Hür Dava Partisi Genç İlçe Başkanı İdiris Ağırbaş 15 Temmuz 2016'da yaşanan hain darbe girişiminin birinci yılında yaptığı açıklamada, Türkiye’de bugüne kadar yapılan darbelerin arkasında batı destekli derin güçler olduğunu belirtirken 15 Temmuz akşamında ise ‘darbecilere karşı en ön safta göğüslerini siper eden İslami kesim ve mensup oldukları cemaatlerdi’ dedi.
15 Temmuz’da darbe teşebbüsünde bulunanların kendilerine rakip veya önlerinde engel olarak gördükleri kişi ve kurumların bertaraf etmek için türlü entrika ve kumpaslar kurmaktan bir an bile geri durmadıklarını söyleyen Ağırbaş, sözlerini şöyle konuştu:
“15 Temmuz kalkışmasını ‘ülkeyi işgale hazır hale getirme teşebbüsü’ veya ‘iç savaşa sürükleme teşebbüsü’ olarak isimlendirmek de mümkündür. O meş’um teşebbüsün sahipleri, 40 yıl boyunca hazırlık yaptılar, güç ve servet biriktirdiler, adam devşirdiler, tuzaklar kurdular. 40 yıl boyunca önleri açıldı, palazlandırıldılar; zulümlerine seyirci kalındı, devlet desteğiyle başkalarını tüketerek büyüdüler. 15 Temmuz’da darbe teşebbüsünde bulunanlar devletle ve hükümetle içli dışlı oldukları dönemlerde kendilerine rakip veya önlerinde engel olarak gördükleri kişi ve kurumları bertaraf etmek için türlü entrika ve kumpaslar kurmaktan bir an bile geri durmadılar. Bunun için sahip oldukları medya organlarıyla birlikte ellerinde bulundurdukları resmi makamları ve kamusal yetkileri de sonuna kadar kullandılar. Bu zulümlerinin pek çoğunu devleti idare edenlerin bilgisi ve onayı ile yaptılar”
‘Kırk yıl boyunca her dönem güç kimin elinde ise, onunla işbirliği halinde biriktirdikleri güç, takdir-i ezeli ve lütf-u ilahi ile 15 Temmuz gecesi dört saatte tuzla buz oldu, eridi, dağıldı’ diyen Ağırbaş konuşmasını şöyle sürdürdü:
“ Milletimiz, önceki darbe teşebbüslerinde olduğu gibi seyirci kalmadı, ilk andan itibaren alanlara çıkıp darbe teşebbüsünü püskürttü. Bu bir halk devrimiydi. Olayların gidişatı netleşinceye kadar ortalıkta görünmeyip seyirci kalmayı tercih edenler, darbenin başarısız olduğu anlaşıldıktan sonra milletin yaptığı devrimi çalmaya ve milletin darbeyi engelleyen evlatları aleyhine kullanmaya kalkıştılar. Darbecilere karşı en ön safta göğüslerini siper eden İslami kesim ve mensup oldukları cemaatleri FETÖ ihanet şebekesi ile aynı kefeye koyanlar, FETÖ’nün iplerini elinde tutan odakların amaçlarına hizmet etmektedirler”
"İSLAMİ CEMAATLERİ FETÖ İLE AYNI KEFEYE KOYMAK DA MÜMKÜN DEĞİLDİR”
İslami cemaatleri FETÖ ile aynı kefeye koymanın da mümkün olmadığını ifade eden Ağırbaş, “FETÖ, hain planlarını perdelemek ve gerçek niyetinin fark edilmesini geciktirmek maksadıyla Cemaat adı altında çalışmalarını yürüttüğü için en büyük zararı da dini kurum ve kavramlara verdi. Nasıl ki asker üniformasıyla darbeye teşebbüs ettikleri için bütün askerlerin veya bizatihi askerlik kurumunun kötülenmesi mümkün değil ise; melanetlerini gizlemek için kendilerine cemaat ismi vermiş olmaları nedeniyle İslami bir kavram olan cemaat mefhumunun kötü görülmesi ve İslami cemaatleri FETÖ ile aynı kefeye koymak da mümkün değildir. Aksine davranış zulümdür; işi daha da ileriye götürüp İslam’a cephe açılması ise cinayettir. Unutulmamalıdır ki 15 Temmuz gecesi sokağa çıkıp darbe teşebbüsüne direnenlerin başında İslami cemaatler gelmektedir. Bu hususu unutanlara hatırlatıyoruz, unutturmak isteyenlere karşı da milletçe uyanık olmak gerektiğini bir kez daha ihtar ediyoruz. Milletimize de diyoruz ki, bir yıl önce gerçekleştirdiğiniz devriminizi çaldırmayın”
“FETÖ’YU TEMİZLERKEN TERAZİYİ HASSAS TUTUN”
Ağırbaş son olarak şunları söyledi. “FETÖ mensuplarını devlet kadrolarından temizlerken teraziyi hassas tutun ve ilgisiz insanları mağdur etmeyin. Adaletli olmak, düşman ve darbeci bile olsa adil davranmak, adaleti geciktirmemek gerekir. Halkın devriminin çalınmasına seyirci kalarak, aziz şehitlerinin kanlarını heder etmeyin. Ve son olarak diyoruz ki; adaleti ikame edin, adil olun, adaletle davranın ve bilin ki adalet mülkün temelidir, gecikmiş adalet ise adalet değildir. Bu vesile ile şehit olanlara bir kez daha rahmet dilerken yakınları başta olmak üzere bütün milletimize sabır ve başsağlığı diliyorum”