Google News' te Takip Edin

Bingöl genç haberleri google

DOLAR 32,5254 % -0.06
EURO 34,9835 % 0.39
GRAM ALTIN 2.433,58 % 0,43
ÇEYREK A. 3.978,91 % 0,43
BITCOIN 63.911,61 -3.965
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 25°
Google News

Bingöl’de ‘tarihi yapılar’ ilgisiz

Roma, Urartu ve birçok medeniyete ait tarihi yapıların bulunduğu ilimizde yüzlerce tarihi eser doğa koşulları ve define avcıların insafına terk edilmiş durumda. Merkez, Genç, Kiğı, Adaklı ve Solhan ilçelerinde bugüne kadar yüzlerce tarihi eser tahrip edilmesine rağmen herhangi bir önlem alınmadı.

Son Güncelleme :

08 Ocak 2015 - 10:02

Bingöl’de ‘tarihi yapılar’ ilgisiz

Hemen her ilde konut projelerini hayata geçiren TOKİ, konut inşa ettiği ilerde tarihi taşınmazların korunmasına yönelik mali destek veriyor. Bingöl’de 2003-2014 yılları vatandaşa binlerce konut satan TOKİ, Bingöl’de kurtarabilir tarihi yapıların restorasyonuna ilişkin herhangi bir destekte bulunmadı. Onlarca ilde tarihi yapıların restore edilmesi için kredi olanağı sunan TOKİ, tarihi yapılar için 2014 yılında üst limiti 125 bin lira olarak belirlenen restorasyon kredisi verdi. Bu kapsamda 9 yılda 530 kültür varlığına kredi desteği veren TOKİ, restorasyon projelerinden 335`ini tamamladı. Diğer illerdeki tarihi yapılar için gösterilen hassasiyetin Bingöl’de gösterilmemesi yüzlerce eseri yok olmanın eşiğine getirdi.

45 KİLİSE VE MANASTIR YOK OLDU!

Özellikle Kiğı tarihi M.Ö. 3000 yıllarına kadar uzanan ve Hititler, Urartular, Persler, Makedonya, Roma, Sasani, Bizans ve Osmanlıların egemenlikleri altına giren Kiğı’da bulunan tarihi yapıtlar, çürümeye terk ediliyor. Köylerinde onlarca kilise ve manastır olan Kiğı’da bazı tarihi eserlerin özel mülkiyet kapsamında olmasından dolayı restore edilememesi bir tarihin yok olmasına neden oluyor. İlçede 1.Dünya Savaşı öncesinde Ermenilere ait olan 45 kiliseden biri olan Surp Xaç Kilisesi kendi kaderine terk edilmiş. 1800’lü yıllarda inşa edilen Topraklı Köyü (Hakusdun) Köyünde ki Surp Xaç Ermeni Kilisesi kötü koşullara rağmen günümüze kadar ayakta kalmış. 1.Dünya Savaşı öncesinde Topraklı Köyünde ( Hakusdun) yaşayan 62 Ermeni ailesine hizmet veren Surp Xaç Kilisesi restore edileceği günü bekliyor. Doğa koşulları ve tarihi eser kaçakçılarının talanına rağmen önemli bir kısmı ayakta kalan onlarca kiliseden biri olan Surp Xaç Kilisesi ilgisizlik kurbanı oldu.

TARİHİ MEKTEP VE HAMAM YIKILMAK ÜZERE!

Yine aynı konumda olan ilçe merkezindeki Tarihi Kiğı Mektebi ile Tarihi Hamam yok olmanın eşiğine geldi. Şuanda bir ailenin ikamet ettiği Kiğı Mektebinin bazı bölümlerinde meydana gelen çökmeler ve orijinal görüntüsünün bozulmasına tepki gösteren ilçe sakinleri, Kültür Bakanlığı’nın özel mülkiyet sorununu çözerek söz konusu eserleri koruma altına almasını istedi.

SERVİ’DE TARİH FIŞKIRIYOR!

Nüfusu 2 binden az olduğu için kısa süre önce köye dönen Servi, çevresinde barındırdığı zengin yer altı maden rezervlerinin yanı sıra, tarihi ve kültürel yönden de keşfedilmeyi bekliyor. Dız Kalesi, Celaleddin Harzemşah Yatırı, Kuç Hunu Han İçi Kalıntıları ve Gözertepe – Maden Köşkü gibi daha birçok önemli tarihi ve kültürel değerleri barındırıyor. Geçmiş dönemde Erzurum Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü’ne bağlı ekipler Servi’de inceleme yapmış ve bölgede önemli tarihi ve kültürel zenginliklerin barındığını belirtmişti. Yer altında saklı tutulan tarihin gün yüzüne çıkarılması için çalışmalar yürütülmezken, vatandaşlar duruma tepki gösteriyor.

ADAKLI VE ÇEVRESİNDE Kİ TARİHİ YAPILAR TAHRİP EDİLİYOR

Öte yandan Adaklı’da bulunan mescit ile Bağlarpınarında bulunan tarihi mezarlıklar, Kiğı kalesi, Karlıova’daki Geloşkan Kalesi, Zuhurtepe kalesi ve Torluklular köyündeki tarihi kilise önlem alınmaza yok olacak. Adaklı ilçesi Bağlarpınarı köyünde bulunan tarihi mezarlık alanda birçok mezarın dağıldığı olması ve mezarlığın korunmasına yönelik herhangi bir çalışmanın yapılmadığı görülüyor.

