Bakan Yılmaz Bingöl’de

0 0

Bakan Yılmaz, burada yöresel yemek ikramının ardından yaptığı konuşmada, Türkiye'de yıllardır ihmal edilen meseleleri birer birer çözmeye gayret ettiklerini belirterek, huzur ve güven ortamının önemine değindi.

Herkesin huzura ve huzursuzluğa katkısının olduğunu ifade eden Yılmaz,"Huzur dediğimiz şey fert ile başlıyor. Biz istersek, sahip çıkarsak bu şehir huzurlu olur. Biz boş verirsek, 'nereye giderse gitsin' dersek huzurlu olmaz. Bir defa tek tek hepimiz bundan sorumluyuz. Bunun farkında olmamız lazım. Tabii ki aile olarak da sorumluyuz. Ailedeki huzur önemlidir. Ailede, sokakta, mahallede huzur olmazsa toplumda da huzur olmaz" dedi.

Bakan Yılmaz, ildeki kamu hizmetlerinin 2-3 yıl için tamamlanacağını ifade ederek, kamu yatırımlarının üzerine özel sektör yatırımlarını da beklediklerini belirtti.

-Çözüm süreci-

Bakan Yılmaz, milletin birliğinden ve devletin bütünlüğünden hiçbir şekilde taviz vermeden uzun yılların biriktirdiği sorunları çözmeye çalıştıklarını vurgulayarak, terör meselesini ülke gündeminden çıkarmak içim gayret sarf ettiklerini söyledi.

Hükümet olarak huzura sahip çıktıklarını kaydeden Yılmaz, "Ülkemizin huzuru için siyasi riskler ne olursa olsun, başbakanımızın deyimiyle, 'baldıran zehri içme, gövdemizi taşın altına koyma' pahasına tüm riskleri alarak ülkemizin sorunlarını çözmeye çalışıyoruz" diye konuştu.

-"Biz sorunlardan beslenen bir parti değiliz"-

Bakan Yılmaz, bazı partilerin sorunlardan beslendiğini, bazı partilerin de sorunları çözerek büyüdüğünü vurgulayarak, "Biz sorunlardan beslenen bir parti değiliz, biz sorunların devam etmesini arzulayan bir parti de değiliz, biz sorunları çözmekten yanayız" dedi.

Türkiye'nin dünyada söz sahibi bir ülke olduğunu, alelade bir ülke olmadığına dikkati çeken Yılmaz, şöyle konuştu:

"Türkiye, dünyada daha üst sıralara çıkmak durumunda olan, çok büyük tarihe, medeniyete ve geçmişe sahip bir ülke. Türkiye tarihte çok önemli bir konuma sahip olmuş, gelecekte de yine çok önemli yerlere gelecek bir ülke. Ayak bağı olan meseleleri birer birer geride bırakıp Türkiye'yi bir bütün olarak dünyada çok daha yüksek bir noktaya taşımaya çalışıyoruz. AK Parti hiçbir zaman kandan, ölümden, gözyaşından beslenen bir parti olmadı. Gözyaşını dindirmek için çözüm sürecinde vatandaşlardan destek bekliyoruz. Çünkü her zaman acıları ve gözyaşlarını dindirmeye çalıştık. Bunu Allah'ın izniyle başaracağız ama sizin desteğinize ihtiyacımız var. Görüşü ne olursa olsun, partisi ne olursa olsun bütün vatandaşlarımızın buna destek olması lazım. Ben Bingöl'ün geçmişte bu konuda nasıl tavır takındığını çok iyi biliyorum. 12 Eylül Anayasası'na en yüksek 'hayır' oyu veren Bingöl olmuştur. Son yapılan anayasadaki en kapsamlı değişikliği gerektiren referandumda en yüksek 'evet' oyu veren yine Bingöl olmuştur. Ben inanıyorum ki; bu çözüm sürecinde de en fazla çözümden yana olan Bingöl olacaktır. Çünkü Bingöl halkı bu ülkenin temel değerlerine bağlı bir halktır. Geçmişine, örfüne ve kültürüne bağlı bir halktır."

-"Bingöl üreten bir şehir haline gelecek"-

Bakan Yılmaz, çözüm sürecinin başarıya ulaşmasıyla, terör meselesini geride bırakarak ekonomiyi ve kalkınmayı hızlandıracaklarını dile getirdi.

Bazı vatandaşların, "niye fabrika yapılmıyor-" diye sorduğuna dikkati çeken Yılmaz, eskiden devletin fabrika yaptığını ancak çağdaş devletin artık fabrika yapmadığını belirtti.

Bakan Yılmaz, dünyanın birçok yerinde devletin yol, hastane, adalet binası yaptığını, emniyeti sağladığını, teşvik verdiğini, organize sanayi bölgeleri kurduğunu ifade ederek, "Çözüm süreci, huzur ve güven ortamının pekişmesiyle Bingöl'e hem kendi içinden hem dışardan daha fazla yatırımcı gelecek, istihdamımız, üretimimiz ve ihracatımız artacak. Bingöl üreten bir şehir haline gelecek" dedi.

