belediye baskan adayı ramazan güner Google News' te Takip Edin

Bingöl genç haberleri google

belediye baskan adayı ramazan güner
DOLAR 32,4071 % 0.22
EURO 35,1035 % -0.05
GRAM ALTIN 2.326,45 % 0,26
ÇEYREK A. 3.803,75 % 0,26
BITCOIN 2.297.196 -0.385
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 16°
Google News

Barışa Bingöl’den adım atıldı

23 Üniversite, Sosyal Gelişim Enstitüsü Merkezi Derneği (SOSGED) ve Bingöl Belediyesi işbirliği ile organize edilen ve Türkiye genelinde 7 bölgede aynı anda başlatılan “Barışın Adımları” projesinin startı Bingöl’den verildi.

Son Güncelleme :

11 Haziran 2012 - 8:57

Barışa Bingöl’den adım atıldı

23 Üniversite, SOSGED (Sosyal Gelişim Enstitüsü Derneği) ve Bingöl Belediyesi işbirliği ile gerçekleştirilen ‘Barış’ın Adımları’ projesinin 1. ayağı ve startı Bingöl’den başladı. Program, 28 kanaldan yayınlanacak.

Pazar günü saat 13.30’da Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Barışın Adımları Projesi’ne Bingöl Belediye Başkanı Serdar Atalay, AK Parti Genel Merkezi Kadın Kolları MKYK üyesi Hediye Dalgıç, TOBB Kadın Girişimcileri Kurulu Başkanı ve Bolu Ticaret Odası Meclis Başkanı Elif Özdemir, Dr. Sebahat Erler, Bingöl İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Sarı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdür Vekili Nurettin Kıyas, Nüfus ve Vatandaşlık İl Müdürü Hasan Bilgetay, AK Parti Bingöl İl Başkanı Cevdet Çalbay, Bingöl Ticaret ve Sanayi Odası (BİNTSO) Başkanı Kemal Bozan, Siyasi Parti Temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri, Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye Meclis Üyeleri, davetliler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

“Her halk horona, zeybeğe, halaya birlikte duracak”

Vatandaşların yoğun katılımı ile gerçekleşen programda bir konuşma yapan SOSGED Genel Koordinatörü, Yaşam koçu ve Televizyon Programcısı Murat Çuhadar: “Anadolu’nun özünde yer alan ve onu o yapan değerlerin başında gelen halkların kardeşçe ve barış içinde yaşaması olgusunu Anadolu insanına hatırlatılmasını barışın sağlanmasında ilk adım olarak kabul etmekteyiz. Bu doğrultuda Barışın Adımları Projesi, bu toprakları Anadolu halklarının birlik ve beraberlik içinde yaşadığı bir ülkeye dönüştürmek için, halkların ortak mücadelesinin geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu barışçıl çaba, gelecek nesillere tarihi ve kültürüyle barışık bir ülke bırakmanın sorumluluğuyla atılmış uzun soluklu bir adımdır. Anadolu’nun değişik bölgelerinde türküler barış için söylenecek, bu güzel topraklara rengini veren her halk horona, zeybeğe, halaya hep birlikte duracak ve bu birlikteliğin ışığı tüm dünya halkalarının aydınlığı adına yol gösterici olacaktır” dedi.

Allah’ın hiç kimseye zulüm etmediğini belirten Bingöl Belediye Başkanı Serdar Atalay, herkesin kendi yaptıklarını sorgulamak zorunda olduğunu söyleyerek: “Programın Bingöl’de yapılması için ilk teklif geldiğinde sürekli kendimi sorguladım. Rabbimizin huzuruna gittiğimizde ilkin hangi meseleden dolayı muhasebe edileceğimizi düşündüm. Diğer yaratılmış insanlara karşı sorumluluğumuzu ne kadar yerine getirdiğimizi ya da neleri getirmemiz gerektiğini düşündüm. Allah’ın vermiş olduğu nimetlerin ne şükrünü eda edebildik ne de yarattığı kullara, diğer canlılara karşı sorumluluğumu yeterince yerine getirmediğimi aynel yakin müşahede ettim. Arkadaşlarımızla bir murakabe ile bunu tekrar gündemimize aldık. Hakikaten biz bir yoğun telaş içerisinde hayatımızı devam ettiriyoruz. Kimimiz bir ekmek kazanmak için, kimimiz bir aş kazanmak için, kimimiz bir meslek öğrenmek için, kimimiz bir mevki makam ya da para kazanmak için mücadele ediyoruz. Ancak bu mücadeleyi yaparken gerçekten bizi var eden Rabbimizin bize yüklediği misyondan çoğu zaman habersiz bunları elde etmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken de çoğu zaman kalp kırıyoruz ve gereksiz yere küçük meseleleri büyütüyoruz. Hiç hak etmediğimiz bir tabloyla da karşı karşıya kalıyoruz. İlahi beyanda buyurulduğu üzere, ‘Başınıza gelen her hayır Allah’tan, her şer de kendi yaptıklarınızdandır’ Bugün bu mukaddes beyanın muhtevası gereğince başımıza ne gelmişse; Bunu hiç kimseye mal etmeden söylüyorum, bizlerin yaptıklarından dolayı bunların başımıza geldiğine inanıyorum. Eğer bir ailede bir sorun yaşanıyorsa o aile bireylerinin yapamadıklarından dolayı Allah’ın musibeti o aileye verdiğine inanıyorum. Tabii ki ilahi kader boyutu da unutulmamalıdır. Ancak olayların bize düşen taraflarını unutmayarak, yapamadıklarımız yüzünden faturasını karşımızda buluyoruz ve hemen bunu yaşıyoruz. Haşa! Cenab-ı Allah hiç kimseye zulüm etmez. Bizler bireyler ve toplum olarak yaşadıklarımızı hiç kimsenin üstüne atmadan kendi yaptıklarımızı sorgulamak zorundayız. Biz de bireysel ve toplum olarak bunu yapmak durumundayız. Bugün o duyguyu tekrar hatırlatma, tekrar gözden geçirme ve neler yapabileceğimizi tekrar düşünme adına bir fırsat sunulsun diye düzenlenmiş bir gündür. Tabii ki bunun Türkiye sathına yayılması ve dünyaya vereceği evrensel mesajlar itibariyle bir program haline getirilmesi de bu işin doğal bir sonucudur” dedi.