TARİHİ EV AHIR OLARAK KULLANILIYOR

Yine Bağlarpınarı köyünde bulunan 2 katlı tarihi evin alt katı ahır, üst katı ise konut olarak kullanılıyor. İlçe merkezinde ise yine tarihi 13. yüzyıldan kalma olduğu tespit edilen tarihi mescidin korunmasına yönelik bir çalışma bulunmuyor. 1982 yılında mescitte inceleme yapan araştırmacı M. Beşir Aşan, mescidin 13. yüzyıldan kaldığını belgeleyerek, mescidin üst kısmının onarılması gerektiğini belirtmiş.

KARLIOVA’DA KALE KAÇAK KAZILARLA TAHRİP EDİLMİŞ

Karlıova ilçesi Boncukgöze köyünde bulunan Geloşkan kalesinde yapılan araştırmalarda bol miktarda seramik ve obsidyen olduğu tespit edilirken, kalenin hemen hemen her noktasında kaçak kazı yapılmış. Kalenin bulunduğu tepede incelemelerde bulunan Arkeologlar Lokman Kemaloğlu ve Mehmet Ağırgöl, “ Kale Boncuk göze köyünün 600-700 metre güneyindeki tepe üzerinde yer almaktadır. Geloşkan tepe olarak bilinen tepenin kuzey, doğu ve batısından olmak üzere 3 yanından mezarlık deresi geçmektedir. Doğal bir tepe olan alanın üst kısımları düzeltilmiş ve bu düzeltilmiş alanda yerleşim kalıntıları gözlemlenmiştir. Bol miktarda seramik ve obsidyen olduğu görülmüş olup, devetüyü rengi, kırmızımtırak ve siyahımsı seramik parçaları ağırlıktadır. Hangi döneme ait olduğu bilinmeyen kale, 2008 yılında Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Müdürlüğü’nce tescil edildi, ancak kalenin korunmasına yönelik bugüne kadar herhangi bir çalışma yapılmadı.

KALEDE BOL MİKTARDA SERAMİK BULUNDU

Boncukgöze köyünde bulunan bir diğer kalede Zuhurtepe kalesidir. Bu kalede Geloşkan kalesi gibi, kaçak kazılarla tahrip edilmiş. Yapı olarak Geloşkan Kalesi ile benzerlik teşkil ettiği belirlenen Zuhurtepe Kalede Lokman Kemaloğlu ve Mehmet Ağırgöl tarafından yapılan incelemede, kalenin doğusunda kısmen sur duvarlarının görüldüğü belirtildi. Bu kalede de Geloşkan Kalesinde olduğu gibi, bol miktarda seramik ve obsidyen olduğunu belirten arkeologlar, tepenin hemen hemen her noktasında kaçak kazı izleri görüldüğünü kaydetti. Bu kalede, 2008 yılında Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Müdürlüğü’nce tescil edildi.

TOKLULAR KÖYÜNDE YIKIK KİLİSE KALINTISI

Yine Toklular köyünde bulunan kilisenin kimler tarafından ve ne zaman yapıldığı bilinmiyor. 2005 yılında yıkık vaziyette olan kilise alanında incelemelerde bulunan Arkeologlar Mustafa Kaymak ve Lokman Kemaloğlu, Kilise, günümüzde moloz taş örgülü borasan harçlı olup bindirme tekniği ile yapılmış, üst örtüsü ile bu örtünün oturduğu yan duvarları ayaktadır. Ön giriş cephesi tamamen yok olmuştur. Dış cephe duvarlarındaki ve köşelerdeki düzgün kesme taşlar da sökülmüştür. Yapının iç kısmı yaklaşık 1.5 metre kalınlığında dolma toprak bulunmaktadır. Yapının arka kısmında ve bitişiğinde samanlık olarak kullanılan bir yapı mevcut.

OSMANLI KÖPRÜSÜ İLGİSİZLİKTEN YIKILDI

Diğer taraftan Osmanlılar döneminde Peri Suyu üzerine inşa edilen tarihi köprü zamanla kullanılamaz hale geldi. İki kemerli köprünün bir kemeri ilgisizlik nedeniyle yıkılırken, karayolları tarafından bölgede yeni bir köprü yapıldı.

GENÇ SÜREKLİ KÖYÜNDE TARİHİ KÜMBET DEFİNECİLERİN HIŞMINA UĞRADI

Genç’te Sürekli Köyü sınırlarında bulunan tarihi kümbet bakımsızlık içerisinde kaderine terk edilmiş. Urartular döneminde yapıldığı düşünülen Genç Kümbetinin hali görenleri hayrete düşürüyor. Birkaç yıl öncesine kadar sağlam olduğu belirtilen tarihi kümbet define avcılarının hışmına uğradı.

MÜZE PROJESİNE CEVAP DAHİ VERİLMEDİ

Bingöl genelinde yok olan onlarca tarihi esere rağmen hiçbir adımın atılmaması tepkilere neden olurken, Bingöl İl Kültür Ve Turizm Müdürlüğü’nce DAP’a sunulan Kent Müzesi projesine cevap dahi verilmedi.

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.