Olay 24 Kasım 2010 tarihinde Genç ilçesine bağlı Yazkonağı köyü Sarısı Mahallesi ile Mezraser mezrası arasında meydana geldi. Bingöl İl Özel İdaresi’nde görevli Aladdin Barası, Abdulhekim Beki ve Faik Satılmış yolda çalışma yaparken, H.G. olay yerine gelip elindeki pompalı tüfekle Aladdin Barası’ya bir el ateş etti. Hadisenin ardından 5 saat sonra olay yerine giden sağlık ekipleri, Barası’nın öldüğünü tespit etti. Yaşanan olayın ardından olay yerinde inceleme yapan Genç Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘kasten adam öldürme’ suçundan soruşturma başlattı.
"NİYE ÇALIŞIYORSUNUZ DEYİP ÖLDÜRDÜ"
Soruşturma kapsamında ifade veren Abdulhekim Beki ve Faik Satılmış olayla ilgili yaşananları anlattı. Olayın öğle saatlerinde yaşandığını ifade eden Abdulhakim Beki, H.G.’nin bölgeye gelerek, "Niye çalışıyorsunuz burada sizi öldüreceğim" deyip üzerlerine yürüdüğünü kaydederek, "Elinde tek kırma av tüfeği ve omzunda otomatik av tüfeği vardı. Ben şaka zannettim elindekini bırak gel yemek yiyelim dedim olayın ciddiyetini anlayınca çok korktum ve panikle aracın diğer yanına attım kendimi. Bu esnada Aladdin Barası halen yemek yiyordu H. Güney, elindeki elinde tek kırma silahı ateşleyerek Aladdin Barası’yı vurdu. Ben bu esnada araçta çalışan Faik Satılmış’a doğru koştum onunla beraber 2-3 kilometre yürüdükten sonra mezraya vardık ve olayı haberdar ettik" dedi.
Beki ile aynı çerçevede ifade veren Faik Satılmış ise, "H.G., bana 'Hacı seni delik deşik edeceğim' diyerek bağırdı. Abdulhakim Beki ile kaçarak oradan uzaklaştık yolda Yazkonağı Köyü Muhtarı Celal Kabadayı’yı gördük araca binerek Jandarmaya gittik. Bizim şahısla oturup yemek yediğimiz bile oldu. H. Güney ile şuana kadar aramızda hiçbir sorunumuz yoktu olayı neden gerçekleştirdiğini bilmiyorum ve anlamıyorum" diye konuştu.
Olay kapsamında ifade veren olayın tanığı Mahmut Gürbüzer, olay günü H. G.’yi gördüğünü ve kendisine "Aladdin Barası’yı av tüfeği ile vurdum git bak yaralandı, onu hastaneye götür" dedi. Yaşananları anlatan Gürbüzer, sanığın Barası’yı neden öldürdüğünü bilmediğini kaydederek, "Yaklaşık bir aydır bu şahıslarla H.G. ile beraberdiler. Bildiğim bundan ibarettir" şeklinde konuştu.
Olayla ilgili fezlekeyi hazırlayan Genç Cumhuriyet Başsavcılığı dosyayı Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı sundu. İddianameyi hazırlayan savcılık, dosyayı Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi’ne sundu. İddianame kabul edildikten sonra H.G. hakkında ‘kasten adam öldürme ve silahlı tehdit’ suçlarından dava başladı.
"OĞULLARI ADALET İSTEDİ"
Görülen ilk duruşmaya katılan Aladddin Barası’nın çocukları Mehmet, Ahmet ve Murat, ifadelerinde olayın faili olan H.G.’nin yakalanarak cezalandırılmasını istedi. Babasının resmi görevdeyken öldürüldüğünü beyan eden Mehmet Barası, "Babamın ölümüne sebep olandan şikayetçiyim, resmi kamu görevi sırasında öldürüldü. Bu görev sırasında resmi güvenliğin alınması gerekirdi ve babam olay yerinde bırakıldığından geç müdahale edildiğini düşünüyorum, babam görevi başında öldürüldü öldüren ve ihmali bulunan bütün herkesten şikayetçiyim" ifadelerini kullandı.
"ESRAR TARLALARINI KORUYORDU"
Babasının ölümüne sebep olanlardan şikayetçi olduğunu ifade eden Murat Barası ise, H.G.’nin karanlık işler çevirdiğini söyledi. Barası ifadesinde, "Olaydan sonra Abdullah Beki ile görüştüğümde bana H.G’nin karanlık işler çevirdiğini o bölgede olan Hint keneviri tarlalarını koruduğunu, çift silah ve köpeğinin olduğunu söyledi. Öldüren ve ihmali bulunan bütün herkesten şikayetçiyim" dedi.
