Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Bingöl’de BDP Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili İdiris Baluken, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve BDP Bingöl Belediye Başkan Adayı Fırat Anlı’nın katıldığı selamlama mitingi düzenledi.
BDP Bingöl İl Başkanı Halis Yurtsever’in selamlama konuşmasıyla başlayan mitingin ilk konuşmasını Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir yaptı.
BAYDEMİR: “BÖYLE ADALET OLMAZ”
Bingöl’ün yerinin ayrı olduğunu belirten Baydemir: “Diyarbakır’ın kalkınmasında Bingöl’ün alın terinin yeri büyüktür. Çevlik ve Amed kardeş şehirlerdir. 4 yıl önce yine bu meydandan sizlerle buluşmuştuk. Yine Sayın Fırat Anlı ile birlikteydik. Yine Sayın Anlı ile birlikteyiz. Bazı arkadaşlarımızın özgülüklerine kavuşmalarından dolayı heyecanlıyız. Ama sözümüz söz, tüm arkadaşlarımız özgür olana kadar bizler kendimizi özgür hissetmeyeceğiz. Yine bir hukuksuzluk örneği, Bingöl’ün evladı lise öğrencisi ömür boyu hapse mahkûm ediliyor. Allah’tan reva mı bu? Böyle kardeşlik olmaz, böyle adalet olmaz. Böyle olursa halklarımız kucaklaşamazlar, gelin bu hukuksuzluktan vazgeçin” dedi.
ANLI: “BİZE YAPILAN ZULME SESSİZ KALMAYACAĞIZ”
Baydemir’in konuşmasının akabinde konuşan 209 Mart 2009’da BDP’den Bingöl Belediye Başkan Adayı olan Fırat Anlı, Bingöl’de olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu söyledi.
‘Bu halk hiçbir evladını dört duvarın arkasında bırakmaz ve unutmaz’ diyen Anlı: “Bu halk öyle yiğit bir halktır ki 90 yıldır her türlü eziyete, her türlü haksızlığa, her türlü zulme rağmen onurundan barış talebinden, insanlıktan, kardeşlikten ve geleceğe dair güzel umutlarından hiçbir zaman vazgeçmedi vazgeçmeyecek. Bizler bu halkın onurlu bir şekilde inançlarına bağlı bir şekilde yaşaması için elimizden geleni yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Bunun bütün bedellerini ödemeye hazırız. Bizler mağdur bir halkız inşallah hiçbir zaman kimseye zulmetmeyeceğiz. Bize yapılan zulme asla ve asla sessiz kalmayacağız” dedi.
“BAŞÖRTÜSÜ VE İNAN ÖZGÜRLÜĞÜ OLMALI”
İnanç konusundan önemli adımların atıldığını vurgulayan Anlı: “90 yıllık bir hata, inancını özgürce yaşamak isteyenlere zulüm bugün artık sürdürülmüyor. Bu sizlerin mücadelesi sayesinde olmuştur. Başörtülü kardeşlerimizle ilgili önemli adımlar atıldı ve atılmalıdır. Başörtülü kardeşlerimiz kendi mesleklerini yapmalılar. Bunun karşısına çıkmak demokrasi değildir. Yine Alevi kardeşlerimiz var, onlara cem evi yapılmalı, inanç özgürlüğü herkese olmalı, herkes ibadetini rahatça yapabilmeli” ifadelerini kullandı.
“ZAZACA’YA SAHİP ÇIKALIM”
Zazaca’nın az kullanıldığını gördüğünü belirten Anlı: “Zazacanın az kullanılmasından dolayı üzülüyorum, sizlerden rica ediyorum. Hep beraber kullanalım hep beraber dilimize sahip çıkalım. Yeni bir sürecin içerisindeyiz. Yüreğimizde hep umut var. Bugün Türkiye’de devlet ve hükümet tek bir irade etrafından buluşabiliyor. Buda Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu güçtür. Bunu önemsiyoruz ve bu konuda atacağı adımları önemli olduğunu düşünüyoruz. Bir kez daha bizi kandırırsa bu artık bir arada yaşamanın koşullarını ortadan kaldıracak bir duruma sebebiyet verir” diye konuştu.
ANLI’DAN BELEDİYE ELEŞTİRİSİ
Bingöl Belediyesi yönetimine yüklenen Anlı: “Bingöl halkına her zaman minnettarım, minnettar olmaya da devam edeceğim. Kader bizi buluşturdu, bir dönemi birlikte yaşadık. Hep beraber daha güzel günleri yaşarız. Dört yıl sonra Bingöl’e girdiğimde Bingöl’ün sokaklarının, caddelerinin, parklarının, Bingöl’ün tüm yaşamının bugün çok daha iyi bir noktada olması gerekirdi. Ama maalesef, yüreğinde halk sevgisi yoksa, insanımıza değer vermiyorsanız, tamamen iktidarın, tamamen koltuğun hastası olmuşsanız, gözünüz paradan başka bir şey görmüyorsa, dininiz imanınız para olmuşsa halk sizi istemez” şeklinde konuştu.
