Cuma günü AK Parti Bingöl İl Başkanlığı tarafından düzenlenen ve aday adaylarının katıldığı Aday Tanıtım Toplantısında konusan AK Parti Bingöl Milletvekili A. Adayı Veysel Göker, AK Parti ile sessiz devrimin Yeni Türkiye’nin ve modernitenin manifestosu olduğunu söyledi.
Konuşmasına “Değerli dava arkadaşlarım. Mevziyi terk etmeyen okçular gibi soylu, Selahaddin, Eyyübi kadar kudretli ve vefakar şehrim. Merkaba” diyerek başlayan AK Parti Bingöl Milletvekili A. Adayı Veysel Göker, konuşmasında: “Osmanlıyı oluşturan ana unsurların aynı zamanda Cumhuriyet’in kurucu bileşenlerinede dönüştüğü bir dönemde, ittihatçı vesayet tarafından baskı, şiddet ve katliamları ile tasfiye edilmesi, bugüne kadar halkın kendi öz idaresi ile kendini ifade etmesine mani olmuştur. Vesayet rejimin mütemmin cüzleri; baskı, şiddet ve gaddarlık, derin yapıların paralel çeteler, ergenekon ve kontraferilla gibi vahşi terör örgütlerinin siyasete müdahalesini de beraberinde getirmişti. Ülke yıllarca bu terör örgütlerinin belirlediği milletvekilleri ile temsil edildi. Toplumu ve siyaseti şekillendiren bu derin mekanizmanın sistematik dayatması bölgemizde etkisini daha çok gösteriyordu. Bu nedenle bugün bizim için bir millattır. Ülke tarihinde ilkkez bu kliğin siyasete dizayn hevesi yok ediliyor. Halk iradesi ilk kez meclise taşırılıyor” dedi
Bugün çözüm sürecini en önemli hükümet politikası gören ve Kobaniyi asla teslim etmeyeceğiz diyen bir irade söz konusu. Ve bu irade DAİŞ vahşetini besleyen zebanilerin, Ergenekon paralel çete ve eski jitem kalıntılarının açık desteğini aldığını, aslında darbeye zemin hazırladığını da ön görerek hareket ediyor. Biliyoruzki yaşanan bu vahşeti en iyi analiz eden ve öztleyenlerin başında Sayın Ahmet Davutoğlu Hoca geliyor. İnsani yardımı esirgemeyen ve müdahalenin her türlü zemini hazırlayana bu vicdan hareketinin fedakarlığı ezilenlerin tarih sayfalarında yerini almıştır.
· Yüzyıllık inkar ve imhadan kaynaklı isyan gerekçeleri bugün ortadan kalkmıştır
· Kürtler ve Türkler bu modern rönesansın değişm ve dönüşümün vazgeçilmez birer ilmi hazinesine dönüşmütür.
· Asit kuyularında ölümler faili meçhul cinayetler ve gözaltılar ve tarifi imkansız acıların son bulduğu bir dönemi yaşıyoruz.
· İnanç cesaret, kararlılık ve fedakarlılıkla modernitenin inşaasını sessiz devrim olarak önemsizyoruz.
· Bu gün yüzyıllık kanlı isyan ve inkar serüveninin bizden götürdüklerini sorguluyoruz.
· Son 13 yılda yaşanan bu devrimsel gelilmeler sessiz devrimden de öte getirisi sonsuza dek sürecek köklü reformalrı beraberinde getiren, çok sert ve şiddetli bedeli çok ağır bir deiğişim dönüşüme evrildi.
Hayata geçirilen
a) Köye dönüş ve rehabilitasyon projeleri
b) İç kaos mağdurlarının maddi zararlarının karşılanışı
c) Dil üzerindeki yasakların kaldırılması ve akademik destek proğramları
d) Demokratik anayasa çalışmaları
e) İnsan hak ve özgürlüklerin güvnce altına alınması
f) 12 Eylül darbe anayasasının ve vesayetinin sorgulanması
g) Ergenekondan paralel yapıya derin yapıların ve konturgerillanın lagv edilmesi. Sessiz devrimi tanımlar ve özetler
Çözüm Sürecinin Önündeki Engeller
Devlet ve örgütü baskı altına alma kabiliyeti yüksek olan farklı aktörlerin varlığı.
Devlet sıfasıtı kaybetmiş komşu yapıların varlığı
Devlet kadar etkili tahrip gücü yüksek örgütlerinuluslar arası sermaye ve istihbarat örgütleirne sadakatleridir.
İnanıyoruzki, Çözüm süreci olumlu sonuçlanacaktır. Ama bu hassas süreç vahim tehlikerinde yaşanabileceğine dair işaretler besliyor. Bu da bu destansı değişim ve dönüşümün ne kadar sancılı olduğunu gösteriyor. Bu nedenle bu sancılı sürecin bir aktörü bir okçusu olmak için buradayım.
Konuşmamı Ahmedi Xani’nin divanının şu mısraları ile bitirmek istiyorum.
“Wexté ku me di zaman é ev reng, ( Zamanın böyle olduğunuı gördük biz)
Fil vumle liser diravé bu ceng. ( Savaşlar para içinmiş anladık biz)