Genç Belediyesi tarafından Şehit Hakan Akdere Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘15 Temmuz Şehitlerini Anma Programı’na, Genç Belediye Başkanı M. Hadi Topraktan, AK Parti Bingöl İl Başkanı Yılmaz Seven, Bingöl Belediye Başkan Vekili Halim Sugü, Bingöl eski Belediye Başkanı Hacı Ketenalp, İl Afet Acil Müdürü Mehmet Emin Boğatekin, Ak Parti Genç İlçe Başkanı Bilal Sağlar, Ak Parti Kadın Kolları Başkanı Azize Ok ile dondurucu havaya rağmen çok sayıda bay ve bayan vatandaş katıldı.
BAŞKAN TOPRAKTAN: “HEVESLERİ KURSAKLARINDA KALDI”
Programda konuşan Genç Belediye Başkanı M. Hadi Topraktan, darbe yapmak isteyenlerin heveslerinin kursaklarında kaldıklarını ifade ederek, şunları söyledi: “Darbeyi yapanların niyetlerini çok iyi biliyoruz. Bunların kimlerden türediğini, kimlere hizmet ettiklerini de gayet iyi biliyoruz. Yıllardır Türkiye’de bu ülkenin geleceği için mücadele eden her kesimin bu ülkenin yapılanmasında teröre sebep olan kaynağın neler olduğunu kimler olduğunu çok iyi biliyor olmalarına rağmen kimsenin sesini çıkarmaması bu ülkeyi bölmeye, bu ülkeyi yıkmaya yönelik art niyetli insanları hareketlendirdi. Neticede 15 Temmuz’da patlak verdiler. Hevesleri kursaklarında kaldı. Maalesef bugün, Kayseri’de benzer bir olay daha vuku buldu. Bunları söylerken bile üzülmemek elde değil. Ama her şeye rağmen bu ülkenin birliği, bütünlüğü, selameti için bütün sıkıntıları göğüslemek zorundayız.”
SAVCI SAYAN ‘OLAYLAR, 7 ŞUBAT MİT KRİZİ İLE BAŞLADI’
Başkan Topraktan’ın konuşmasından sonra kürsüye çıkan Eski CHP’li Savcı Sayan, konuşmasına başlamadan önce katılımcılardan Kayseri’de şehit olan askerler için bir Fatiha okumalarını istedi. Katılımcıların Fatiha okumalarının ardından konuşmasına başlayan Sayan, “Bu olay, öncelikle 7 Şubat’ta MİT krizi ile başladı. 7 Şubat’ta, o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı bir rahatsızlığından dolayı ameliyat olması gerekiyordu. Sayın Cumhurbaşkanı ameliyata girmeye hazırlık yaparken, daha önce bizim dini değerlerimizle bize yaklaşıp yıllarca bizden destek alan FETÖ grubu, daha sonra Cumhurbaşkanı ameliyata gittiği zaman MİT müsteşarını çağıracağız, ifadesini alacağız bazı olayları soracağız o da Başbakan’dan bu emirleri aldım diyecek, dolayısıyla Başbakan’a bu işi götüreceğiz ve ameliyattan sonra gözlerini açtığında tıpkı Menderes gibi baş ucunda iki tane asker olacak. Ranzaya kelepçelenmiş bir şekilde Türkiye’de amacımıza ulaşacağız, Müslüman ülkelerin yıldızı haline gelmiş Türkiye’yi durdurmamız gerekiyor mantığı ile hareket ettiler. Sayın Cumhurbaşkanı ameliyattan önce iyilikleri olan bir insandan helallik almak için yarım saat gecikiyor. Erdoğan, MİT müsteşarına sakın ifade verme, güvenlik önlemlerini arttır diyor, ben de ameliyatı iptal edip Ankara’ya dönüyorum diyor” dedi.
“PARTİM CHP, OYUM RTE!”
