Bingöl’ün muhafazakâr yapısı nedeniyle siyasi eğilimlerinin belirli eksenlerde şekillendiğini anımsatan Şahin, bu sebeple verilen oyların karşılık bulmadığını ifade etti.
“Milletvekilleri seçimden seçime vatandaşı hatırlamamalı, halkı oy deposu olarak görmemeli” diyen Şahin; “Milletvekilleri halktan aldıkları vekâleti hakkıyla yerine getirmeli, halkın sorunlarıyla ilgilenmeli, sıkıntıları yerinde görmeli ve çözüm için elinden geleni yapmalı. Gayretten kastım, basit söylemler sarf etmek değil. Gerçekten memleket için çaba sarf etmektir, bunu somut bir şekilde ortaya koymaktır. Sadece seçim döneminde kapısına gidilen halkın seçimden sonra unutulduğunu her defasında görüyoruz. Bakın, bu şehir çevre illere nazaran çok geri kalmış. Bakanı olan bir şehirdik ama yine de geri kalmışlıktan kurtulamadık. Bakan çıkarmış bir il geri kalmışlığı yaşıyorsa, bunun sorgulanması gerekiyor! İktidar partisi, Bingöl’ü bir arka bahçe veya çantada keklik görmemeli artık! Aslında bugün sorun ve sıkıntıları konuşuyor ve sancısını yaşıyorsak, bunun temel sebebi halkımızın tüm olumsuzluklara rağmen tepkisiz kalışıdır” dedi.
“OYLAR KESİLMEDİKÇE HATIRLAYAN OLMAZ!”
Bingöl halkının, verdiği oyların karşılığı olan hizmeti alamadığını ve Türkiye’de en fazla destek veren illerin başında gelmesine rağmen bu eksende ilgi göremediğini anlatan Şahin, ‘su’ örneğini verdi ve halkın tepkisini sandığa yansıtması gerektiğini ifade etti.
Şahin; “Evimizdeki su sürekli akınca hiç birimiz ‘bu su nereden geliyor, kaynağı neresidir?’ diye sormuyor. Ta ki, su kesilinceye kadar. Su kesilince hemen nedenini sorguluyor, kaynağını öğreniyor ve hatırlıyor, varsa çözüm için bir imkân hemen devreye sokuyoruz. Bingöl’ün siyasi durumu da budur. Bunca oy verilmesine rağmen kimse bu oyların nereden geldiğini sorgulamıyor, kaynağı hatırlamıyor. Bu yüzden hatırlanmak için oyların da tıpkı su gibi kesilmesi gerekiyor. Aksi halde Bingöl’ü hatırlayan olmayacak” diye konuştu.