BDP Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken, koruculuk sistemini Meclis’e taşıdı.
Önergelerinde koruculuk sisteminin halka acıdan ve sorundan başka hiçbir getirisi olmadığını ifade eden Baluken, koruculuk sisteminin Kürt sorununda şiddeti çözüm aracı olarak gören devlet aklının devreye soktuğu bir uygulama olduğunu ileri sürdü.
Araştırma önergesinde, koruculuk siteminin 1985 yılında uygulama geçtiğini söyleyen Baluken, Türkiye’de yaklaşık 85 bin kişinin korucuyu olduğunu aktararak: “Türkiye’nin sorunlarının çözülmesi ve normalleşmenin yaşanması açısından koruculuk sisteminin lağvedilmesi bir elzem teşkil etmektedir. Bu noktada TBMM’nin irade alması ve koruculuk sisteminin geçmişi ile büyük bir yüzleşme yaşanması gerekmektedir. Bu yönlü toplumsal taleplerin karşılanması ve Kürt Sorununun çözümünde ileri bir adım atılması için bir meclis araştırma talep ediyoruz” dedi.
Soru önergesini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını isteyen Baluken: “Koruculuk sistemi Kürt Sorununda şiddeti çözüm aracı olarak gören devlet aklının devreye soktuğu bir uygulama olarak bugüne kadar halkımıza acıdan, sorundan başka hiçbir getirisi olmamış bir uygulamadır. Gerek çatışmalı ortamdan kaynaklı olan sorunların artması gerekse de kırsal alanda üretim ve toplumsal birliktelikte sorunlar yaşanması bakımından koruculuk sistemi sakıncalar yaratmaya devam etmektedir. Bu bağlamda kabul edilen koruculuk sisteminin lağvedilmesi, Türkiye’de Kürt Sorununun çözümü konusunda atılması gereken ilk adımlardan biridir. Kürt Sorunun demokratik, siyasi yöntemlerle çözümü kapsamında olumlu sonuç verecek adımlardan biri olarak kabul edilen Koruculuk sisteminin lağvedilmesi beklenirken, koruculuk sisteminin güçlendirileceği ve korucu sayısının arttırılacağına ilişkin kamu görevlilerin açıklamaları kaygı verici gelişmelerdir. Bu durum siyasi bir çözüm konusunda hükümetin samimiyetini sorgulamaya neden olmaktadır. Bunun yanı sıra korucuların büyük kısmı da onurlu ve güvenceli istihdam karşılığında silahları bırakarak Kürt Sorununun demokratik çözümüne katkı sağlama niyetindedirler” diye konuştu.
Baluken’in sorduğu sorular şöyle:
1) Türkiye’de bulunan toplam korucu sayısının illere göre dağılımı nedir? Bingöl ilimizdeki toplam korucu sayısının köylere göre dağılımı nedir?
2) Bingöl ilimizdeki işsizlik oranı yüzde 20, göç oranı ise yüzde 100’ü aşan seviyelerinde bulunması ilimizde istihdam beklentisini had safhaya çıkarmaktadır. Bu istihdam beklentilerin korucu alımları ile gerçekleştirilmek istenmesinin izahı nedir? Toplumsal üretimi arttıracak ve artı değer üretecek istihdam biçimleri varken, kamu kaynaklarının korucu alımlarına aktarılmasının siyasi ve ekonomik gerekçesi nedir?
3) Bingöl halkı 2013 yılına dair barış talebini ilk sıraya koymuş iken, Bingöl’de çatışmalı ortamı arttıracak olan korucu sayısının arttırılmasının izahı nedir? Barış isteyen bir halka silah teklif etmenin ahlaki ve politik gerekçesi nedir?
4) Korucuların büyük çoğunluğu onurlu ve güvenceli bir iş karşılığında silahları bırakarak Kürt Sorununun demokratik çözümüne katkı sağlamaya hazır konumdadırlar. Korucuların sosyal ve ekonomik hayata katılımı, silahlarını bırakarak demokratik çözüme katkı sunmalarını sağlayacak herhangi bir çalışmanız var mıdır? Varsa, söz konusu çalışmanın içeriği nedir?
5) Bingöl ilimizin sakinleri barışı isterken, korucuların da büyük çoğunluğu onurlu ve güvenceli bir işle beraber silahları bırakmaya hazırken binden fazla korucu alımının gerçekleştirilmek istenmesi toplumsal talepler açısından bir çelişki yaratmamakta mıdır? Korucu alımı ve sayılarının arttırılması ile ilgili Bingöl halkının fikri alınmış mıdır?
6) Bingöl’de korucular birkaç yıl önce Solhan ilçesinde bir kahveyi taramış ve çok sayıda yurttaşımız yaşamını yitirmiş ya da yaralanmıştır. Yine bazı kırsal bölgelerde korucular köy eşrafının hakkını gasp etme yoluna gitmektedir. Karlıova ilçemizde korucuların ilçe binamıza ve esnaflara ait işyerlerine silahlı saldırısı hala belleklerde taze olarak durmaktadır. En son ise Bingöl BDP İl Binasına korucular tarafından saldırılar düzenlenmiştir. İktidarınız döneminde Bingöl’de korucuların karıştığı olaylar hangileridir? Bunlarla ilgili yasal işlemler ne aşamadadır?
7) Solhan ilçemizde askeri yetkililer tarafından son bir ay içerisinde yoğun koruculaştırma çabaları gerçekleştirilmektedir. Kırsal köylerde baskı ile köylüleri koruculaştırmaya çalışan askeri amirler, ayrıca köylülerden özel timlerin oluşturulmasını da talep etmektedir. Bu baskılar köylüleri ciddi anlamda rahatsız etmektedir. Solhan ilçesine bağlı kırsal köylerde zorla koruculaştırma uygulaması hükümetinizin politikası mıdır? Hükümetinizin politikası değilse, sorumlu idari ve askeri amirler hakkında soruşturma başlatmayı düşünüyor musunuz? Köylülerden oluşturulması istenen özel tim ekipleri hangi amaç için oluşturulacaktır? Kontra faaliyetler yürütülmesi için oluşturulmak istenen özel timlerle ilgili resmi talimatı verenler kimlerdir? Bu kişiler hakkında soruşturma açılmış mıdır?
8) Bir yandan hükümetiniz tarafından müzakere ve diyalog yöntemi ile çözüm tartışması yapılırken diğer taraftan Bingöl’de binden fazla korucu alımı yapılmak istenmesinin gerekçesi nedir? İki durum bir arada değerlendirildiğinde ortaya çıkan çelişki hakkında ne düşünüyorsunuz?
9) Korucular onurlu ve güvenceli bir istihdam beraberinde silahları bırakmaya hazırken, kendileri de birçok defasında üst rütbeli kamu görevliler tarafından hakaretlere, ikircikli uygulamalara maruz bırakılmaktadır. Bu ikircikli duruma ilişkin tarafınıza iletilmiş bir bilgi var mıdır? Bu konuda bugüne kadar soruşturma açılmış bir rütbeli asker var mıdır?