
Türkiye’de siyasilerin kullandığı üslup ile ilgili değerlendirmede bulunan HÜDA PAR Genç İlçe Başkanı İdris Ağırbaş, iktidar ya da muhalefet kanadından kim olursa olsun daha kucaklayıcı bir dil kullanmaları gerektiğini söyledi.
Siyasette kullanılan dil ve üslubun olumsuz yansımaları gündemdeki yerini korurken, siyasetçilerin kullandıkları üslup ülkenin en önemli sorunlarından birisi haline geldi. Ülkedeki birçok sorunun temelinde, siyasetçilerin ötekileştiren, ayrıştıran ve zaman zaman argoya varan söylemlerinin yattığını ifade eden HÜDA PAR Genç İlçe Başkanı İdris Ağırbaş, iktidar ya da muhalefet kanadından kim olursa olsun daha kucaklayıcı bir dil kullanmaları gerektiğini söyledi.
“HÜDA PAR olarak siyasi parti temsilcilerinin üslup sıkıntısı çektiğini görüyoruz” diyen Ağırbaş: “Kendisinden olmayan veya başka bir siyasi parti temsilcisi olduğu için hakarete varan eleştirileri yakışık buluyoruz. HÜDA PAR olarak doğru kimden gelirse gelsin öper başımıza koyarız. Yanlış bizden de gelse buna karşı çıkarız. Amacımız temiz ve ahlaklı siyasi bir alan oluşturmaktır. Siyasilerin bu davranış ve söylerimden dolayı halkımızın çoğunluğu siyasilere karşı büyük bir güven problemi yaşamaktadır. Vatandaşlarımızın siyasilere bu şekilde bakmaları maruz kaldıkları siyasi ahlak vede icraatların sonucudur” dedi.
“Ülkenin ve halkların çıkarları tüm çıkarların üstündedir”
Yönetim mecralarını çıkar ve menfaat üstü bir saha olarak gördüklerini ifade eden Ağırbaş:
Bunun için çıkarı vede bireysel beklentisi olan kişilerin bu alanı terk etmelerini istiyoruz.
Ülkemizi vede bu topraklarda yaşayan bütün haklarımızın menfaati, bizlerin vede ailelerimizin, akrabalarımızın menfaatinin çok üstündedir, hatta kıyas bile edilemez.
Daha yaşanır vede güzel kılmak adına mücadele verdiğimiz bu alanlarda siyasilerin kinden vede düşmanlık doğuracak söylemlerden uzak durmaları gerekiyor” dedi.
Ağırbaş sözlerine şöyle devam etti: “Ötekileştirici vede düşmanlık oluşturacak söylemler toplumumuzu ayrıştıran etkenlerdir. Daha çok kucaklayıcı birbirimize karşı merhametli olmak zorundayız. Bizler de tabii olarak mevcut olan iktidarı ya da diğer siyasi partilerin yanlışlarını eleştiriyoruz. Ama öncelikli olarak söylemimiz yapılan yanlışadır. Yanlışı yapana değildir. Çünkü amacımız yanlışın anlaşılması ve başkaları tarafından tekrarı olmaması içindir. Eğer kişilere karşı tepkilerimiz olursa bu sonu gelmeyen yanlışların çoğalmasına sebep olur. bugün bu yanlışı A.. Partili yapmış yarına Başka biri daha çıkar aynısını yapar. Onun için yanlışın izalesi bizim için daha önemlidir ve bu olmalıdır. Toplumun değerlerine ve inançlarına tahammülü olmayan, bireylerin değerlerini önemsemeyen bir siyasi saha bırakmak gelecek neslimize yapılmış en büyük düşmanlıktır. Siyasi görüşü farklı olan insanların şiddet ve hakaret içermeyen eleştiri ve tepkilerine tahammül etmek siyaset ahlakının bir gereğidir. Duygularını kontrol edemeyen ve tahammül gösterme kabiliyeti zayıf karakterler halkı temsil edemez” dedi.
Haber: Ahmet SAYILIR