PARTİ adayı- Eşref Taş’ın seçim bildirgesinde belirttiği cümleler şunlardır: “Karlıova bölgemizde, Bingöl’e yaklaşık 45 kilometre uzaklıkta, MTA tarafından bulunan termal su saniyede 33 litre akmaktadır.” Termal suyun özelliklerini sayan Milletvekili Arkadaşımız, özellikle ısıtma sistemlerinde kullanılıp konut ve iş yerlerimizin ısınma ihtiyacının önemli ölçüde karşılanmasını gündeme getiriyor, burada yapılacak büyük bir turistik termal kompleksin bölgeyi ve ilimizi cazibe merkezi hâline getireceğini belirtiyor, aynı zamanda da bu termal suyun seracılıkta kullanılarak bölgede tarımla ilgili ciddi bir hamlesel çıkışın yapılacağını söylüyor. Eşref Taş’ın seçim bildirgesinde termal suyla ilgili kullanmış olduğu cümleyi aynen okuyorum: “Bu yatırımı gerçekleştirmemiz hâlinde ilimize milyar dolarlık bir ihracat getirisi sağlanacaktır.” Yani milyar dolarlık ihracat getirisi sağlayacak bir proje, 470 bin dolara, bir tek firmanın girdiği bir ihaleyle Bingöl kamuoyundan ve Türkiye kamuoyundan saklanarak -deyim yerindeyse- peşkeş çekiliyor. Burada şu hususu özellikle belirtmek gerekiyor ki ihale süreci 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Yasa’ya da tamamen aykırılık teşkil ediyor. Özellikle 13’üncü maddenin (b) bendinde özelleştirmeyle ilgili, süreçlerin tekelleşmesiyle ilgili yürütülen faaliyetlerinden dolayı iptaliyle ilgili düzenlemeler var. Bakın, bu ihaleyi alan firma, Öz Yapıcılar firması, şu anda Bingöl’de mevcut bulunan tüm termal suların işletme hakkını elinde bulunduran firmadır. Ilıcalar bölgesinde ve Hamamlar bölgesinde bulunan termal suyun işletme yetkisi Öz Yapıcılar şirketine aittir. Burada Öz Yapıcılar şirketinin Ilıcalar bölgesinde daha iyi rant sağlaması amacı ile il özel idaresi tarafından işletilen ve bölge halkının daha düşük fiyatlarla yararlandığı bir termal tesis de -deyim yerindeyse- atıl hâle getirilip bir harabeye çevriliyor. İl özel idaresi tesisi harabeye çevrildikten sonra Öz Yapıcılar şirketi mevcut termal sudan yararlanma fiyatlarına yüzde 50 zam yapıyor yani Ilıcalar bölgesinde termal suyu elinde bulunduran firma orada, o bölgede, o yörede, o köyde yaşayan insanlarımızın da şifa amacıyla termal sudan yararlanamayacağı şekilde bir rant sağlama girişimini devreye sokuyor. İşte, Ilıcalar’da böylesi bir rant arayışında olan firma, Hacılar’da da Bingöl için milyar dolarlık getirisi olacağı söylenen bir ihaleyi gizli saklı -deyim yerindeyse- kendisine peşkeş çektirilecek şekilde alıyor.” İfadelerini kullandı.
“Burada, tartışmalı, peşkeş çekilen bir ihale süreci var”
Suyun değerlendirilmesiyle daha önce yetkililer tarafından verilen beyanatları hatırlatan İdris Baluken, konuşmasının devamında şunları belirtti; “Burada, tartışmalı, peşkeş çekilen bir ihale süreci var. Bir kente milyar dolarlık getirisi olabileceği söylenen bir yatırım alanı var ancak bütün bu yatırım alanı bir iş adamının tekeline sokulacak şekilde işletilmiş ve AKP’nin yereldeki temsilcileri ve yöneticileri de bu işten rahatsızlar. Bu resimden sonra Bingöl halkının sizden beklentisi şudur: Burada bizler dile getirdiğimiz için bu araştırma önergesine “ret” oyu vermemeniz hem Bingöl kamuoyunun hem de bizim beklentimizidir. Bu ihale sürecinden başlayarak Bingöl’ün yaşamış olduğu sorunlarla ilgili bir araştırma komisyonunun kurulması ve çözüme yönelik önemli projelerin derhâl hayata geçirilmesiyle ilgili beklentiyi buradan ifade etmek istiyorum.”