Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişiminin birinci yıl dönümünde tüm yurtta olduğu gibi Genç ilçesinde de ‘15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Etkinliği gerçekleştirildi. Genç Kaymakamlığı ve Genç Belediyesi’nin eksiksiz organizesi ile düzenlenen ve binlerce Gençli vatandaşın katıldığı ‘15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Töreni'nde açıklamalarda bulunan konuşmacılardan ortak ses yükseldi: “Bu millete artık kimse darbe yapamaz”
Yeni Hükümet Konağı Bahçesinde düzenlenen ‘15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Etkinliği’ne Genç Kaymakamı Hasan Hüseyin Vural, Genç Belediye Başkanı M. Hadi Topraktan, İlçe Jandarma Komutanı Uğur Er, İlçe Emniyet Müdürü Levent İzmir, İlçe Müftüsü Hanefi Ballı, 24'ncü Dönem AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Eşref Taş,15 Temmuz Demokrasi Şehitleri ve Gazileri Derneği Başkanı Ziya Sözen, 15 Temmuz Gazisi Onur Asutay, kurum amirleri ile binlerce vatandaş katıldı.
Genç Kaymakamlığı ile Genç Belediyesi’nin ikramlarının dağıtıldığı programda 15 Temmuz gecesinin yaşandığı sahnelerin yer aldığı çeşitli slâyt gösterilerinin ardından öğrenciler, gecenin anlam ve önemi belirten şiirler okudu. Etkinliklerin akabinde yine gecenin anlam ve önemini belirten konuşmalar yapıldı.
Kaymakam Hasan Hüseyin Vural:
“Bu şanlı mücadele ve zafer, 15 Temmuz kahramanlık destanı olarak şanlı tarihimizde yerini almıştır”
‘15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Etkinliği’nde ilk olarak bir konuşma yapan Genç Kaymakamı Hasan Hüseyin Vural, 15 Temmuz gecesinin bir kahramanlık destanı olarak şanlı tarihte yerini aldığını söyledi Kaymakam Vural Konuşmasında: “15 Temmuz 2016 gecesi Cumhuriyet tarihimizin en önemli kırılma anlarından birini hep birlikte yaşadık. Devletimizin içerisine ikiyüzlü maskeleri ile sızan hain ve alçakların ihanetlerinin doruk noktası olan kanlı darbe girişimlerini büyük bir hayret ve şaşkınlık içerisinde şahitlik ettik. Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) sözde Yurtta Sullah Konseyi adı altında 15 Temmuz gecesi içimizdeki hainlerin ve dış düşmanların destek ve katkılarıyla tarihte eşine az rastlanan bir ihanet kalkışması içerinde girildi. Sayın Cumhurbaşkanımıza ve onun temsil ettiği milli iradeye, demokrasimize, milli birlik ve beraberliğimize hayasızca kast ettiler. Bu alçakların hain emellerine ulaşmak için devletimizi ve cumhuriyetimizi ve milletimizi korumak için emanet edilen rütbe ve silahlar milelimizin üzerinde kullanmaktan çekinmediler. Tanklarla, toplarla ve helikopterlerle milletimizi ezerek ve Reis-i Cumhurumuzu korkutup sindireceklerini zannettiler. Çünkü darbe tarihlerini hep böyle okumuşlar. Darbeciler bir gurup vagonla gelip Abdullhamit’i indirmiş, 1960’ta ise yönetime el koyup başbakanımız Adnan Menderes ve iki bakanını sözlü gerekçelerle sözde bir mahkemede yargılanıp idam etmişlerdi.
