Gazeteci yazar Adem Köse, Memur Sen ve Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından Genç’te düzenlenen ‘Ümmet Coğrafyası ve Gençlik’ konusu üzerinde bir konferans verdi.
mostbet
Şehit Hakan Akdere Kültür Merkezi’nde düzenlenen Konferansa, Memur Sen Bingöl Şube Başkanı Mücahit Çelik, Eğitim-Bir Sen Bingöl İl Başkanı Yunus Kava, ÖNDER Bingöl İl Başkanı Sadullah Arpa ve Eğitim-Bir Sen Genç Teşkilat Başkanı Muhammet Mustafa Demirağ ile okul müdürleri, öğrenciler ve veliler katılırken, Gazeteci Köse katılımcılara sohbet havasında bir sohbet gerçekleştirdi.
Konuşmasına ‘sizlere bir konferans değil sizlerle karşılıklı sohbet etmek için geldim’ diyerek başlayan Köse,” İnsanın derdi neyse insan odur. İnsanı insan yapan ulvi bir derdinin olmasıdır. Hayatın en gerçekçi yanı ölümdür. İnsan ölüme nasıl cevap verirse hayatını ona göre yaşamalıdır. Hayat bir hikayedir. Hepimiz şuan hikayemizi yazıyoruz. Bütün hikayemiz de derdimizin etrafında döner. Her insanın kendine bir dert bir dava edinmesi lazım. İnsanı insan kılan da budur. İslam’da asla ırk üstünlüğü yoktur. Bir insan seçemediği bir şeyden üstün olamaz. Peygamber efendimizin de dediği gibi Acemin Araba Arabın da Aceme üstünlüğü yoktur. Üstünlük takvadadır. İnsan ırkından dolayı mutlu olmamalıdır. Gerçek manada takvalıysa o zaman mutlu olmalıdır.” Dedi.
“Mazlumlar diye bir derdimiz olmalı”
Ümmet Coğrafyasının içine düştüğü duruma dikkat çekerek mazlumlar konusunda daha fazla duyarlı olunması gerektiğini belirten Köse, konuşmasını şöyle sonlandırdı:
“Şunu unutmayın biz her şeyden önce bir ümmetin çocuklarıyız. Eğer biz bir ümmetiz diyorsak her mensubiyet bir mesuliyet getirir. Bunu bilmeliyiz. Biz bir ümmete mensubuz ve mesuliyetlerimiz var. Eğer İslam ümmetine mensup isek başkalarını acılarını hissetmek paylaşmaktır. Bu dünyada güzel bir hikaye yazmaya çalışmalıyız. Mazlumlar diye bir derdimiz olmalı. Lütfen birbirimizle konuşmaya anlamaya çalışmalıyız. Konuşamazsak sıkıntılarımız çözemeyiz. Birbirimizi tanımlamak yerine anlamaya çalışalım. Herkes benim gibi düşünsün diye hareket etmeyelim. Farklılıklara her zaman saygı hoşgörü göstermeliyiz. Bunu için de okumalıyız. İnsan nasıl gıdaya ihtiyaç duyuyorsa fikrin de okumaya ihtiyacı vardır. Müslümanlar olarak okumaya önem vermeliyiz. Okumadığımız zaman akıl yerine hamasete başvuruyoruz. Bin yıl “ Kahrolsun İsrail Kahrolsun Amerika” diye bağırsak onlar kahrolmayacak. Bunu için okumalı çalışmalıyız. Ümmetin bilinçli okumuş insanlara gençliğe ihtiyacı var.”
Program, yazarın kitabını imzalaması ve hatıra fotoğraflarının çekilmesi ile son buldu.