Google News' te Takip Edin

Bingöl genç haberleri google

DOLAR 32,5852 % 0.16
EURO 35,0042 % -0.11
GRAM ALTIN 2.438,82 % 0,11
ÇEYREK A. 3.987,47 % 0,11
BITCOIN 64.650,16 1.187
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 14°
Google News

Derin devlet devam ediyor

Prof. Dr. Yasin Aktay, Türkiye’de kaosun sürmesinden yarar sağlayan savaş lobileri olduğunu, derin devlet içindeki unsurların bir kısmının hayatiyetini sürdürdüğünü ve barış sürecini sabote etmek üzere hamleler yaptığını savundu

Son Güncelleme :

07 Aralık 2012 - 17:11

Derin devlet devam ediyor

AK Parti'nin son kongresinde MKYK üyeliğine seçilen Prof. Dr. Yasin Aktay, Kürt sorununun çözümü için müzakere süreci yaşanırken derin güçlerin bunu sabote etmeye çalıştığını savundu. Müzakere girişimlerine, kimi çevrelerce 'aşağılayıcı' anlamlar yüklendiğini belirten Aktay, 'Buradan da anlayabiliriz ki sorunun çözülmesi istenmiyor, birileri savaşa devam etmek istiyor' dedi.
Sorunun nihai çözümünün müzakereden geçtiğini vurgulayan Aktay'ın, l açıklamaları şöyle:

– SAVAŞ LOBİLERİ VAR

(Öcalan 'derin güçler sabote etmezse yeni açılım olabilir' sözüyle 'derin güç' diye kimleri kastetti?) Bölgede enerji kaynakları, bu kaynakların dolaşımı ve trafiği üzerine ciddi bir kavga yapılıyor. Avrupa, Arap ülkeleri, Suriye, İran ve Rusya'nın dahil olduğu bir kavga yapılıyor. Türkiye de bu kavganın tam orta yerinde duruyor. Türkiye'deki huzurlu ortamı sabote etmenin tek yolu, PKK'nın eylemleri ve savaşın körüklenmesi. Bu savaşa çok kişinin ihtiyacı var, bundan çok kişi nemalanıyor. Bu kaosun sürmesinden yarar sağlayan savaş lobileri var. Derin devletin içindeki unsurların bir kısmı da devam ediyor. Ortada hayatiyetini devam ettirme refleksiyle hareket eden bir örgüt var.

– DERİN GÜÇLERİN HAMLESİ:

Oslo görüşmelerinden rahatsız olanlar bu görüşmeleri sızdırarak sabote etmeye çalıştı. Hedef, hükümeti zor durumda bırakmaktı. O sızdırmanın zamanlamasının Başbakan'ın Arap Baharı ülkelerine yaptığı ziyaret sırasında olduğunu da, Fransa ve İngiltere'nin o ziyarete nasıl bir anlam atfettiklerini de unutmayalım. Hakan Fidan, Oslo'da Başbakan adına hareket etti. Fidan üzerinden açılan soruşturma, Oslo sürecini sabote etmek isteyen derin güçlerin bir hamlesidir. Eşref Bitlis'e, Özal'a yapılan operasyonla, 1993'te Bingöl'de 33 erin öldürülmesi olayıyla aynı kodları taşıyor. Hepsinde barış sürecinin sabote edilmesi hedeflendi. PKK adına Oslo görüşmelerine katılan Adem Uzun da Fransa'da 'silah kaçakçılığı' iddiasıyla tutuklandı. Oslo sürecine katılanların aynı derin güçler tarafından adım adım tasfiye edilmesi izlenimi veriyor. Dolayısıyla birçok farklı servis bu işin içinde olabilir.

– SAVAŞ SÜRSÜN İSTİYORLAR:

Birtakım yazarlar müzakere kavramının kendisini lanetlemeye çalıştı, aşağılayan bir anlam yükledi. Buradan da anlayabiliriz ki çözüm istenmiyor, birileri savaşa devam etmek istiyor. Müzakere istemeyenlerin 'demokratik açılımlar da olsun' demeleri sadece tuhaf kaçıyor. Ankara da, Kürt siyaseti de birbirine güvenmiyor. Ancak Ankara elinden geleni yapmaya çalışıyor. Ankara askeri vesayetten kurtuldu, ama Kürt siyaseti PKK'nın silahlı vesayetinden kurtulamadı. AK Parti'nin, Kürt sorununu kabul etmesi ve tartışmaya açmış olması aslında bu sorunun çözüldüğü anlamına geliyor. Bundan sonrası Kürt siyasetçilere düşüyor.

Çözüm müzakerede
Ankara eskiden Kürtleri dışlıyordu. 1980 ve 1990'lı yıllarda Kürt sorununun ürettiği hınç bazı insanları adeta dağa itti. Devlet, özellikle Kürtleri tahrik etmek için insanın kanını donduran uygulamalara imza attı. Bugün öyle bir ortam yok… Devlette, insanları dağdan indirmeye çalışan onlara uygulanan şiddeti kınayan bir zihniyet değişikliği var. 'Silahları bırakın konuşalım' diyen bir devlet var. Onlara dağdan inmenin yollarını göstermek gerekiyor. Bu da müzakereden geçiyor. Demokrasinin özü müzakeredir. BDP'den PKK'lılara 'terörist' demesini beklemiyorum, ama kucaklaşmasını da beklemiyorum. BDP, örgütü (PKK) siyasi zemine çekecek arabulucu olmalı. Türkiye Kürtlerden ibaret değil. Kürt sorunu, sadece Kürtlerin belli bir kesiminin istediklerini vermekle sonlanacak bir şey değil. Türklerin de ikna edilmesi gerekiyor.

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.