DOLAR 34,8031 % 0.33
EURO 36,8465 % 0.07
STERLIN 44,4192 % 0.13
FRANG 39,5850 % 0.22
ALTIN 2.952,28 % 0,60
BITCOIN 97.812,24 -3.516

Milletvekili Taş, Habertürk’e değerlendirmelerde bulundu

Konuk olduğu Habertük Gazetesi’nde Helin Avşar’ın sorunlarını yanıtlayan Ak Parti Bingöl Milletvekili Prof. Dr. Eşref Taş, ülke gündemi ve Bingöl ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Yayınlanma Tarihi : Google News
Milletvekili Taş, Habertürk’e değerlendirmelerde bulundu

Söyleyişi de Türkiye’de iller arasında demokrasi ve kardeşlik yarışı yapılması halinde Bingöl’ün uzak ara birinci olacağını belirten Milletvekili Taş, Bingöl’ün meyvecilik ve ceviz bakımından markalar yaratılması gerektiğini söyledi. Demokratikleşme paketi, çözüm süreci gibi konularında görüşlülüğü söyleyişiyi olduğu gibi aktarıyoruz.

 

 

Ankara’nın gündemi elektrikli.  Peki 2012’de bir derginin okurları tarafından “yılın milletvekili” seçilen AK Parti Bingöl Milletvekili Eşref Taş bu konuda ne düşünüyor? Meclis’te buluştuk, akademik hayattan siyasete geçen Taş’la Türkiye’nin yoğun gündemini ve çok sevdiği Bingöl’ü konuştuk.

Bu hafta Meclis’in nabzının tutmak için Ankara’daydım. Başkentin gündemi siyaset yoğunluklu ben de AK Parti Bingöl Milletvekili Prof. Dr. Eşref Taş’la hem gündemi hem de Bingöl’ü masaya yatırdım…

Başarılı bir akademisyenken siyasete adım atmanızda ne etkili oldu?

Birlikte okuduğumuz Bingöllü üniversite arkadaşlarım, Bingöllü öğrencilerim, Bingöl’ün ileri gelenlerinin teşvikiyle siyasete girdim. Allah nasip etti, milletvekili olarak ülkeme ve Bingöl’e hizmet etme imkânı buldum.

“Demokratikleşme paketi, ülke için bir milat” demişsiniz. 17 Aralık operasyonu süreci nasıl etkiledi?

17 Aralık darbesi nedeniyle Bingöl halkı yeni bir demokratik duruş göstererek AK Parti adayı etrafında kenetlendi. Bingöl halkı bu operasyonu böyle gördüğü için dik duruş sergiledi. Frank Sinatra’nın “My way” şarkısındaki gibi Bingöl’ün yolu budur. Baskı ve yasaklara sonuna kadar hayır, özgürlük ve demokrasiye sonuna kadar evet. O bakımdan her demokratikleşme adımında yeni bir milat başlıyormuşçasına, heyecanlanıyor ve sahipleniyoruz.

Peki çözüm sürecinin Bingöl’e yansımaları oldu mu?

Barış risk alabilen cesur insanların işidir. Neredeyse 30 yıldır kan akan bir coğrafyada barışı tesis etmek, kurucu bir aklın yeni bir Türkiye hayal etmesiyle mümkün olabilir. Sayın Başbakan’ımızın barışık bir Türkiye özlemi hepimizin özlemidir. Provokasyon girişimlerine karşın süreci kararlılıkla devam ettirmesi güçlü ve büyük Türkiye istemeyenleri rahatsız etmekte, bunun farkındayız. Kan ve gözyaşının durmasının değerini herkes iyi kavramalı. Barış süreciyle birlikte hizmet, yatırım ve kalkınma süreci de hızlandı. Bingöl’e sadece devlet yatırımları değil, özel sektör yatırımları akacak. Organize sanayi bölgemizde kurulacak fabrikaların bacalarından tütecek dumanı, barış sürecinin simgesi beyaz duman olarak görmeliyiz. Yol olmadan ne hayat olur, ne de medeniyet. AK Parti iktidarına kadar 5 kilometre bölünmüş yolu olan Bingöl’de bugün 130 km bölünmüş yol ağına erişildi. Genç, Solhan, Adaklı, Karlıova ve Yayladere ilçelerimizde yeni köy yollarının “güvenlik yolu” adı altında yapım sürecinin hızlanması için gerekli kaynak gönderilerek ihaleleri yapıldı. Bingöl’ün ilçe, belde ve köyleriyle bağlantısını kuracak, birbirine kenetleyecek yol ağlarının çoğu bitirildi ve Bingöl’ün yaz-kış gidilemeyen yeri kalmadı. Elazığ-Bingöl duble yolunun yarısına yakınını kapsayacak şekilde sıcak asfalt ihalesi yapıldı ve bunun da yüzde 70’i tamamlandı. Diyarbakır-Bingöl Erzurum duble yolunun hızlı bir şekilde yapımı devam ediyor, inşallah 2015’te tamamlanacak.

