16°
Büyüme rakamları geldi.
2023 birinci çeyrekte %4 büyümüşüz.
Ancak büyümenin tamamına yakını tüketim kaynaklı.!!
Ucuz kredi ve enflasyon beklentisi ile tüketim patladı.!
İthalat büyüme hesabına eksi,
İhracat ise büyüme hesabına artı yazdığını biliyoruz.
Tüketim tarafı ile büyümeye devam etmemiz mümkün değil.!?
Peki ne yapılmalı?
Haydi çözümlemelere bakalım..
Kur artışına dayalı ihracatın devamlılığı mümkün görünmüyor.
İhracat için,
hep kur arttırmak gerekiyorsa o iş hem yanlış hem de anlamsız.
Ancak,
kısa vadede artan kur ihracata kısa süreliğine yarar sağlayabilir.!
Tüketim tarafından gelecek daralmayı da dengeleyebilir.!
Yalnız,
Uzun vade için yeniden yapılanma şart..!
-Kısa vadede istesek de istemesekte kur tarafındaki baskıyı almamız gerekiyor.!
Kuru serbest bırakırsak,
Sert faiz artışı yapmak zorunda kalırız.!
Yüksek faizler ile kuru geçici olarak baskılayabiliriz.!
Bu ancak Mevcut Rezervlerin satışı ile mümkün..!
Döviz hareketini tamamen piyasaya bırakmak..
KOCAMAN YANLIŞ OLUR..!
Pandemi süreci ve devamında Merkez Bankası ile hanehalkı çok fazla Altın aldı.
Bu Altın alımı,
cari açığı ve dolar likiditesini fazlasıyla bozdu.
Bir süreliğine,
Merkez Bankası Yurtiçinden çıkarılan Altını piyasaya satmalı.
Böylece Altın ithali baskısı bir süreliğine yumuşar..
Cari açık ve rezerv tarafındaki düzelme olursa daha sonra
bu altınlar yerine konur.
Kur artışı ve kredi sıkılaştırması ithalat tarafını baskılayacak. Bu da büyümeye pozitif katkı sağlayacaktır.
Temmuz ayında yapılacak Maaş zamları nedeniyle piyasada oluşacak hareketi engellemek için parasal sıklaştırılma elzem olacak..
Temmuz ayındaki
Asgari ücret,
emekli maaşları,
memur maaşları artacak.
Bu Enflasyona sebep olmaz mı?
Doğru politika uygulanırsa olmaz.!
Miktar Teorisi ve
Paranın Devir Hızı ile örnekleyelim.!
Ücretler arttı diye enflasyon da artmaz.
En basit şekilde örnekleyelim:
Piyasada,
Asgari ücret 8.500 TL ve
8.500 TL kredi var.
Maaşları 10.000 TL yaptık?
Maaşları 10.000 TL yapıp, Kredileri 8.000 TL’ye çekerseniz,
Miktar teorisi anlamında başınıza dert açılmaz.
Paranın devir hızı içinde faizleri bir miktar yukarıda tutarsanız, kayda değer enflasyon etkisi de olmaz.
Hatta enerji tarafında uluslararası piyasa yumuşaksa işimiz daha da kolaylaşır.!
Ama bunun için kredi ve para tarafında çok sağlam durmak gerekir.
Gelen siyasi veya toplumsal baskılar ile bütçede açıklar oluşturursanız,
Başımıza uzun süreli bir dert açmış oluruz.
Çünkü,
deprem nedeniyle ek bütçe çıkacaktır.
Dolayısıyla,
Ülke olarak Bütçede hiç bir hata yapma lüksümüz yok.!