Sayan, konuşmalarını şöyle sürdürdü:
“Operasyon yapanların bu başarısız neticelerinden sonra moraller bozuluyor. Birden bire yeni aşamalarla, yeni kumpaslarla Türkiye’yi, Cumhurbaşkanı’nı nasıl yok edebiliriz, bunun hesaplarını yapmaya başladılar. Ondan sonra Gezi olayları başladı, herkes Türkiye’yi nasıl yıkacağının hesabını yapıyor. Başbakanımız çıktı, bu ağaç meselesi değildir dedi, biz milletimizle beraber canımız pahasına buna direneceğiz dedi. O zamanlar Ekmelettin çıktığı zaman ben CHP’de siyaset yapıyordum. Dedim ki partim CHP, oyum RTE… Dediler ki neden böyle bir şey yapıyorsun, dedim ki bakınız. Dünya üzerinde Türkiye’yi bir köy olarak baz alırsak, Recep Tayyip Erdoğan benim köylümdür. Ama Ekmelettin, İngiliz’dir. Onların köylüsüdür. Türkçe konuşuyor, Kur-an’dan konuşuyor ama unutmayın ki Osmanlı’yı bölenler de önce bizim gibi Kur-an’la yaklaştılar, sonra kendi geleneklerini bizim içimize yerleştirdiler. Ve bizi 17’ye böldüler.”
‘HANGİ BİRİMİZ YARDIM ETMEDİK?’
“Biz bunları atlattık, seçimleri atlattık. Bunlar kinlerini biriktirdiler, 15 Temmuz’da belalarını buldular. Allah’ın emri ve sizin desteğinizle, belalarını buldular. Bu bir beladır. FETO şeytanının yıllardır bölgede topladıkları paraları, insanlar kendi çocuklarının rızkını kısarak, kendi çocuklarına verecekleri paraları harçlıkları kısarak başka ailelerin çocukları da okusun diye kendini bize gösteren o FETO şeytanına verdiler. Hangi birimiz yardım etmedik? Niye yardım ediyorduk? Fethullah Gülen’in o boyuna posuna hayran olduğumuz için mi? Biz, evimizde rahat bir yaşantımız varken başka aileler de rahat etsin, başka çocuklar da okusun, Bingöl’ün dağlarında okula gidemeyen çocuklar da okusun diye inancımız gereği insanlık gereği yıllarca para akıttık, destek verdik. Ama bunlar bize ne yaptılar, üstü ihanet, ortası ticaret, altı ibadet… İşte biz bu duygularla onarla yardım ettik, onlar ticarette kullandılar, o paraların bir kısmıyla bizim gözümüzü boyadılar, diğer kısmını ihanet şebekesine aktardılar. İhanet şebekesi de 160 ülkede örgütlendi.”
‘ERDOĞAN’A DESTEK VERMEK ZORUNDAYIZ DEDİM’
“CHP genel başkan yardımcısıydım. 18 kişi Sayın Baykal ile toplantı yapıyorduk. Orada dedim ki hepimiz Tayyip Erdoğan’a destek vermek zorundayız. Zamanında hakkında en ağır konuşanlardan birisi de bendim. En ağır şekilde eleştiriyordum. Neden, vatanı bölüyorlar, milleti bölüyorlar diye. Çünkü bize öyle öğretmişlerdi. Bize bir kitap vermişlerdi, kitapta ne yazıyorsa biz de ona uyuyorduk. Bilmiyorduk ki, kitabı kim yazmış. Meğer bir şeytan yazmış. O gün dedim ki, bu yol yanlış yoldur. Sayın Baykal’a dedim ki biz, Sayın Erdoğan’a destek vermek zorundayız. Söz konusu vatansa, topraksa, ezansa, Tayyip Erdoğan’da bunu düzeltmeye çalışıyorsa, dünya da buna karşı çıkıyorsa demek ki bu güne kadar birileri bizi yönetmiştir, bu ülkede kim iyi bir şeyler yapmaya çalışıyor başına bir işler geliyor, Tayyip Erdoğan’ın da başına işler geliyor, sahip çıkmak zorundayız.”
‘HALEP'E BAKIP DERS ALMAMIZ LAZIM’
Konuşmasının sonunda Halep’te yaşanan insanlık dramına da değinen Sayan, "Halep’teki çocukları izlediğimizde niye ağlıyoruz; bizlerin bugün Halep'e bakıp ders alması lazım. Halep'te yaşayan çocukların çektiklerini bizim çocuklarımızda çekebilirdi. 15 Temmuz hain darbe başarılı olsaydı, biz nereye gidecektik. Hangi ülke bizi kabul edecekti. Nereye gidecektik? Ermenistan'a gitsek ermeni çadırı, Yunanistan'a gitsek Yunan çadırı, Bulgaristan'a gitsek Bulgar çadırı. Her tarafımız kapalı ve bizler denizlerde boğulacaktık. Hepimizin bunları çok iyi okuması görmesi gerekiyor" dedi
Program sonunda Genç Belediye Başkanı M. Hadi Topraktan tarafından Savcı Sayan'a plaket takdim edildi.