Görülen dava sonucunda mahkeme heyeti H.G.’nin yakalanma infazının beklenmesine karar vererek duruşmayı ileriki tarihe erteledi. Bu tarihten sonra görülen 14 duruşma da, sanık hakkında çıkarılan yakalama emrinin infazının beklenmesi gerekçesiyle ileri tarihlere ertelendi.
"YOL GÜVENLİĞİ İSTENMEMİŞ"
Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi, İl Jandarma Komutanlığı'ndan yol çalışması yapılırken, Bingöl İl Özel İdaresi tarafından yol güvenliğinin sağlanmasının talep edilip edilmediğini sordu. Bu çerçevede mahkemeye sunulan bilgi notunda Bingöl Özel İdaresi'nin yol güvenliği için talepte bulunmadığı ortaya çıktı. Bilgi notunda, "Yazkonağı köyü Sarısı Mahallesi'nde 24 Kasım 2010 tarihinde meydana gelen olayda yol yapımı sırasında komutanlığımızdan herhangi bir güvenlik tedbirinin istenilmediği ayrıca bu bölgede yol yapımı yapılacağının tarafımıza bildirilmediği yol yapımı esnasında emniyet alınması ile ilgili hiçbir yazının olmadığı" denildi.
"BABAM KOMPLO KURBANI OLDU"
Mahkeme süreci devam ederken, babasının komploya kurban gittiğini ifade eden Murat Barası, cinayet zanlısının korunduğunu ileri sürdü. Olayın dönemin Bingöl Valisi İrfan Balkanlıoğlu tarafından kamuoyuna kavga olarak duyurulduğunu ifade eden Barası, "Köyde kavga çıktı Alaaddin Barası ayırırken öldürüldü denildi. Oysaki babamın cinayet kurbanı olduğu açıktı. Vali neden böyle bir açıklama yaptı? Olayın arkasında kim var? Katil zanlısını kim koruyor? Bilmiyoruz ama vali bey, olayı kavga diye kamuoyuna duyurarak, Özel İdare'nin Jandarma’dan yol güvenliği istememesini saklamak istedi galiba. Özel İdare'ye bağlı 3 memur terör bölgesi olan bir alana gönderiliyor ve yol güvenliği istenmiyor üstelik çalışanların haberleşme imkanı da bulunmuyor babam vurulduktan 5 saat sonra sağlık ekipleri ve jandarma olay yerine gidiyor haberleşme imkanı ve güvenlik sorunu olmamış olsaydı belki babam yaşıyor olacaktı" dedi.
"KASIT VE İHMAL VAR"
Aradan geçen zaman zarfında cinayet şüphelisinin halen yakalanıp hakim karşısına çıkarılmamasına sitem eden Barası, olayda kasıt olduğunu öne sürdü. H.G.’nin halen aynı köyde yaşadığına dair duyumlar aldıklarını ifade eden Barası, "Yaptığımız araştırmalarda cinayet zanlısının halen aynı köyde ikamet ettiğini öğrendik. Durumu yetkililere bildirdik böyle bir bilginin olmadığını söylediler. Köyde olmamış dahi olsa onca sabıkası olan bu cinayet zanlısı nasıl 4 yıl boyunca yakalanamıyor. Bu adam hiç mi ailesiyle görüşmüyor? Hiç mi MOBESE kameralarına takılmıyor? Polis kontrol noktalarına hiç mi düşmedi? Tek bir kıldan birine ulaşan devlet, bunca sabıkası olanı tüm bilgileri kayıtlı olan birini nasıl bulamıyor? Cinayet zanlısının biran evvel yakalanıp hakim karşısına çıkarılmasını, olayın gerçek boyutunun araştırılmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.
"YOL GÜVENLİĞİ İSTESEK DE VERMEZLER"
Konuyla ilgili açıklama yapan Bingöl İl Özel İdaresi Genel Sekteri Mehmet Işık, yol yapım çalışmalarında jandarmanın yol güvenliği sağlamadığını söyledi. Bingöl’ün en ücra köşelerinde de çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Işık, "O tarihte personellerimiz çalışırken, akli dengesi yerinde olmadığı belirtilen bir kişinin saldırısına uğruyorlar. Bu kişi, bir personelimizi orada vuruyor, diğer personeli de kovalıyor. Yol çalışmalarında jandarma güvenlik konusunda zaten öyle bir güvenlik almıyor. Jandarma ancak terör tehlikesi olup, olmadığını belirliyor. Yaşanan olayın terörle ilgisi de yok zaten bu personelimiz terör örgütü tarafından değil, bir köylü tarafından öldürüldü. Yaşananlar bir ihmal sonucu gerçekleşmedi. Mahkeme süreci devam ediyor suçlunun kim olduğu ve ihmalin olup, olmadığı ne varsa ortaya çıkacak" ifadelerini kullandı.