Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Bingöl İl Başkanlığı’nca yürütülen seçim çalışmalarına destek vermek amacıyla Bingöl’e gelen Genel Başkan Yardımcısı Türkeş, İl Başkanı Hasan Kızılboğa, Belediye Başkan adayı Hasan Karahan ve partililer tarafından karşılandı. Konvoy eşliğinde Bingöl’e gelen Türkeş, Kültür Caddesi Polisevi yanında bulunan seçim irtibat bürosunu ziyaret etti.
Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Türkeş, parti çalışmalarını gözlemlemek, belediye başkan adayı Hasan Karahan’a destek vermek amacıyla Bingöl’e geldiğini söyledi.
Türkiye’nin 3 aydan beri olağanüstü bir süreç yaşadığını söyleyen Türkeş, şöyle devam etti:
“30 Mart 2014’te yapılacak olan Belediye Başkanlığı Genel seçimi münasebetiyle Türkiye’nin dört bir yanında çalışmalara devam ediyoruz. Bu çerçevede olmak üzere Bugün Bingöl’ü ziyaret etmiş olduk. Buradaki parti çalışmalarını gözlemlemek ve belediye başkan adayımız Hasan Karatay’a destek vermek amacıyla buradayız. Bu 30 Mart seçimleri, çok enteresan bir süreçte yapılıyor. Normal’de belediye seçimleri olduğunda, belediye yarışır, belediyedeki hizmet yarışları yapılması gerekir. Ama Türkiye olağanüstü bir dönem yaşadığı içinde 3 aydır sayın başbakan ve etrafındakilerin suça bulaşıp bulaşmadığı, ne kadar bulaştığı, bunların yargılanıp yargılanamayacağı bunlarla meşgul oldu geçtiğimiz 3 ayda. Oysaki Türkiye’de, Türkiye’nin dört bir yanındaki illerde, ilçelerde vatandaşlarımız hizmet bekliyor. Bu konuda kamuoyunun dikkatini çekmek istiyoruz”
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bir bütün ve kardeşçe yaşamak gayret sarfetmeleri gerektiğini ifade eden Türkeş, sokakta vatandaşların birbirine düşmanlık ve husumet içinde olmamaları gerektiğini ve hesaplaşmanın da sandıkta olması gerektiğini ifade etti.
Türkeş, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Bir diğer nokta, Sayın başbakan kavga dilini kullanıyor, savaş dilini kullanıyor, ayrıştırıcı, bölüştürücü ifadelerde bulunuyor. Oysaki 76 milyon bir bütün olarak Türkiye Cumhuriyeti insanları bir bütün ve kardeşçe yaşamak için gayret sarfetmeleri gerekiyor. Siyasi partilerin elbette siyasi görüş farklılıkları var. Yani her siyasi parti, kendine göre bir siyasi görüşü ortaya koyuyor. Ama bu bir hizmet yarışı olması lazım. Bu bir siyasi kavga vesilesi olmaması gerekiyor. Bugüne kadar üzücü olan, Sayın Başbakanın ve Adalet ve Kalkınma Partisinin, AKP’nin bütün mensuplarının bu kavga dilini, ayrıştırıcı, biz-onlar dilini kullanıyor olması üzüntü vericidir. Fakat diğer taraftan sevindirici olanı da, AKP’nin dışındaki bütün siyasi partilerin başta Milliyetçi Hareket Partisi olmak üzere şiddetten uzak, uzlaştırıcı ve hesabın sandıkta görülmesi gerektiği yani sokakta vatandaşların birbirine düşmanlık, husumet içinde olmaması, hesaplaşmanın sandıkta olması gerektiğini dile getiriyoruz. Bu anlamda muhalefetin tümünün sorumlu davranıyor olması, büyük bir memnuniyet vesilesidir.”
-Twitter’in kapatılması-
Twitter’in kapatılmasının büyük bir yanlıştır olduğunu söyleyen Türkeş, korkunun ecele faydasının olmayacağını söyledi.
Bundan sonraki dönemin Başbakan’ın emeklilik dönemi olduğunu kaydeden Türkeş,
“Adalet ve Kalkınma Partisinin gidiş yolunda olduğunu biliyoruz. Sayın Başbakan, ilk dönemini acemilik, ikinciyi kalfalık, üçüncüyü de ustalık dönemi olarak ifade etmişti. Ustalık döneminde kandırıldığını kendisi söylüyor, aldatıldığını da kendisi söylüyor. Şimdide ancak totaliter rejimlerde tek adam yönetimlerinde, yani demokrasiye yakışmayan ülkelerde, demokrasi içinde olmayan ülkelerde 21. yüzyılda yapılan uygulamaların bir benzerine kendisi yaptı, Twitter’i kapattı, sosyal medyayı engellemeye çalışıyor. Ne uğruna? Kendi yandaşlarını veya ailesinin suçları halk tarafından öğrenmesi diye ama, korkunun ecele faydası yoktur. Twitter’i de kapatsa, şu kapının önündeki araçlar o ayıp bu millete yine intikal ettirilecektir. Biz bundan sonraki dönemin Sayın başbakanın emeklilik dönemi olduğunu düşünüyoruz”