AK Parti’den milletvekili aday adaylarından Mali Müşavir-Denetçi Ferhat Uslu, artan terör eylemlerine yönelik değerlendirmelerini paylaştı.
PKK’ya yönelik sert sözler sarf eden Uslu; “Ey insanlıktan çıkmış tek dişi kalmış canavarlar. Sizlere uzatılan eli neden tutmadınız? Silahlarınızı toprağa neden gömmediniz? Elinizdeki demirin çeliğin cesametine mi güvendiniz? Eğer samimi olsaydınız, ‘insanı’ sevseydiniz, ‘kürdü’ sevseydiniz, bugün bu tabloyu bizlere bir kez daha yaşatmazdınız. Ve bizlerde oturup bu sefil fotoğraflar karşısında üzülmez, böyle canhıraş çığlıklar atıp yas tutmazdık. Bu kadar zalim ve merhametsiz olamazsınız. Merhametsiz insanın nasıl canavara dönüştüğünü milyonlarca defa gördük ve görüyoruz” dedi.
Uslu, kaleme aldığı paylaşımında şu ifadelere yer verdi;
“ALLAH KORKUSU OLAN İNSANLAR, ASLA BÖYLE CANİLİKLERE BULAŞMAZ!”
İnsanlıktan zerrece nasibi olanlar, bu tür vahşetlerin faili olamazlar, ailesiyle beraber olan evin babalarını kaçıramazlar. Demem o ki, ister içeride olsun, ister mağaralarında, iç murakabesi, vicdanı, merhamet duygusu, açıkça Allah korkusu ve ahiret endişesi olan insanlar, asla böyle caniliklere, böyle sefilliklere bulaşmaz, ne maşa olurlar, ne taşeron! Sevip sevilmek varken, insanın insana korku ve dehşet saçması, kabul edilebilir bir durum değildir. Zaten günün birinde mutlaka ölecek olan insanı, birkaç yıl önceden öldürmek, alemin özü olan şerefli insana ve ali statüsüne yakışmaz.
“HEPİMİZ ÜSTÜMÜZE DÜŞENİ YAPMALIYIZ”
Sakın ola, acının üzerinden polemik yaptığımı düşünmeyin. Maksadım terör ile huzur arasına keskin bir çizgi çekmek, yoksa bu gidişle bölgemiz çok daha büyük acılar yaşayacaktır. Öyle zannediyorum ki hepimiz aynı endişeyi taşıyoruz. Kan kokan, lanet terörün ve muhakemesiz yıkıcı gücün değil, sevginin, insanlığın itibar gördüğü bir dünya hepimizin özlemi olmalıdır. Huzur, sükunet ve ebedi saadet için hepimiz üstümüze düşeni yapmalıyız. Aksi durumda ise toplumda, kaos, kargaşa, cinnet ve cinayet hakim olur.
“ELELE GÖNÜL GÖNÜLE DURMALIYIZ”
Bugün gerek biz fertler olarak, gerek toplum olarak bu kaos ve kargaşaya kanmayıp, huzurumuzu ve birliğimizi korumak için elele gönül gönüle durmalıyız. İnsana yakışan, zalim Nemrut ateşine odun taşımak değil, gücü nispetinde yangının sönmesi için elinden geleni yapması ve safını belli etmesidir. Ateşin serinlik ve selamet olması ise Yüce Yaradan’ın kudret dairesindedir. İnancım odur ki, insanlığımızla bizlere bu zulmü yaşatan küresel Nemrutlara karşı, bütün gücümüzle direnip onları yenmiş olacağız.