Çocuğun büyüme ve gelişmesini olumsuz yönde etkileyen her türlü davranış olarak tanımlanan çocuk istismarına her kültürde rastlanmakta. Son yıllarda ülkemizde çocuk istismar ve ihmaline olan farkındalık artmaktadır; ancak yeterli değil. Son yıllarda dünyada çocuk istismarı konusu gerek tıbbi, gerekse toplumsal açıdan giderek önem kazanmaya başladı. Bu durum Türkiye için de geçerli. Konunun yeterince bildirilmemesi, tanı konulmasındaki güçlükler, inkar edilmesi ve gizli kalması sorunun önemini daha da
artırmakta. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünyada 1-14 yaş grubundaki 40 milyon çocuk istismar veya ihmale uğramakta, desteğe ihtiyaç duymakta.
Konu hakkında görüşlerine başvurduğumuz Sosyolog Zülküf Elçi, Dilencilerin Suriyeli imajı vererek çocukları ile birlikte dilenmelerinin dolaylı yollardan cinayet işlemiş gibi olduklarını dile getirdi.
Cinayet işleniyor
Bebek cinayetleri ile ilgili 'Bebek ve çocuk cinayetlerinin önlenmesi sosyal devletin sokaklara inmesi ile mümkün olduğunu belirten Elçi, “ Ne yazık ki içimizi acıtan görüntüler devam etmektedir. Ortadoğu da bitmek bilmeyen savaşlar ve son olarak Suriye de süren kanlı hesaplaşmalar milyonlarca mülteci ortaya çıkarmıştır. Ülkemizin birçok yerinde olduğu gibi Bingöl'de de Suriyeli mülteci aileler ve kendilerine Suriyeli imajı vermiş olan yurdun başka şehirlerinden göç edip dilenmeye gelen aileler var. Şehrin hemen her köşesinde yine aynı kadın mı veya yine aynı bebek mi dedirtecek şekilde, kucağında bebekli kadınlar var. Kucağında ki bebeğin bile yaşayıp yaşamadığı belli olmayan bu insanlar, Suriyeli izlenimi oluşturarak istismara neden oldukları gibi dolaylı yollardan cinayet de işlemiş olmuyorlar mı?” dedi.
Devlet sokaklara inmeli
Elçi, “Cinayet kelimesinin Türk Dil Kurumu ( TDK ) ' na göre karşılığı: Adam öldürme derecesinde ağır suç. Türk Dil Kurumunun cinayet kelimesi için yapmış olduğu bu tanımlamadan yola çıkarak ''Bebeğini kucağına alıp, sokak başlarında dilenen kişiler cinayet işlemiş olarak kabul edilebilir mi?'' diye sormak zorunda hissediyorum kendimi. Bu bebeklerin kimlikleri ne kadar kontrol ediliyor veya kucağında ki bebekle dilenen kadın gerçekten o bebeğin annesi mi? Böyle bir uygulama yapılıyor mu? Bebeklere özel durumlarından dolayı farklı bir bakım tarzı gerektiği gibi beklentilerin çok yüksek olmaması gerekmektedir. ''Bebeklerin yetişkinlerin dünyasına katılmadan önce bir çeşit karantinaya ihtiyaçları vardır. '' sözü sanırım olması gerekenin ne olduğunu özetlemeye yetiyor olmalıdır. Bebek ve çocuk cinayetlerinin önlenmesi sosyal devletin sokaklara inmesinden geçer” diye konuştu.
Koruyucu ve destekleyici tedbirler uygulanmalı
Bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimi ile kişisel güvenliği tehlikede olan, ihmal veya istismar edilen ya da suç mağduru çocukların korunma ihtiyacı olan çocuklar olduğunu söyleyen Elçi, “Koruyucu ve destekleyici tedbirler, çocuğun öncelikle kendi aile ortamında korunmasını sağlamaya yönelik danışmanlık, eğitim, bakım, sağlık ve barınma konularında alınacak tedbirlerdir. Bunlardan; Bakım tedbiri, çocuğun bakımından sorumlu olan kimsenin herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi hâlinde, çocuğun resmî veya özel bakım yurdu ya da koruyucu aile hizmetlerinden yararlandırılması veya bu kurumlara yerleştirilmesine, Barınma tedbiri, barınma yeri olmayan çocuklu kimselere veya hayatı tehlikede olan hamile kadınlara uygun barınma yeri sağlamaya yönelik tedbirlerdir. Çocuk Koruma Kanunun da yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirlerin sokak başlarında dilendirilen bebeklerde uygulanması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Yasa koyucu durumu gözden geçirmeli
İstismarın önlenmesi için yasaların yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine vurgu yapan Elçi, “Yetkililerin bu çocukların sadece barınma ve gıda ihtiyacını gidermekle yetinmemelidir. Var olan mevcut yasalar yeniden gözden geçirilmeli, nasıl uygulandığı takip edilmelidir. Sokakta çalışan, zorla çalıştırılan dilendirilen bu çocuklar ayrı ayrı ele alınarak çocukları sokağa düşüren nedenler ve genel olarak sokak çocuklarının sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.