Google News' te Takip Edin

Bingöl genç haberleri google

DOLAR 32,4511 % -0.12
EURO 34,7390 % -0.69
GRAM ALTIN 2.440,02 % 0,16
ÇEYREK A. 3.989,43 % 0,16
BITCOIN 64.051,87 -0.886
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 22°
Google News

Işkın’ın doku, organ ve hücre hasarlarını onardığı tespit edildi

Bingöl Üniversitesi’nde laboratuvarda incelenmeye başlanılan Işkın bitkisinin doku, organ ve hücre hasarlarını onardığı tespit edildi. Halk tıbbında şeker hastalığı başta olmak üzere birçok hastalığın tedavisinde kullanılan bitki, 3 yıl boyunca her yönüyle araştırılacak.

Son Güncelleme :

31 Mayıs 2017 - 17:00

Işkın’ın doku, organ ve hücre hasarlarını onardığı tespit edildi

Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu bölgelerinde bahar aylarında yetişen ve "ışgın, uşkun, uçkun, yayla muzu, dağ muzu" olarak adlandırılan ışkın bitkisi, Bingöl Üniversitesince yürütülen “Işkın Bitkisinden (Rheum ribes) Emodin İzolasyonu ve Yeni Biyoaktif Yarı Sentetik Emodin Türevlerinin Geliştirilmesi” proje kapsamında kimya laboratuvarlarında inceleniyor.

Bingöl Üniversite Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İbrahim Halil Geçibesler tarafından yürütülen proje kapsamında Bingöl ağırlıklı olmak üzere bölgeden 250 kilogram ışkın toplanarak kısımlarına ayrıldı.

Kök, çiçek, yaprak, gövde ve meyve kısımlarına ayrılan ışkın üzerinde yapılan laboratuvarlar çalışmalarında, halk tıbbında yoğun olarak kullanılan kök kısımlarının yüksek derecede antioksidan aktivite gösterdiği belirlendi.

Bingöl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Geçibesler, yaptığı açıklamada, ışkının özellikle biyolojik aktivitelerini, halk tıbbında kullanım amacına uygun olup olmadığını teyit etmek amacıyla bir takım ön tarama çalışmalarını gerçekleştirdiklerini söyledi.

Özellikle halk tıbbında yoğun olarak kullanılan kök kısımlarının yüksek derecede antioksidan aktivite gösterdiğini gözlemlediklerini ifade eden Geçibesler, “Çalışmanın bu kısmından sonra bizim asıl hedeflerimizden bir tanesi ışkının içermiş olduğu biyoaktif moleküllerin, insanların hastalıklarında şifa bulmasını sağlayan etken maddelerin ne olduğu bulmaktır. Bunların bir kompozisyonla bir araya geldiğinde nasıl etki oluşturduğunu ve bireysel olarak kullanıldığında nasıl bir etki oluşturacağını araştırmak amacıyla ışkının, çiçek, yaprak, kök ve gövde kısımlarında içermiş olduğu etken maddelerini tek tek saflaştırıp bunların kimyasal kimliklerini kazandırıp, daha sonra bunların hem deney hayvanları üzerinde hem de laboratuvar koşullarında nasıl bir etki gösterdiğini gözlemlemek daha ileriki çalışmalarımız arasında yer alıyor” dedi.

DOKU HASARLARINI İYİLEŞTİRİYOR

Proje kapsamında üç ay önce çalışmalara başladıklarını kaydeden Geçibesler, “Yapmış olduğumuz antioksidan aktivite çalışmalarında özellikle kök kısımlarının yüksek bir antioksidan aktivite gösterdiğini söylemek mümkündür. Yani kök kısımlarının doku hasarı, organ hasarı, hücre hasarlarına karşı onarıcı etkisinin olduğunu söylemek mümkündür” diye konuştu.

Geçibesler, “Proje kapsamında daha ileri seviyelerde Bingöl’de ışkının özellikle faydalı kısımlarının biyoteknolojik yöntemlerle çoğaltarak, bunların ülke ekonomisine yüksek katma değer sağlayan ürünler olarak ticarileştirilmesi söz konusu olabilir.  Yani çalışmamızın bir ayağı da bunu oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.

BİRÇOK HASTALIĞA İYİ GELİYOR

Işkının, etnobotanik değeri olan bir bitki olduğunu kaydeden Geçibesler, şunları söyledi: “Işkın halk arasında özellikle şeker hastalığının iyileştirilmesinde kullanılmaktadır. Yaptığımız araştırmalarda ışkının meyve kısımlarının sindirim sistemi rahatsızlıkları, yüksek tansiyon, böbrek rahatsızlığı, kolesterol hastalıkları gibi rahatsızlıklarda kullanıldığını görüyoruz.  Bu mide rahatsızlıklarına iyi gelen etken bileşiğin ıslahı üzerine de çalışmalarımız olacak. Acaba rahatsızlığı, şeker hastalığı tedavisinde ya da sindirim sistemi rahatsızlıkları tedavisinde, kolesterol tedavisinde, tüksek tansiyon tedavisinde ışkının nasıl bir etki oluşturduğunu da ayrıca ortaya koymuş olacağız.”

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.