9°
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bingöl Milletvekili ve Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy, basın temsilcileriyle bir araya geldi.
Karamsar tablonun derinleşerek devam ettiğini belirten Özsoy, “Şuan hem bölgede hem Türkiye genelinde siyasi istikrarsızlık her geçen gün derinleşiyor. Bizim bölgedeki savaş durumu bu mantıkla devam edilirse duracak gibi görünmüyor. Baharla birlikte daha da şiddetleneceğine dair tahminler var ve bunlar görünüyor. Toplumda barış için net bir irade ortaya çıkmazsa, gerçekten baharla birlikte çok daha kötü bir savaş atmosferine savrulabiliriz” dedi.
“ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ”
Savaş durumundan bir önce çıkmak için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Özsoy, “Şuan için ortada şöyle bir tablo var. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve etrafındaki bir grup, bütün parlamento ve parlamenter siyaseti de boşa çıkarmış durumda. ‘Bir seçilmiş başbakan bir seçilmiş cumhurbaşkanı olmaz’ diyerek açıkça, parlamentoyu tanımıyorum diyor. Bu söylediği Anayasaya aykırı bir suçtur ve bu suçu sistematik bir şekilde işliyor. Savaş durumunun önüne geçmek için yaptığımız bütün çabaları ‘siz teröristsiniz’ diyerek elinin tersiyle itiyor. Barış sürecinde yaptığı her şeyi inkâr ediyor. Milliyetçi ve Ergenekon yapısıyla net bir anlaşma yapmış durumda. Erdoğan Kürt meselesini polis ve askeri yapının içerisindeki özel birliklere havale etmiştir” diye konuştu.
“BODRUM KATTAKİLER SİVİL VE YARALI”
Cizre’de devam eden insani kriz için 13 gündür uğraştıklarını sözlerine ekleyen Özsoy, şunları söyledi: “İstenilen tek şey, bir iki saat durmaları ve yaralı ile cenazelerin alandan çıkarılmasıdır. Bu daha önce Diyarbakır’da yapıldı fakat Cizre’de bunun önünü kesinlikle açmıyorlar.”
“Siyaset olarak Türkiye’yi bu savaş girdabının dışında tutamadık” diyen Özsoy, “Bütün siyasi partiler olarak söylüyoruz ki başta hükümet olmak üzere onların sorumluluğudur. Savaşı engelleyemedik tamam ama bari bu savaşın ahlakı, onuru olsun. En azından ölü bedenlere hakaret edilmesin. Yaralılar bir önce hastaneye ulaştırılmasıdır” diye konuştu.
İnsanların halen barış ve çözüm sürecinden umutlu olduklarını kaydeden Özsoy, şöyle devam etti: “İnsanlar bu olanları biriktiriyor, cenazelere yapılan hakaretleri biriktiriyor. İnsanlar hala galeyana gelmemişse hale barışa dair azda olsa umutları var demektir. Bize sürekli soruyorlar süreç tekrar başlayacak mı? Bir şeyler yapıyor musunuz diye. Herkesin beklentisi, barış ve çözüm sürecinin tekrar başlamasıdır. Baharla birlikte bu tepkinin nerelere kanalize olabileceğini tahmin bile etmek istemezsiniz. Onun için halen zaman varken, biz barış siyasetinde ısrarlı olacağız. Çözüm süresinde bizim de eksikliklerimiz, hatalarımız olmuştur ama samimiyet noktasında hiç kimsenin bizimle yarışacak pozisyonda değil. Barışta bizim çıkarımız var, siyaset olarak çıkarımız var, Kürtler olarak çıkarımız var, ülke olarak çıkarımız var ama savaşta çıkarımız yok. Onun için ısrarla barış gündemini, savaş gündemine karşı yükseltmeye çalışıyoruz.”
“SEDAT PEKER, ERDOĞAN’IN KURMAK İSTEDİĞİ DEVLERİN KARAKTERİDİR”
Bülent Arınç’ın açıklamaları da değerlendiren Özsoy, “Aslında kötü bir şey söylemiyor. Olacakları görüyor söyledikleri Türkiye’nin menfaatine şeyler. Ancak Erdoğan’ın asker ile barış için değil savaş için yaptığı mutabakat ve ittifak var. Geçen gün Doğu Perinçek bunu net bir açıklamayla ifade etti. Dedi ki biz vatan savunması için muhafazakârlarla ittifak yaptık. AKP ile ordu arasındaki ittifakın kurucularından birisi de Doğu Perinçek’tir. Daha önce Doğu Perinçek’e dediğini bırakmayan Erdoğan, içine girdiği telaş yüzünden daha önce düşman olduğu herkesle dost oldu. İsrail ile anlaştı, Müslüman kardeşleri katleden Suudi Arabistan ile anlaştı. Türkiye’de 90’larda bu bölgede kan kusturan bir dönem Erdoğan’a kan kusturan bütün yapılarla anlaşmış durumda. Yeni Türkiye planı, milliyetçi ve askeri yapılarla ittifak kurup, bir başkanlık sistemini dayatmaya çalışıyor. Bu yaratılan psikolojik ortamda Sedat Peker gibi insanlar bu yeni dönemin kahramanları olarak duruyorlar. Sedat Peker, Erdoğan’ın kurmak istediği devlerin karakteridir. Erdoğan’ın yeni siyasetinde kendisi gibi düşünmeyen herkes teröristtir, herkes teröre destek veriyor.”
“BİNGÖL’ÜN SORUNLARINI ULUSLARARASI PLATFORMLARDA GÜNDEME GETİRECEĞİM”
Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı olduğunu belirten Özsoy, “Eş Genel Başkan Yardımcılığı görevi verildi bana. Bu önümüzdeki dönemde diplomatik alanda yoğunlukla çalışacağım. Tabi bu Bingöl’deki sorunlardan kopacağımız anlamına gelmiyor aksine bütün uluslararası platformlarda da Bingöl’e dair sorunları gündemleştirme imkânımızda olacak. Merkezi hükümetten çok büyük bir ümidimiz yok Bingöl’e dair bir yatırım planı yok. Kaynakta iyice azaldığı için gelen kaynaklar enerjine sektörüne gidecek. Baraj yapımına bir kaynak ama il geneli bir yatırım planı şuan için görünmüyor” dedi.
Yapımı devam eden Bingöl Devlet Hastanesi için 6 daha uzatma alındığını belirten Özsoy, “Bizim siyasetçilerimizin desteğini alarak 6 ay daha uzatma aldılar. 2017 yılına kadar da o hastane yapılmayacak şuan öyle görünüyor. Bingöl’ü savunması gereken insanlar bunun önünü almadıkları gibi böyle bir aymazlığa destek sunuyorlar” diye konuştu.
Bingöl’e dair sorunları gündemleştirmeye çalıştıklarını belirten Özsoy, ilin sorunlarına yönelik 20’den fazla önerge hazırladıklarını ve önümüzde süreçte meclise sunacaklarını söyledi. Özsoy, “Savaş durumundan dolayı gündem rahatlamıyor ki Bingöl’ü yerel sorunlarını anlatmaya başlayalım” dedi.
