Hüda-Par 7 Haziran seçimlerine 9 ilde bağımsız adayla girecek. Diyarbakır'da düzenlenen aday tanıtım toplantısında Diyarbakır, Adana, Şanlıurfa, Mardin, Şırnak, Van, Bitlis, Bingöl ve Batman ilerinin bağımsız adayları açıklandı.
Diyarbakır'dan Zekeriya Yapıcıoğlu, Batman'dan Aydın Gök, Mardin'den Mahmut Kılınç, Şanlıurfa'dan Mehmet Yavuz, Adana'dan Salih Demir, Bitlis'ten Cengiz Karakaya, Şırnak'tan Şehzade Demir, Van'dan Mehmet Mehdi Oğuz ve Bingöl'den Sait Şahin ile bağımsız aday olarak seçime girecek.
Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başlayan aday tanıtım toplantısında konuşma yapan Hüda-Par Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde İslami bir muhalefete ihtiyaç olduğunu söyledi. Ülke siyasetinde daha etkili olabilmek amacıyla partilerinin mecliste temsil edilmesi gerektiğine karar verdiklerini belirten Yılmaz, "Ülke siyasetinde daha etkili olmak, sorunların aktif rol almak, mazlumların sesini duyurabilmek için partimizin mecliste temsil edilmesi gerektiğine karar verdik. Meclisin İslami bir muhalefete ihtiyacı vardır" dedi.
"İslami yaşamın önündeki engeller kalkarak anayasal güvenceyle korunmalı"
Türkiye'de anayasa ve yasalarda emniyetleri tehlikeye atan birçok kuralın mevcut olduğuna vurgu yapan Yılmaz, "Ceberut devlet anlayışının ortaya çıkardığı ve acilen çözülmesi gereken iki önemli mesele var. Bir tanesi İslami yaşamın önündeki engellerin kalkması, diğeri ise Kürt meselesinin adilane ve kardeşçe çözümüdür. Bir daha bu konularda sorun yaşanmaması için her iki meselede anayasal güvenceye alınarak korunmalıdır. Hüda-Par olarak Kürt meselesini, örgütlerin ideolojik çıkarlarına ve devletlerin milli çıkarlarına kurban edilemeyecek kadar önemli bir mesele olarak görüyoruz. Hükümet Kürt meselesinin adilane çözümünden ziyade, silahsızlandırma suretiyle örgütün şiddet eylemlerini sonlandırmaya çalışmaktadır. Şurası unutulmasın ki, örgütün şiddet sorununu çözmek, Kürt meselesini çözmek demek değildir. Bazı seçmenleri etkilemek için Kürt meselesi yoktur demek, içi boş söylemlerle Kürtlerin kandırılmasına karşıyız" diye konuştu.
"6-7 Ekim Olaylarında örgüt ne kadar suçlu ise olaylara müdahale etmeyen kolluk güçleri de o kadar suçludur"
Yılmaz, konuşmasında 6-7 Ekim olaylarına da değinerek, olaylarla ilgili hazırlanan iddianameye tepki gösterdi. 6-7 Ekim olayların azmettiricileri Abdullah Öcalan, Cemil Bayık ve Selahattin Demirtaş olduğunu öne süren Yılmaz, şunları söyledi: "Çözüm sürecinin sağladığı imkanlarla alan hakimiyeti kurmaya çalışan örgüt, Kürdistan'daki tüm muhalif yapıları tasfiye etmeyi hedeflemektedir. Örgüt lideri Abdullah Öcalan'ın talimatıyla 6-8 Ekim de birçok ilde rakip görülen kişilere yönelik eylemler gerçekleştirilmişti. 7 Ekim'de örgütün katliamlarına maruz kalan Yasin Börü ve arkadaşlarının katil zanlılarının bir kısmı yakalanıp haklarında iddianame hazırlanmıştır. Fakat bu iddianamede azmettiricilerin adlarına yer verilmemiştir. Yandaş kitlesini sokaklara eylem yapmaya çağıran başta örgüt lideri Öcalan, Cemil Bayık, HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır il eş başkanı dahil diğer hedef gösterenlerin de bu iddianameye dahil edilmeleri gerekirdi. Hükümet yetkilileri dün olayların sorumlusu Öcalan'dır, Selahattin Demirtaş derken bugün örgüt ile yapıkları anlaşma gereği onları sanık olmaktan çıkarmıştır. Maktul yakınlarının bu kişiler için verdiği suç duyurusu dilekçelerini dikkate alınmamasını sağlamıştır. Bu katliamda örgüt ne kadar suçlu ise olaylara müdahale etmeyen devletin kolluk güçleri de o kadar suçludur. Halkı koruma görevini yapmayan görevlilerin de tespit edilip haklarında yasal işlem yapılması gerekirdi." açıklamasını yaptı.