Atalay’dan karınca örneği

Dünyanın İslam’ın mukaddes ruhuna muhtaç olduğunu dile getiren Başkan Atalay, “Sormuşlar karıncaya : “Nereye gidiyorsun ?” Karınca : “ Hacca gidiyorum” demiş. Sormuşlar tekrar : “Bu yürüyüşle mi gideceksin hacca? Karınca : “Gidemesem de ölürüm bu yolda .” Bizimde niyetimiz tamamen budur. Bizim ömrümüz yetmeyebilir. Toplum olarak bu hadiseleri tek başımıza çözemeyebiliriz. Ancak niyet çok önemlidir. Biz niyetimizi ortaya koyuyoruz. Bugün Allah’ın izni ile bu niyet sulh memleketi olsun niyetidir. Sulh ülkesi olsun niyetidir. Sulh dünyası olsun niyetidir. Dinimiz sulhu emreden bir dindir. İnancımız sulhu emreden bir inançtır. Önce kişisel olarak sulhu tavsiye etmeliyiz ve yaşamalıyız. Sonra il olarak, daha sonra ülke olarak ve en son nihai olarakta tabii dünya olarak bu sulha ihtiyaç vardır. Bugün dünya ne dersek diyelim İslam’ın mukaddes ruhuna muhtaçtır. Bugün Suriye’de eğer canlar kayboluyorsa, bundan bütün Müslümanlar sorumludur. Bunun gereğini yeterince yapamayan herkes sorumludur. Bir kötülüğü eğer eliyle düzeltme imkanı olan varsa ve bunu düzeltmiyorsa o sorumluluk mevkiinde olanlar sorumludur. Eğer diliyle düzeltme imkanı olduğu halde düzeltmiyorsa yine sorumludur. Hiç bir şey yapmayıp kalben buğz etmiyorsa o en zayıf iman derecesiyle yine sorumludur. Bizden başka hiç kimsede sorumluluğu aramayalım. Başta bunu şahsi olarak üzerime alıyorum; eğer benim memleketimde herhangi bir sorun varsa bunun bizatihi sorumluluğu bana aittir. Ben topu ne muhalefet partilerine ne de bir başkasına atmıyorum. Bu sorumluluk Belediye Başkanı olarak benim sorumluluğumdur ve eğer bu hatamdan dönme adına bir fazilet gösterip tövbe-istiğfar etmiyorsam bu yine benim sorumluluğumdur. Hiç bir şey yapmayıp gece kalkıp seccadede Müslümanlar için gözyaşı dökmüyorsam bu yine benim Müslüman olarak birinci sorumluluğumdur. Burada Necip Fazıl’ın ifadesiyle; ‘Herkes başını iki elinin arasına alıp düşünmeli; Ben neyim ve bu hal neyin nesi’ Bizim üst kimliklerimiz şu olabilir, bu olabilir. Ama şunu unutmayalım Rabbimizin huzuruna çıktığımızda bizim tek bir kimliğimiz vardır, Allah’a kulluk kimliği ve orada sevaplarımız yada günahlarımız Allah’ın huzurunda değerlendirileceği için ona göre de muamele göreceğiz. Ben herkesin tekrar nefsini sorgulaması adına kendi nefsimi sorgulamayla başlıyorum. Bunu samimiyetle yapmaya gayret edeceğimin sözünü veriyorum ve bütün dostlarımızdan, misafirlerimizden, bütün hemşehrilerimizden ki biz Bingöl’den sorumluyuz, herkes kendi alanından sorumludur. Herkes sorumluluk alanına göre sorumluluğunu mutlaka gözden geçirmelidir. Buna da murakabe şuuru diyoruz. Yani hesaba çekilmeden önce kendini hesaba çekme şuuru. Allah bu memlekete sulh ve selamet versin. Allah ülkemize ve dünyamıza sulh ve selamet versin. Görüşü, inancı ne olursa olsun zulüm altında olan bütün insanlara Allah sulh ve selamet versin ve o zalimlerin elinden de fırsatı alsın. Cenab-ı Hak Hz Muhammed (s.a.v)’ın ruhunu bu dünyaya yaysın ve o ruhu hükümran etsin. Ki ilahi buyrukta beyan edildiği üzere ‘Yeryüzü Allah’ın salih kullarınındır. Allah yeryüzünde salih kullarını hükümran edecektir’ Bizim salih olmamız, yeryüzünde sulh ve selametin oluşması için temel şarttır. Yeryüzünün selameti bizim salih olmamızdan geçiyor. Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Allah bizleri sırat-ı müstakimden ayırmasın” diye konuştu.

Barış koşusunda Faruk Çoban birinci, Muttalip Baynal ikinci ve Ferhat Kaya’da üçüncü oldu. Barış koşusunda derece girenlerin ödüllerinin verilmesinin ardından program, Bingöl Gençlik Grubu Folklor Ekibinin halay gösterisi ile şenlendi. Program Servet Beki’nin ‘Dünya Barış Konuşması Metnini’ okuması ile devam etti.

Program Bingöl Belediyesi Kültür Merkezi önünde barış halayı çekilmesinin ardından sona erdi.

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.