Çözüm süreci kapsamında “özerklik” ve “genel af” tartışmaları yeniden başladı.
Rûdaw’a gündemdeki gelişmeleri değerlendiren Taş, çözüm süreciyle birlikte özellikle 90’lı yıllarda yaşanan devlet baskısının sona erdiğini, vatandaşların devlete güvenmeye başladığını söyledi.
Yaratılan güven ortamıyla birlikte işadamlarının Bingöl’de yatırım yapmaya başladığını belirten Taş, “Bu durum terör örgütünü rahatsız etti. Devlet güçlerinin halk üzerindeki baskıyı kaldırmasının ardından son iki yıldır bu sefer terör aynı baskıyı yapmaya başladı. Devletin 90’larda yaptığı baskıları şu anda KCK yapıyor” dedi.
Taş, “işadamlarından haraç alındığını, farklı siyasi yapıların susturulduğunu” ifade ederek “Tek tip insan yetiştirmeye çalışıyorlar. Devletin yüz yıldır tek tip insan yetiştirmesinin bir benzerini bu sefer terör örgütü ya da orada siyaset yapan insanlar yapmaya çalışıyor” diye konuştu.
Kürdistan Bölgesi yönetiminin Türkiye ile hareket etmesinin bazı güçleri rahatsız ettiğini belirten Taş şöyle dedi: “Bundan rahatsız olanlar sadece terör örgütü değil. Bölgede huzur ortamının oluşmaması, Ortadoğu’da sömürgeciliğin devam etmesi için Türkiye’nin güçlü olmasını istemiyorlar. Petrol yataklarına başka ülkelerin sahip olması, Barzani yönetimini ve Türkiye’yi devre dışı bırakmak amaçlanıyor. Bunun için bir operasyon gerçekleştiriliyor ama bu operasyon Türkiye’nin dik duruşu ve Kürdistan yönetimine sahip çıkmasıyla engellendi.”
Taş, son günlerde yeniden gündeme gelen özerklik tartışmalarına ilişkin olarak, “Bir baskının kaldırılması için yüzyıl uğraştık, bu sefer yeni bir baskıyla karşı karşıya kalmak istemeyiz. Özellikle de Zazalar bunu kesinlikle kabul etmezler. Belediyeler, yerel yönetimler güçlendirilsin; gerektiğinde valiler seçimle gelsin ama ama özerkliğe karşıyım” değerlendirmesinde bulundu.