BALUKEN: “KENDİ VARLIĞIMIZI BÜTÜN DÜNYAYA KABUL ETTİRDİK”
Anlı’nın konuşmasının akabinde konuşan BDP Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili Baluken: “Bugün Bingöl halkının üstünden oyun oynamak isteyenler gelsinler Bingöl halkını görsünler. Bingöl milleti Kürt davasının öncülerindedirler. Bu mücadele sayesinde Kürt halkını bütün dünya tanıyor. Kendi varlığımızı bütün dünyaya kabul ettirdik, şimdi tek bir şey istiyoruz. Dilimize, kimliğimize özgürlük istiyoruz. Kürt halkının statüsünü istiyoruz. Özgür Kürdistanı istiyoruz” dedi.
“BARIŞ İÇİN SAMİMİYET, İYİ NİYET, CİDDİYET GEREKİR”
Askeri operasyonlara değinen Baluken: “Barış haberinin beklendiği Kandil’e durmadan bombalar yağdırıyor. Yine Karacehenem’de, Karlıova’da, Bingöl’de, Şırnak’ta ve birçok yerde askeri operasyonlar yapılıyor. Barış askeri operasyonlarla gelmez. Siyasi operasyonları aynı şekilde devam ettiriyorlar. Barış Bingöl köylerine korucu göndermekle gelmez, barış samimiyetle gelir. Barış Paris’in ortasında kadınları öldürmekle gelmez. Barış için samimiyet, iyi niyet, ciddiyet gerekir” ifadelerini kullandı.
“BİNGÖL’Ü SON ON YILDA SUSUZ, YOLSUZ VE YOKSUL BİR KENT YAPTILAR”
‘AKP iktidarının icraatı Bingöl’ü son on yılda susuz, yolsuz ve yoksul bir kent yapmak oldu’ diyen Baluken: “Bingöl Belediyesi Bingöl halkına layık olan hizmetleri getirme noktasında yaşatmış olduğu sıkıntıların hepiniz bilincindesiniz. Bingöl Belediyesi seçimden hemen sonra Bingöl halkına ayrımcı yaklaştı. BDP’ye oy veren ve ailesinde BDP’li olan işçileri kış ortasında kapının önüne koydu. Yetmedi bu işçi düşmanı, emek düşmanı belediye aylarca işçilerin emekçilerin asgari ücretlerine, maaşlarına tenezzül etti. Hala hizmet sektöründe çalışan işçilerin 5 aylık maaş alacaklarını ödeyemeyen bir belediye pratiğiyle karşı karşıyayız. Belediye bu şekilde bir sömürü çarkını işletirken, sandık hilelerinin değil, gönüllerimizin belediye başkanı Sayın Fırat Anlı, Bingöl halkının kimliği için Diyarbakır Cezaevi’nde direndi. Bingöl Belediyesi’nin internet sitesinde Elazığ ilimizin kültürel çalışması için elimizden gelen her şeyi yaparız diyorlar. Siz Elazığ için elinizden geleni yapın ona bir şey demiyoruz. Ancak önce Bingöl’ün bir perişanlığına bakın. Bingöl sokaklarının perişanlığına bakın”
BALUKEN, BAKAN YILMAZ’I ELEŞTİRDİ
Bakan Yılmaz’a yönelik eleştirilerde bulunan Baluken: “Parlamentoya gönderdiğiniz AKP’li vekil Bakanlar Kurulu’ndan sonra telefona sarılıp Elazığ milletvekillerini arıyor, ‘müjdemi isterim’ diyor ‘Bölge Hastanesi’ni Elazığ’a getiriyoruz’ diyor. Bizim Elazığ’a bölge hastanesinin gitmesine itirazımız yok. Elazığ’a her şeyi götürün başımız gözümüz üzerine, ama önce Bingöl’deki hastaların bir durumuna bakın. Diyarbakır, Elazığ ve Erzurum hastanelerine gidin. Orada Bingöllü hastaların hasta yakınlarının çektiği sıkıntılardan haberdar olun. Kendi halkınızın, kendi topraklarınızın sıkıntılarını bilmeden başkasına da faydanız dokunmayacağını da iyi bilmeniz gerekiyor” şeklinde konuştu.
