Google News' te Takip Edin

Bingöl genç haberleri google

DOLAR 32,3473 % -0.05
EURO 34,7742 % -0.1
GRAM ALTIN 2.392,19 % -0,19
ÇEYREK A. 3.911,22 % -0,19
BITCOIN 59.101,11 2.42
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 20°
Google News

HASARLI EVLERDE YAŞAM MÜCADELESİ

Elazığ’da 2010 yılında meydana gelen depremde evleri zarar gören ve hasar tespit çalışmalarında yüzde 80 ağır hasar raporu verilen Genç ilçesine bağlı Gerçekli köyü sakinleri, kendilerine çıkan konutların yapılmadığından dolayı hasarlı ev ve çadırlarda kalmaya devam ediyor.

Son Güncelleme :

27 Mayıs 2013 - 11:05

HASARLI EVLERDE YAŞAM MÜCADELESİ
Konut yapımına köyün ağalarının engel olduğunu ifade eden köylüler, "Konutlarımız için yer tespiti yapıldığında köyün ağaları hazine arazisinin kendilerine ait olduğunu iddia ederek müteahhitleri, 'Bu ihaleye girmeyin, arazi bizim. Size konut yaptırmayız' gibi tehditlerle engellediler"
Depremden sonra bilirkişilerden oluşan bir heyetin köye gelip hasar tespiti yaptığını belirten köylüler, hak ettikleri konutların yapımı için yer tespiti yapıldıktan sonra köy ağalarının hazine arazisini sahiplenerek köy konutlarının yapımını engellediğini söyledi.
Köy sakinlerinden Kasım Bozateş isimli vatandaş, deprem sonrası evlerinde oluşan çatlakları göstererek, "Evlerimiz yıkılmak üzere. İçerde yatmaya korkuyoruz. Allah'tan korksunlar hepimizi baskı altına almaya çalışıyorlar. Ağalardan dolayı evlerimizi yapamıyoruz" dedi.
'Çare bulmuyorlarsa hepimizi toplayıp yaksınlar'
90 yaşlarında olan Hanım ve Hasan Sezen çifti ise, "Buradan Başbakan ve yetkililere sesleniyoruz; yazıktır, günahtır bu halimize bir çare bulunsun. Ağaların elinde kaldık" diyerek içerisinde bulundukları durumu özetledi. Köy sakinlerinden Hanım Demirkıran da "Bu dert bize Allah'tan geldi. Ancak bu çevrede bizimkiler hariç herkesin konutları yapıldı. Eğer bizler bu devletin vatandaşlarıysak bu derdimize çare bulsunlar. Yok çare bulmuyorlarsa hepimizi toplayıp yaksınlar. Biz de rahat edelim onlar da rahat etsin" diyerek sitem etti.
Köyün yolu köy dışında!
Köy sakinlerinden Fidan Sezen, bölgede zarar gören tüm köylerin konutlarının yapıldığına dikkat çekerek, "Biz de bu ülkenin vatandaşıyız, oy kullanıyoruz. Derdimize derman olsunlar. Madem konut hakkımız var. İnsanlar üzerimize çöker diye evlerinin önünden geçmeye korkuyor. Biz içinde yaşamaya çalışıyoruz" dedi. Köylülerden Mehmet Ali Delibaş ve Nazım Bozateş ise köyün konut sorunun yanı sıra yolunun da yaklaşık bir buçuk kilometre köyün dışında kaldığını belirterek şunları aktardı: "Yıllardır müracaat ediyoruz. Yolumuz bir türlü köy merkezine getirilmedi. Kışın eşya veya yükümüz olduğunda bir buçuk kilometrelik yolda yükleri sırtımızda götürüyoruz. Kışın buralara 3-4 metre kar yağıyor. Bir hastamız olduğunda ancak kızakla veya sırtlayarak yola getirebiliyoruz."
'İhale 3 kez dosyadaki evrak eksikliğinden iptal edildi'
Yollarının köye bir buçuk kilometre kala ağalar tarafından engellendiğinden dolayı yapılmadığını kaydeden Köy Muhtarı Musa Demirkıran, sadece yaz aylarında köye araçla gidebildiklerini söyledi. Diğer mevsimlerde suların yükselmesi ve kar yağışı olduğundan dolayı köye bir buçuk kilometre kala yürümek zorunda kaldıklarını ifade eden Demirkıran, "2010 yılı Mart ayında meydana gelen depremde köyümüz de hasar gördü. Hasar tespiti için gelen heyet köyümüzdeki birçok evin ağır hasarlı olduğunu tespit etti. 3 yıldır devlet bize konut yapacak, halen bir şey yok. Bu yıl içerisinde 3 kez ihaleye çıkardı. Her ne hikmetse her 3 ihale de dosyadaki evrak eksikliğinden dolayı iptal edildi. Ayrıca konutlarımız için yer tespiti yapıldığında köyün ağaları hazine arazisinin kendilerine ait olduğunu iddia ederek müteahhitleri 'Bu ihaleye girmeyin, arazi bizi. Size konut yaptırmayız' gibi tehditlerle engellendiler”
 

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.