HDP’nin çağrısı üzerine sokağa dökülen çetelerin, ihtiyaç sahibi ailelere kurban eti Yasin Börü ve arkadaşlarını katlettiğini anımsatan Tasalı, “Bu vahşete sebep olanları, öncesinde çetelere sokaklara çıkmaları için çağrılar yaparak destek ve teşvik edenleri, yine bu vahşet karşısında kör ve sağırları oynayanları, görevlerini suiistimal eden sorumsuz yetkilileri kınıyoruz” ifadelerini kullandı.
Tasalı, “Zira bu saldırılarda sadece Kurban eti dağıtan Yasin ve arkadaşları değildi, aynı zamanda İslami kıyafet ve kimliklerinden dolayı da onlarca mütedeyyin vatandaşımızda bu çetelerin saldırası sonucu yaralandı veya öldürüldü. Bu saldırıların asıl hedefi bölgenin mütedeyyin/Müslüman halkını imhaya yönelikti. Yine bu vahşet günlerinde ölümlerin yansıra maddi zararın ve yıkımın yanında birçok İslami STK, HÜDA PAR’ın 20’e yakın il ve ilçe teşkilatı, yüzlerce araç, ev ve işyeri de çetelerin saldırısı sonucu büyük hasar gördü ve kullanılamaz hale getirildi. Elbette ki Şehit Yasin Börü ve arkadaşlarının davası Diyarbakır`da ve bölgede bitirilmek istendi. Bir baskın ve operasyon ile bu davanın karakterini yok etmek için vahşice bir katliam girişimi oldu. Ancak Allah`ın inayetiyle Yasin Börü ve arkadaşlarının izzeti ve davaya olan aşkı ile bu katliam engellendi” diye konuştu.
Ülkenin ve dünyanın birçok bölgesinde Yasin ve arkadaşlarının misyonu etrafında Müslümanlar kenetlendiğini kaydeden Tasalı, şunları söyledi: “Yarım bırakmış olduğu ve uğruna öldürüldüğü “Yoksullara Kurban Eti Dağıtım” görevini sürdürdüler. Yine Şehit Yasin ve arkadaşlarının vahşice/mazlumca şehadetleri bir dönüm noktası oldu. Kerbela faciası ve Kahramanı Şehid Hz. Hüseyin gibi, bir sembole dönüştü. Zalimlerin süret-i haktan gözüken sahte/yapmacık/ikiyüzlü/yalancı karakterlerini ortaya çıkardı, mazlumların uyanışına vesile oldu. Şehitlerin mübarek kanları yakın zamanda Türkiye’de ve dünyanın birçok bölgesinde Müslümanların yakınlaşmasına, kaynaşmasına, uyanışına ve birliğine vesile olacaktır. Bu hayırlı netice şehitlerin kanlarının bereketi sayesinde oldu. İnşallah! Temennimiz odur ki; bu topraklar üzerinde ve İslam coğrafyasında bir daha böylesi vahşetlerin yaşanmamasıdır. Rabbim yaşatmasın, yaşatmaya çalışanlara Allah fırsat vermesin. Yine temenni ediyoruz ki bu vahşetin yaşadığı günde ‘devlet olmanın’ gereğini yapmayan sorumsuz yetkililerin bu olaylardan dersler alarak halkın can ve mal güvenliği için gerekli önlemleri alırlar, onun için hassasiyet gösterir. Devlet, sorumsuz yetkileri, katil zanlılarını ve vahşetin azmettiricilerini hukuk ve yargı önüne tez zamanda çıkarıp, maktul yakınlarının beklemiş olduğu adaletin ortaya çıkması içi caba harcar. Herkesten adaletin tecellisi için çaba ve gayret bekliyoruz.”