12 Eylül 1980’de Milli iradeyi gasp etmişlerdi. 28 Şubat gibi muhtıralarla demokrasimize güya balans ayarı vermişlerdir. Ama bu defa aziz milletimiz bu zillete artık yeter dedi. Artık söz milletindi. Bu millet özgürlük ve bağımsızlığı için tarihinde her türlü diyetini ödemiştir. Namusunu, bayrağını, iradesini ve Reis-i Cumhurunu bir kez daha ezdirip zillet içinde yaşayamazdı. Çünkü koruyamadığı vatanı ve devlet Başkanı 2’inci Abdulhamit’i, Adnan Menderes’i Turgut Özal’ın acısı sinesinde bir yüktü. Hak yoluna baş koyan Reis-i Cumhurumuzu şehit kanıyla sulayan vatan toprağını, bağımsızlığını ve namusunu iki yüzlü kalleş ve çakal sürüsüne çiğnetemezdi ve çiğnetmedi elhamdülillah. Öncelikle Allah’ın yardımı ve inayetiyle Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümetimiz, devlet ve vatan sevdalısı Şehit Ömer Halis Demir, Binbaşı Serhat Dedebağı, birinci ordu komutanımız ve özel kuvvetler komutanımız gibi millet ve cumhuriyet aşığı nice ordu mensubumuz 60 şehit veren emniyet teşkilatımız, kamu görevlilerimiz ve en önemlisi yaşlısı, genci, doğulusu, batlısı ve meydanlara akın eden vatan aşığı aziz milletimizin sayesinde bu hain girişim bastırılmış oldu. Bu uğurda aziz milletimiz 250 şehit verdi. 2 binin üzerinde kamu görevlileri ve vatandaşımız gazilik mertebesine ulaştı. Bize bu mücadeleyi bağışlayan Rabbimize ne kadar şükretsek azdır. Bu şanlı mücadele ve zafer 15 Temmuz kahramanlık destanı olarak şanlı tarihimizde yerini almıştır. Bu şanlı destanın en önemli kahramanı olan şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize minnetlerimizi sunuyorum. Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Başkomutanımıza en derin bağımlılıklarımı arz ediyorum. Vatan sizlere minnettardır. Ayrıca meydanları dolduran siz değerli Gençlilerimize şükranlarımı sunuyorum. Bu anlamda Genç’imizin medarı iftiharı olan gazilerimiz Mehmet Akif, Onur ve Sedat gazi kardeşlerimizi takdir ve tebrik ediyorum” dedi
Belediye Başkanı M. Hadi Topraktan:
“Bu millet 16 Temmuz’da öyle bir ders verdi ki artık kimse darbeye cesaret edemeyecek”
Kaymakam Hasan Hüseyin Vural’ın ardından kürsüye çıkan Genç Belediye Başkanı M. Hadi Topraktan ise konuşmasında: “Bu aziz gece katılımlarınız için hepinize teşekkür ediyorum. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Geçen yıl burada bu meydanlarda bir direniş gösteriyordunuz. O direnişi öyle güçlü bir şekilde sergilediniz ki; ona karşı durmak, her baba yiğidin harcı değildi. Ama Gençliler olarak, siyasi, dini ve mezhebi gibi bir ayrıma gitmeden tüm halkımız yediden yetmişe deyim yerindeyse kapılar kilitlendi herkes meydanlara akın etti. Bu ihanet çetesinin yapmış olduğu darbeye karşı öyle bir direniş gösterdi ki dillere destan oldu. Dolayısıyla biz o direnişi alnımızın akıyla gerçekleştik. Bu yıl o direnişi yeniden dirilişe dönüştürdük. Malumunuz Türkiye her dönem belli bazı sıkıntıları yaşadı. Türkiye’yi bu sıkıntılarla karşı karşıya bırakanlar keyfi davranışlarıyla bu halkın büyümesine bu halkın gelişmesine, bu halkın hak ettiği konuma gelmesine mani olmak için zaman zaman bizleri darbelerle, muhtıralarla, zaman zaman çok faklı yöntemlerle bizleri tehdide kalkıştılar. Sizlerin de bildiği 60’da bir darbe yaşandı. Bir Başbakanı iki Bakanı darağacına götürdüler. Ne yazık ki o gün kimse bu direnişe kimse kalkışmadı. Ve kimse bunları ipten alamadı. Akabinde de bir seksen darbesini yaşadık. 