Bingöl Valisi Yavuz Selim Köşger, 24 Temmuz Basından Sansürün Kaldırılmasının 107’inci yıl dönümü dolayısıyla Bingöl’de görev yapan yerel ve ulusal basın mensuplarıyla bir araya geldi. Bingöl temalı basın toplantısında konuşan Köşger; basın toplantısında, “Biz Bingöl’ün potansiyel bir kapasitesi, coğrafi yapısını ve sosyal dokusunu tanıyalım, burayla ilgili nasıl bir vizyon geliştirilebilir, ona dair bir şekillenme olsun daha sonra bunu basınla hem paylaşalım, hem tartışalım vesilesiyle toplantı düzenledik. Bingöl medyasını da biraz tanıyalım istedik. Ne yazıp ne çiziyorlar, ufukları nedir, neyi önceliyorlar ve neye dikkat ediyorlar, tanıyalım istedik. Bu sebeple biraz gecikmeli bir toplantı oldu. Henüz 4 buçuk ay oldu göreve geleli” dedi.
“Özgür medyanın, hür basının fonksiyonlu memleketin yararları doğrultusunda kullandığı daha nice günler ve yıl dönümleri diliyorum” diyen Vali Köşger, “Bugün bu vesile ile sizlerle bir tanışma toplantısı yapalım istedik. Bir sohbet ortamı oluşsun istedik” şeklinde konuştu.
“BİNGÖL, DOĞUNUN AFYON’U OLMA YOLUNDA”
Bingöl hakkında değerlendirmelerde bulunan Vali Köşger, Bingöl’ün coğrafi ve ekonomik yönden Afyon Karahisar iline benzediğini ifade ederek, “Bingöl’ün geldiği noktaya baktığımızda, geleceği nokta Afyon Karahisar’ı konumunda. Bingöl, doğu Anadolu’nun, Güneydoğu Anadolu’nun Afyon Karahisar’ı olmaya aday bir il. Coğrafi olarak. Bundan hareketle Bingöl’ün geleneksel üretim yapısı ve coğrafi yağısı ile ilgili olarak ortaya koyacağımız vizyon, Bingöl arazilerinin yüzde 51’i mera, yüzde ‘ü çayırlık, yüzde 30’u orman, yüzde 6-7 si de ağaçlandırılmış alanlardır. Bingöl’ün sadece yüzde 7’si coğrafi olarak tarıma müsaittir. Dolayısıyla Bingöl’ün geleneksel üretim yapısı tarıma dayalı bir yapı değil. Ekilen dikilen alan itibarıyla, Bingöl’de çeltik dâhil her şeyin tarımı yapılmış ancak, Türkiye rakamları ile mukayese edildiğinde çok ihmal edebilirler” diye konuştu.
“BİNGÖL’DE ÜRETİM TARZI HAYVANCILIK VE TURİZME DAYALIDIR”
Bingöl’ün üretim tarzı, yaşam biçimi ve tarzının Turizm ve Hayvancılık ile gelişebileceğini belirten Vali Köşger, konuşmasında “Altyapı, üstyapıyı belirler. Üretim tarzı, yaşam biçimi ve tarzını belirler. Üretim tarzı hayvancılığa dayalıdır Bingöl’de. Bunun bir şekilde yeniden canlandırılması lazım. Bingöl daha önce eriştiği potansiyelin de gerisine düşmüş vaziyette. Afyona bir benzerlik kurarak burası, deprem kuşağında olması dolayısıyla bir avantajı var, termal su kaynaklarının bulunması. Bingöl’ün kalkınmasının yaygınlaştırılmasında, refah ve gelişmenin bireylere yansıması noktasında iki temel dinamik olacağını tespit ettik. Biri hayvancılık, biri de termal turizm. Afyonda bu termal turizmin geçmişi çok eski değil. Bingöl’de ılıcalar mevkiinde çıkarılan bir su var. 50 derecede ve saniyede 200 litre debisi alan bir su var. Bunun böyle bir yer seçimi ile ilk yatırımı yaptırmalıyız ki, Bingöl’de bu tutsun ve Doğu Anadolu’nun Afyon’u olsun Bingöl… Çünkü Afyon termal tesisler konusunda kendisini iyice geliştirme durumunda. Bu yönde de suyun merkeze getirilmesinin gerektiğini ve kavşak bir noktaya, ana yol üzerinde bir yere yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“BİNGÖL’DE ÜRETİLEN HERŞEY, BURADA PAZARLANABİLİR DURUMDA”
Bingöl’ün kaynaklarının rahat ir şekilde pazarlanabileceğini belirten vali köşger, “Bununla birlikte, turizm malumunuz ihracat yapmanıza veya kamyona yükleyip götürmeniz gerekmiyor. Turizmde avcı ayağınıza gelir. Bingöl’de üretilen her şey, burada pazarlanabilecek durumda. Yani öyle bir vizyon yakalamalıyız ki, eş zamanlı olarak hayvancılık da turizm de birbirine entegre edilmelidir. Bir işe başlıyorsak, biz ütopya ile hayal ile ya da olmayan şeylerin üzerine bir takım kurgularla bir hedefe ulaşamayız. Yapacağımız tespitler ve çizeceğimiz vizyonun ayaklarının yere basması lazım. Gerçekçi olmamız lazım. Bingöl’ün kapasitesini iyi belirlememiz lazım” dedi.