Bakan Yılmaz, daha sonra İMKB Kaleönü İlköğretim Okulu'nca yürütülen,

"Kaleönü Sanatla Tanışıyor" Projesi kapsamında yaptırılan konferans ve sanal kütüphanenin açılışını yaptı.

Halk oyunları ekibindeki öğrencilerle sohbet eden Bakan Yılmaz, öğrencilere dansları kadar derslerinde de başarılı olmaları dileğinde bulundu. –

Bakan Yılmaz, Kaleönü Mahallesi'nde vatandaşlarla sohbetin ardından Kaleönü İlköğretim Okulu'na geçti. Yolda karşılaştığı çocuklarla yakından ilgilenen Bakan Yılmaz, okul bahçesinde folklor ekibinin halk oyunları gösterisi ile karşılandı. Öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektiren Bakan Yılmaz ve beraberindeki heyet, okulda incelemelerde bulundu.

Kaleönü İlköğretim Okulu'nda SODES projesi kapsamında online kütüphanenin açılışını yapan Bakan Yılmaz, kütüphane hakkında okulun Bilgisayar Teknolojileri Öğretmeni Mehmet Yıldız'dan bilgi aldı.

Bilgisayar ortamında kütüphanedeki 2 bin kitabın yerlerinin ve kullanıcılarının kayıtlı olduğu kartlı sistem hakkında bilgi alan Bakan Yılmaz, projeden duyduğu mutluluğu dile getirdi. Bakan Yılmaz, "Ben burada çok mutlu oldum doğrusu. Bu, belki çok küçük bir proje gibi görünüyor ama bana göre büyük bir proje. İnsanla ilgili olan hiçbir proje küçük bir proje değildir. İnsanla ilgili olan tüm projeler aslında büyük projelerdir. İnşallah bu okulun bu sistemini gören bir çocuk geleceğe bununla hazırlanacak. Çok yenilikçi bir proje olmuş buradaki. Online kütüphanecilik Türkiye'de üniversitelerde bile rastlamadığımız kalitede bir proje olmuş. Bu projede emeği geçen tüm arkadaşlarımızı tebrik ediyorum" dedi.

"SODES'E 600 MİLYON TL TAHSİS ETTİK VE 6 BİN PROJEYİ DESTEKLEDİK"

Bakan Yılmaz, SODES kapsamında yapılan projeler hakkında bilgi verdi. Yılmaz, "Sosyal Destek Projemizin güzel uygulamalarından bir tanesini burada görüyoruz. SODES programını son 4-5 yıldır uyguluyoruz. Önce Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 9 ilde başlamıştık bu programa. Daha sonra Doğu Anadolu Bölgesi'ni kapsama aldık. ve her yıl yeni yeni illerle bu yıl 34 ile ulaştık. En son Yozgat, Sivas, Aksaray ve Niğde gibi illerimizi de bu programa dahil ettik. Bugüne kadar 600 milyon TL civarında bir para tahsis ettik SODES'e ve 6 bine yakın projeye bu illerde destek olduk. Bingöl de bu illerden bir tanesi. SODES insan odaklı bir program, doğrudan doğruya insana yatırımı hedef alan bir program, insan olmadıktan sonra taşa toprağa yatırım yapmanın bir anlamı yok, doğrudan insanı hedefleyen bir program. Bugüne kadar çok başarılı bir şekilde uygulandı. Bir tek insanın hayatında farklılıklar oluşturmak bütün bu çabalarımıza değer" şeklinde konuştu.

"GÖREVİMİZ, HERKESE FIRSAT EŞİTLİĞİ OLUŞTURMAKTIR"

"Bizim devlet olarak hükümet olarak görevimiz herkese fırsat eşitliği oluşturmak. Herkese kendisini geliştirebileceği kendisini daha iyi noktaya taşıyabileceği bir ortam sağlamaktır ve bunun peşindeyiz" diyen Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, şunları kaydetti:

"Biz istiyoruz ki yeni yetişen nesillerimiz güzel deneyimlerle yetişsin. Hafızalarında güzel anılarla büyüsünler. Hem birbirleriyle hem toplumla daha fazla kaynaşsınlar. Biz istiyoruz ki gençlerimizin çocuklarımızın özgüveni artsın. İnsana yatırım, her şeyden önce bilgiye yatırım demektir.

Bu programların özünü şu anlayış oluşturuyor. Bir tek insanımızın bile kıyıda köşede kalmasını istemiyoruz. Bir tek insanımızın bile kendisini yalnız hissetmesini, terk edilmiş hissetmesini, ilgisiz hissetmesini istemiyoruz