80 darbesinde de Türkiye’nin gençliğini, Türkiye’nin dinamizmini öyle bir hırpaladılar ki bu ülkenin hakkının hukukunu savunacak nesil adeta yok oldu. İnsanların kendilerini ifade etmesine dahi fırsat vermediler. Bu halk nice çile çekti, nice ızdıraplar çekti. Amaç bu halkın direnişini, bu halkın gerçek kimliğine ulaşmasını engellemek içindi ve bunu her dönemde de başardılar. Taki 15 Temmuz’a kadar. 60’ta darbe yapanların, 80’de darbe yapanların torunlarıydı 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunanlar. Eğer 60 ve 80 darbesinin cezalandırmış olsalardı. Eminim ki kimse 15 Temmuz’u yapmaya kalkışamazdı. Bu halk, hoş görülüdür, bu halk insaflıdır. Bu halk inançlıdır. Her şeye tahammül eder ancak iradesine, özgürlüğüne, demokratik anlayışına pranga vurmaya kalkışana artık tahammülüm kalmadı diyerek genci, yaşlısı herkes 15 Temmuz akşamı meydana indi. Verdiğiniz mücadele gösterdiğini direniş, attığınız sloganlar, okunan salalar ve ezanlar ve Kur’anlar sizlere güç verdi. Sizlere moral verdi. Bir ay süreyle meydanlarda haykırarak bu vatana ihanet edenlere öyle bir ders verdiniz ki 15 Temmuz 2016’dan sonra o hainler, onların torunları, onlara sempati ile bakanlar asla ve asla bu ülkede darbe teşebbüsünde bulunamayacaklar. Cenabı Allah’a hamd olsun bizler bu mücadeleyi kazandık. Bu vesileyle ile 249 şehit ve 2 bin 196 gazi verdiğimiz bu mücadelede bizlere bu vatanı emanet eden aziz şehitlerimize diyorum ki; Ey aziz şehitler! Sizler rahat uyuyun, bizler sırtımızı sizlere dayandırdık ve bu nöbeti teslim aldık. Bu mücadele devam ediyor. Bu duygular ile Türkiye’nin neresinde olursa olsun geçen sene verilen mücadelede direnen ve hayatını kaybeden, şahadet şerbetini içenlere tekrardan cenabı Allah’tan rahmet diliyor, mücadelede gazi olan kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum” dedi.
15 Temmuz Gazisi Onur Asutay:
“Bu vatan hainleri için idam istiyoruz”
Genç Belediye Başkanı M. Hadi Topraktan’ın ardından kürsüye çıkan Gençli 15 Temmuz Gazisi Onur Asutay ise o gece yaşadıklarını aktarıp idam beklediklerini söyledi. Gazi Onur Asutay yaptığı kısa konuşmada şunları söyledi: “Bende 15 Temmuz darbe gecesinde Ankara Genelkurmay Karargâhında G3 mermisiyle sağ bacağımdan yaralandım. O geceyi hatırlamak istemiyorum ama Allah bize bir daha bugünleri yaşatmasın. Şunu söyleyeyim biz bu vatan hainleri için idam istiyoruz ve İnşallah Cumhurbaşkanımız bu arzumuzu yerine getirir” dedi
Sözen: “Onlar o üniformanın içine sığınmış hainler ve alçaklardır”
15 Temmuz Gazisi Onur Asutay’ın ardından mikrofona davet edilen Anadolu Güvenlik korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı ve aynı zamanda 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri, Gazileri ve Terör Mağdurları Derneği Başkanı olan Ziya Sözen ise kısa bir selamlamanın ardından yaptığı konuşmasında: “Biz bunları yıllarca Peygamber ocağının üniformasını giymiş pırıl pırıl askerler olarak tanırdık. Meğer onlar o üniformanın içine sığınmış hainler ve alçaklardır. Çünkü dünyanın hiçbir ordusunda ülkesine ihanet eden birilerini bulamazsınız” dedi.
15 Temmuz Demokrasi Şehitleri, Gazileri ve Terör Mağdurları Derneği Başkanı Sözen Konuşmasının devamında şunları söyledi: “Biz yıllarca Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bunların önünde saygıdan önümüzü önlüklerdik. Beraber göreve giderdik. Bunların terörle ve teröristle mücadele ettiğini düşünürdük. Meğer bunlar terörle ve terörist ile iş birliği içindeydi.
