Bingöl’de Semiramis Karaarslan koordinatörlüğünde bir araya gelen kadınlar, Özgecan Aslan için protesto gösterisi yaptı. “Özgecan için adalet” pankartının açıldığı eylemde, kadına şiddet ve cinsel istismar saldırının gün geçtikçe arttığına dikkat çekildi. Genç Caddesi Saat Kulesi önünde toplanan kadınlara çevreden geçen erkekler de destek verdi. Kadınlar adına açıklama yapan Karaarslan, kadına yönelik şiddetin gün geçtikçe arttığına dikkat çekerek, “Kadın cinayetlerinin önlenmesinde hiçbir yol alınamadığına ve durumun giderek kötüleştiğine üzülerek her gün şahit oluyoruz. Hayatın her alanında ikincileştiren söylem ve zihniyetlerin kadının toplumdaki yerinin her zaman arka sıralarda olduğu bir gerçeği yadsınamaz. Kadın-erkek eşitliğini sağlamada bütüncül politikalar üretilmedikçe, failler caydırıcı bir şekilde cezalandırılmadıkça ve toplumda yükselen şiddet kültürüne karşı önlem alınmadıkça bu sorunun çözülemeyeceğine inanıyoruz” dedi.
“EN AĞIR YAPTIRIMLA CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUZ”
Aslan’ın faillerinin en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini kaydeden Karaarslan, şunları kaydetti:
“Soruşturmanın ve dava sürecinin kamuoyu takibine izin verecek şeffaflıkla ve hukuka uygun biçimde yürütülmesini talep ediyor, bu ve benzeri olayların tekrar etmemesi için tüm ilgili kurumları acilen sorumluluk almaya davet ediyoruz. Biliyoruz ki, sıradan bir adli vakanın çok ötesinde, eğitimden uzak, yıkıcı sonuçları olan toplumsal bir soruna işaret etmektedir. Bununla ilgili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve ilgili tüm kurumları kadınların güçlendirilmesi ve kadın-erkek eşitliğinin sağlanması için acil harekete geçmeye ve bu süreçte kadın hakları ve kadına yönelik şiddet konularında deneyim sahibi sivil toplum kuruluşlarını dikkate almaya çağırıyoruz. 6284 Sayılı Kanunun dikkate alınıp işlevselleştirilmesi gerektiğine inanıyoruz.”
“SÖZLEŞME VE BELGELERİN GEREKLERİ YERİNE GETİRİLSİN”
Kadına yönelik şiddetle mücadelede CEDAW Sözleşmesiyle Türkiye’nin kabul edip onayladığı ilgili uluslararası sözleşme ve belgelerin gereklerinin yerine getirilmesi gerektiğini vurgulayan Karaarslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnsan haklarının temeli olan yaşama hakkının kadınların elinden alınmasını istemiyoruz. Tecavüzden, şiddetten ölen bir kadın daha olmasın istiyoruz. Bunun son olması için, Özgecan şahsında tacize uğrayan, katledilen, tecavüze uğrayan, aşağılanan, töre cinayetlerine kurban edilen, dövülen-sövülen, ikinci sınıf vatandaş yerine konulan; anaların, bacıların ve eşlerin kısaca tüm kadınların, bu dünyada insan olarak yaşamaya haklarının olduğunu hatırlatmak ve bu suçu işleyen her kimse, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilip, tecrit edilmelidir.”
Grup, yapılan açıklanın ardından dağıldı.