Google News' te Takip Edin

Bingöl genç haberleri google

DOLAR 32,5700 % 0.24
EURO 34,9811 % -0.02
GRAM ALTIN 2.449,73 % 0,55
ÇEYREK A. 4.005,31 % 0,55
BITCOIN 64.506,25 0.414
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 16°
Google News

ESERLERİMİZ DIŞARIDA SERGİLENİYOR

Sanat tarihçisi akademisyen Nebi Butasım; “Erzurum müzesinde Bingöl’de ortaya çıkarılan eserler var ve bunlar Urartulardan kalma eserler. Yine Elazığ müzesinde de Bingöl’de ortaya çıkmış eserler var” dedi.

Son Güncelleme :

29 Nisan 2016 - 9:06

ESERLERİMİZ DIŞARIDA SERGİLENİYOR

Bingöl FM’de yayımlanan Çapakçur’un Sesi programına konuk olan sanat tarihçisi akademisyen Nebi Butasım, Bingöl’ün tarihi ve tarihi mekânlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

 

Bingöl’ün milattan öncede yerleşim birimi olduğunu kaydeden Butasım, “Bingöl ismi çok da yeni bir isim değil. Urartular döneminde buralar Bianni Bian olarak adlandırılıyordu. Urartuların merkezi Van (başkentleri Tuşpa) olarak bilinir ancak Urartuların tarih sahnesine çıktığı yer Bingöl yöresidir. Urartular M.Ö 8. asırda Van’da kuruldu ancak öncesinde burada varlardı. Urartu dilinde Bianni Bian ‘Göller Yöresi’ anlamına gelmektedir. Evliya Çelebi de Seyahatnamesinde İskender’in bu yöreye geldiğinden ve meşhur Bingöller efsanesinden söz eder. Bingöl milattan önce de bir yerleşim birimiydi. Nitekim Erzurum müzesinde Bingöl’de ortaya çıkarılan eserler var ve bunlar Urartulardan kalma eserler. Yine Elazığ müzesinde de Bingöl’de ortaya çıkmış eserler var” dedi.

 

 

Bingöl’ün rivayet tarihinin bilimsel açıdan ortaya çıkarılması için çalışmalarının olduğunu kaydeden Butasım, şunları söyledi: “Böylece bu rivayet kültürünün daha nitelikli ve daha bilimsel bir arka planı olduğunu ortaya çıkarmayı umuyoruz. Güçlü bir altyapı ve çalışkan ekip gerekiyor. Ancak çalışkanlığımızı daha çok definecilik alanında gösteriyoruz gibi! Bu hususta duyarlı hemşerilerimiz de var. Karlıova’dan Hititlere ait eserlerin bizzat Karlıovalı hemşerilerimiz tarafından müzeye teslim edildiğini biliyorum.”

DEFİNECİLER BULDU

Önceki yıllarda definecilerin Urartulara ait çivi duvar yazısı bulduklarını ifade eden Butasım, “Bu yazı kaybolunca ortaya bir şey çıkaramadık. Okutmak için uğraştık ve elimizdeki tek çivi yazısı örneğiydi. İşte Simani’de buna benzer çivi yazısı örnekleri bulma olasılığı çok yüksek. Belediye Başkanımız Yücel Barakazi ve Kültür Müdürü Kasım Barman’a projelerimizden söz ettik. İnşallah bizler de bu hususta bir proje gerçekleştireceğiz” dedi.

BİNGÖL BİR SAHABE ŞEHRİ!

İslam döneminde Diyarbakır ile birlikte sahabeden İyaz bin Ğanem komutasında Müslümanlar bu yöreye geldiğini ifade eden Butasım, şöyle konuştu: “Fetih döneminde ilk gidilen yer şimdiki Kiğı ilçemiz. Kiğı kalesi fethediliyor ve Kiğı’da şehit olan 7 sahabe var. O bölgedeki dağın şimdiki adı da Sultan Kasım’dır. Sultan Kasım bir sahabedir. Yine ortaçağ kaynaklarında medeni bir şehir görünümünde olduğu belirtilen Merel diye bir yerden söz ediliyor. Araştırmalarımız sonucunda buranın Sarıcan-Kuruca bölgesinde olduğunu tespit ettik. Şu anda bölgeye Sukê Meron deniyor. Orada konuştuğum insanlar daha önce yörede tarihi yapılar olduğundan bahsettiler. Yine oraya yakın bölgede Sultan Kubeysi türbesi var. Sultan Kubeys de bir sahabe ve yanında 7-8 kişi daha orada şehit oluyorlar. Bölgedeki köylülerin bu konuda bilgisi var.”

Sonraki dönemlerde Bingöl bölgesinde en çok varlık gösteren devletin Akkoyunlular olduğunu ifade eden Butasım, “Malumunuz Uzun Hasan da o zaman bölge insanı tarafından Hasanê Tewil olarak adlandırılıyor. Sonrasında Osmanlı bölgeye hükmediyor. Osmanlı döneminde bölgedeki en güçlü kişilik olarak Isfahan Bey biliniyor. Tabii o zamanlar Bingöl tek parçalı değil. Genç/Gınc (Kale Köyü), Kiğı, Karlıova farklı bölgeler. Şimdiki Aşağı Çarşıda Isfahan Bey ikamet ediyor. Çarşûya Cêr’deki camiye adını veren kişidir Isfahan Bey” dedi.

SİMANİ KALESİ TURİZME KAZANDIRILMALI

Simani Kalesi ve diğer tarihi mekânların turizme kazandırılması gerektiğini vurgulayan Butasım, “Genç köprüsünün hemen solunda bir kale kalıntısı var. Urartular döneminden kaldığı söyleniyor ama ben bu yapının Orta Çağdan kalma olduğunu düşünüyorum. Yine Genç’te iki tane türbe var, Kral Kızı kalesi var Buekköyünde. Tabii Bingöl’de Urartulardan kaldığını net olarak bildiğimiz Simani Kalesi var. Uzun yıllar önce İranlı bir arkeologla o bölgeden geçtiğimizde bana ‘İşte burası Urartu Kalesi’ demişti. Yani burası iyi biliniyor. Sonrasında ben de orada yüzey araştırması yaptım. Temel seviyesinde blok taşlar hala orada duruyor. Simani’ye yolu düşenler o tepeye çıkıp Bingöl’ün manzarasını şöyle bir izlerlerse Urartuların neden o hâkim tepeye kale inşa ettiklerini rahatlıkla anlayabilir. Önemli bir hususa değinmek gerekiyor. Tarihi eserler insanlığın ortak mirasıdır. Bu eserlerin maddi olarak bir değeri yok. Definecilik yapanların bunu bilmesi lazım. Bu eserler manevi, tarihsel ve ilmi açıdan ortak mirasımızdır ve bunlara sahip çıkmak gerekiyor” diye konuştu.

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.