İşte bu aklını, beynini, şerefini ve onurunu kiraya vermiş bu haysiyetsizler 15 Temmuz 2016 gecesinde ve kandilde PKK ile yaptıkları toplantılar ile kendi babalarının mallarını bölüşüyormuş gibi ülkemizi parça parça bölüşmüşler. Onlar kendilerince 16 Temmuz sabahı uyandığımızda ülkemiz işgal edilmiş bizleri esaret altına almış olacaklardı. Ama her zaman olduğu gibi hainlerin ve alçakların planı tutmadı. En son yüce yaradan Allah’ın hesabı tuttu. Rabbimize binlerce şükürler olsun ki insanlarımız canları pahasına 249 şehit ve 2 bin 196 gazi verme pahasına bu ülkede 2016 Temmuz’un 16’sın da tekrar camilerimizde sabah ezanı ile beraber salaların yükseldiği bir ülkede yaşamayı nasip ettiği için Allah’ıma binlerce şükür ediyorum. 35 yıldır bu hain FETÖ ve PKK bu güzel vatansever Genç ilçemizi terör ile anılır bir ilçe haline getirdiler. Genç halkı merttir, genç halkı onurlu ve şereflidir. Genç halkı misafirperverdir. Genç halkı askerine, polisine ve korucusuna canını feda edecek kadar kahramandır. Ama bu hain ve alçaklar bu ilçeyi sürekli terör ile anılır hale getirdiler. Her gün her gün televizyonlarda genç ilçesinde asker, polis ve korucu şehit oldu. İşte Genç ilçesi bugünde bunu hak etmiyor, yarında hak etmiyordur. İnşallah o hainlere rağmen biz burada etnik ve mezhebi ne olursa olsun birlik olacağız ve kardeşçe yaşayacağız. Değerli kardeşlerimi bizi bir birimiz ile kırdırmaya, küstürmeye çalışıyorlar. Bizi yanı başımızdaki Suriye’ye, Irak’a, Çeçenistan’a ve Bosna Hersek’e benzetmeye çalışıyorlar. Eğer bizler 6-7 Ekimde o kandilin arka bahçesine dönmüş o partinin çağrısına uymuş olsaydık biz şimdi Suriye’ye benzemiş olacaktık. Eğer biz 17-25 Aralık’ta FETÖ’ya uymuş olsaydık biz şimdi Irak olmuş olacaktık. Ve gezi Parkındaki 3-5 ağacı bahane ederek sokakları ateşe vermeye çalışanların FETÖ ve PKK ile aralarında hiçbir fark yoktur. Bunlarda Türkiye’yi yıkmaya bölmeye çalışıyorlar. Biz bunların oyununa gelmeyeceğiz.
Şimdide birileri çıkmış diyor ki; 249 şehit var ortada 2 bin 196 gazi var ortada bu dünyanın şahit olduğu anda tankların insanların üzerinden geçerek, uçakların milleti bombalandığı o kadar aşikarken şimdi ellerini yakmamak için ABD’nin, İsrail’in maşa olarak kullandığı birileri çıkıp ‘kontrollü darbe’ diyor bu darbeye. Ey hain! Ey gafil! Zaza Genç ilçesinden sana sesleniyoruz. Bu kontrollü darbe ise bunu kontrol eden kim. Birileri sizi yıllarca kontrol ediyor. Sizler sürekli kontrol edilmeye, uzaktan kumana edilmeye, pinpon topu gibi sektirilmeye alışılmışsınız. Herkesi kendisine benzetiyorsunuz. Bu onurlu Zaza Genç halkını ne sen ne senin gibi yedi ceddin kontrol edemez. Bu darbeye ‘kontrollü darbe’ diyerek şehitlerimize, gazilerimize hakaret ediyorlar. Sözde adalet arıyorlar, Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptırdığı pırıl pırıl yollarda araçların seyir etmesi gerekirken, bu kontrollü darbe diyen zat sözde adalet arıyor.