“Bingöl” denince aklınıza ne geliyor?

Elbette sadece bal, kavurma ve Yüzenada yetmez, başta meyvecilik olmak üzere yeni markalar yaratmak zorundayız. Tarihte meyveleriyle ünlü, Osmanlı İmparatorluğu’na ceviz depoluğu yapmış ilimizin bunu daha ileri taşıyarak başkalarına örnek olması gerek. 2 yıl önce Çevre ve Orman Bakanlığı’nca ağaçlandırmada pilot il seçilen Bingöl’ün sağlanan avantajlardan yeterince yararlanması için hepimiz gayret göstermeliyiz. Bingöl’ü meyve bahçesine çevirmeliyiz. Ne üretiyorsak en iyisini üreteceğiz, dünyayla rekabet edeceğiz. Ayrıca hayvan varlığımızın artırılması ve geliştirilmesi için de çalışmalar yapıyoruz. Servi beldesindeki çilek projesinin üzerinde de önemle duruyoruz.

‘KARDEŞLİK YARIŞI YAPILSA BİNGÖL UZAK ARA BİRİNCİ OLUR’

Madencilik konusunun üzerinde duruyorsunuz. Bingöl maden bakımından da zengin değil mi?

Bugüne kadar bu kaynaklar yeterince değerlendirilemedi. Barış ortamının getirdiği sinerjiyle birlikte madencilik alanında da önemli çalışmalar yapılıyor. MTA Genel Müdürlüğü’nün yaptığı çalışmalar sonucunda metalik maden yatakları ortaya çıkarıldı. Bunların en önemlileri demir, kurşun, çinko, fosfat, disten ve linyit olarak sayılabilir.

Havaalanı, üniversitesi olan bir kent Bingöl. Eğitim alanındaki çalışmaları mesleğim dolayısıyla özellikle yakından takip ediyorum. Bingöl Üniversitesi, Bingöl’ün aydınlık geleceğinin planlanmasında ve gerçekleşmesinde birikimiyle çok önemli katkılar yapacak.

Bir derginin okurları tarafından 2012’de “yılın milletvekili” seçildiniz.

Akademik yıllarımda yaptığım uluslararası yayınlarla TÜBİTAK’tan 50’ye yakın ödül almıştım. Ancak Yılın Milletvekili Ödülü benim için başka bir anlam taşıyor. Bu ödülü Bingöl adına, Bingöllü adına kabul ettim. Bence asıl ödülü, bugüne kadar ortaya koyduğu demokratik vakar tavrı ve duruşu, her türlü provokasyon ve baskıya rağmen kardeşlikten, birlik ve beraberlikten taviz vermeyen Bingöl halkı hak ediyor. Türkiye’de iller arasında demokrasi ve kardeşlik yarışı yapılsa Bingöl uzak ara birinci olur.

‘Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye için bir şanstır’

Recep Tayyip Erdoğan’ı nasıl tanırsınız? Üniversite hocalığının da getirdiği bir alışkanlıkla insanları iyi gözlemlediğimi düşünüyorum. Sayın Başbakan’ımızın insani yani çok güçlü, herhangi bir konuda ikna edemeyeceği kimse yok gibi. İnsana güven telkin ediyor. 19-20 Nisan’da İstanbul’da yapılacak “1. Uluslararası Yatırım Zirvesi”ne Ortadoğu ve Arap ülkelerinden yatırımcıları davet etmek üzere gittiğim Dubai, Katar ve Suudi Arabistan’da buna bizzat tanık oldum. Sayın Başbakan’ın İslam ülkeleri arasında müthiş bir popülaritesi ve saygınlığı var. Onu bölge lideri olarak görüyorlar. Hatta Birleşmiş Milletler’de, Güvenlik Konseyi üyeleri dışındaki ülkelerin görüşlerinin yok sayılmasına karşı yaptığı konuşmaları cesurca ve saygıdeğer buluyorlar. Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye için bir şanstır.


YORUM YAP