30 yıldır bu Genç ilçemizde yüzlerce sivil vatandaş, korucu, polis ve askerimiz şehit edildi. Bingöl’de çarşının ortasında tek suçu çocuklarına bayram elbisesinin almak olan Hatice Belgin ablamız şehit edildi. Batman’da çocuklarımızı cahillikten kurtarmak için ders vermek için giden Aybüke öğretmenimiz şehit edildi. Yasin Börü, bizim hemşerimiz Bingöllümüz. Canım kardeşimiz Diyarbakır’da tek suçu Kurban eti dağıtmak iken Yasin Börü ve arkadaşlarını binadan attılar, yetmedi gidip kafasına basıp şehit edildi. Bu kontrollü darbe diyen zat, bu şimdi adalet arayan adalet arayan zat. Ey zat! Sen nerdeydin. Sen bir gün PKK terör örgütünü lanetleye bildin mi? Sen bir gün FETÖ’yü lanetleyebildin mi? Sen bir gün bunlara terörist diye bildin mi? Diyemedin. Çünkü sen uzaktan kumanda ediliyorsun. Senin yuların başkalarının elinde. Sen istemesen de, batı istemese de bu halk reisimiz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasında dimdik durmaktadır. Sayın Cumhurbaşbakanımız'a Genç’ten sesleniyoruz: Allah aşkın onu 23 Nisan’da 5 dakikalığına o koltukta oturt ondan sonra hevesi kursağında kalmasın. Ama biliyorum ki Sayın Cumhurbaşkanımız şimdi bana sitem ediyordur. O hainler o koltukta bir saniye bile oturmayı hak edemez."
Prof Dr. Eşref Taş: “Çanakkale ruhunu yaşadık”
Konfederasyon Başkanı Sözen’in ardından söz alan 24'ncü Dönem AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Eşref Taş ise konuşmasında şunları söyledi. “Genç halkı ve o gecenin bacıları, kardeşlerimiz ve bu vatanda öleceğim diyen Sayın Cumhurbaşkanımıza ve evimde çıkarken oğluma şehit olmadan eve gelme diyen değerli eşime ve bu vatan için şehit olan tüm şehitlerime saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum. Ben o gece şuna inandım. Başkaları tarafından yönlendirildiğimize inandım. Bir Allah dostu beni arada o gece. Şunu dedi sakın çekinmeyin. Biz yüz kişi çalışıyoruz. Dua ediyoruz. Allah’ın izniyle sabaha kadar bir ferahlık gelecektir. O anda şunu da düşündüm. Benim uçağımla benim vatandaşım dediğim asker, benim üzerime silahla saldırıyor. Tankla vuruyor. Acaba bunlar kim. Ve darbeden sonra 15 Temmuz darbesinden sonra bir araştırma yaptım. Bu araştırma sonucunda batılı güçlerin. Müslümanlar üzerinde nasıl hâkimiyet kura bileceklerini nasıl planlar yaptıklarını gördüm. Tıpkı İngilizlerin 1830’da Hindistan’da kurduğu Kadiyani cemaati, Pakistan’da kurdukları Kadiri Cemaati, İran’da kurdukları Kitab-ı Nur isimli cemaat ve Irak’ta kurduğu Kesnizani cemaati ile İslam beldelerini kontrol etmek istemesi neyse FETÖ’de öyle bir projedir. FETÖ’yü de kullanarak ülkemizi kontrol etmek istediler. Batı Müslümanların bir olmasını istemiyor. Batı diyorki eğer onlar bir olurlarsa bize karşı birilik olurlar ve biz onları sömüremeyeceğiz. Onun için 15 Temmuz’u yaptılar. Sadece içimizdekilerle değil dışımızdakilerle beraber. Ama Allah’a çok şükür halkımız dik durdu. Hem ülkemizin bölünmesini engelledi hem de Çanakkale ruhunu tekrar yaşattı bize. Bu vesile ile 15 Temmuz hain darbe girişiminde hayatını kaybeden, şahadet şerbetini içenlere tekrardan cenabı Allah’tan rahmet diliyor, mücadelede gazi olan kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum” dedi.
Yapılan Konuşmaların ardından Genç Kaymakamı Hasan Hüseyin Vural İle Genç Belediye Başkanı M. Hadi Topraktan, Anadolu Güvenlik korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen, 15 Temmuz Gazisi Onur Asutay ile 15 Temmuz Gazisi Sedat Yalçın’a plaket verildi.
Proğram sabah namazına kadar devam etti.
