Google News' te Takip Edin

Bingöl genç haberleri google

DOLAR 32,5038 % 0.08
EURO 34,7826 % -0.12
GRAM ALTIN 2.499,53 % 0,61
ÇEYREK A. 4.086,73 % 0,61
BITCOIN 2.112.797 -0.336
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 16°
Google News

Türk Diyanet Vakıf Sen Açıklama

Türk Diyanet Vakıf-Sen Genç İlçe Temsilcisi İlhami Çağlayan, İsrail’in Filistin’e yaptığı zulme karşı bir yazılı basın açıklaması yaptı.

Son Güncelleme :

19 Kasım 2012 - 13:06

Türk Diyanet Vakıf Sen Açıklama
            Çağlayan açıklamasında:”Son bir haftadır İsrail yönetimi her zaman olduğu gibi, 2008 seçimleri öncesinde 1500 kişiyi katletmiş 5000 ‘i aşkın yaralı olmuştu, yine farklı hile ve desiselerle İsrail halkının güvenini kazanmak, 2013 ün ilk aylarında yapılacak olan seçim yatırımı için, çareyi yine bombalama, öldürme, yakma ve yıkma da arıyor, Filistin halkına yapılan bu son saldırıda, hayatını kaybeden, Kur’an da “onlara ölü demeyin” vasfına nail olan, şahadet şerbetini içen, başta Ahmet ELCABİR olmak üzere, tüm Filistin şehitlerine Allahtan Rahmet, ailelerine sabrı cemil niyaz ederken, Siyonist İsrail-i de şiddetle, nefretle kınıyor ve lanetliyorum.
              Aslında tiyatroyu oynayanlardan ziyade, perdenin gerisinde olanlara dikkat etmek gerekir, çünkü oyuncular, senaryoyu yazanlarının hazırladığı senaryoyu, oyuncuların eline vermesi neticesinde rol alıyorlar, dolayısıyla, perdenin gerisi çok önemli, perdenin arkasında kimler var ona bakmak lazım, bu da malum, çünkü meşru müdafa-a hakkı adı altında açıklamalar yapılıyor, silahsız ve masum insanları kendi topraklarında kurşun ve bomba yağdırarak nasıl meşru mudafa-a hakkı oluyor, buda malumun ilanıdır, malumun ilanı olmaz, yıllarca işgal, hapis, fiziki ve psikolojik işkence, yakıp-yıkma, zulüm, öldürme, meşru mudafa’a hakkı oluyor.  Kişi bir şeye ve ya bir davaya inandığı zaman, o davanın gereği kaide ve kurallarına uymak zorundadır. Bunlar kendi inançlarına muhalefet ederek inançlarını yok sayıyorlar, çünkü Musa’ya indirilen on emir içerisinde çalmayacaksın diyor, bunlar çalıyorlar. Öldürmeyeceksin diyor, öldürüyorlar. Komşuna karşı yalancı şahitlik yapmayacaksın diyor, yalancı şahitlik yapıyorlar. Komşunun evine tamah etmeyeceksin diyor, komşunun eşine, kölesine, cariyesine, öküzüne, eşeğine, hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin diyor. Bunlar herkesin, her şeyine hatta taşına göz dikiyor ve elinden almaya çalışıyorlar, bu doğrultuda kendi inançlarını hiçe sayıyorlar. Tarihte en ç ok peygamberlere muhatap olmuş bir toplum olan İsrail, yinede ıslah olmamış, kanser hücreleri gibi yayılmaya yüz tutmuş bir millet haline gelmiştir.
            İsrail Filistin savaşı ta Hz Davut zamanında başlamış. Babilde 70 yıl sürgün hayatı yaşayan İsrail, Perslerin Babillileri yenmesi ve Pers kralı Koreş (cyrus) Yahudileri Kudüs’e dönmelerine izin vermesi üzerine, Ezra önderliğinde böylece Yahudiliğin kurum ve kuralları tekrar hayata geçirilmiştir. Her şeyden önce İsrailin tarihi çok kirli, lekeli, iniş ve çıkışlarla dolu, işi gücü kan emmek ve yeryüzünde fesat çıkarmaktır, egemenlik kurma politikalarıyla hayallerini sürdürmeye çalışıyorlar, bu arsız ve azgın toplumun geçmişinde, ikibin yıllık sürgün hayatları var, Kur’an da lanetlenmiş bir toplum olarak zikredilmiştir. Cenabı Allah, kendi kelamıyla lanetlediği bir toplumu, İslama ve Müslümanlara hâkimiyet kurmasına izin vermez, bunlar serfiraz olamazlar.
 
              Aslında İsrail kelime olarak “tanrıyla uğraşan” demektir. İsrail hakla uğraşıyor, hakla mücadele olmaz olamaz, haksızlıkla mücadele olur. Hakla mücadele mağlubiyet, haksızlıkla mücadele ise galibiyet getirir. M.Ö 722 de Asurlular tarafından ortadan kaldırılmış ve sürgüne gönderilmiştir, arkasından Yahuda ve binyamin kabilelerin den oluşan Yahuda krallığı ise, 587 de babilliler tarafından yıkılmıştır. Halkı bu kez Babil şehirlerine sürgün edilmiş, Babil sürgünü sonrasında, dönüşünde Asurlular tarafından topraklarına yerleştirilip, Yahudiliği kabul etmiş, tarih içerisinde ”Yahudi” olumsuz bir karakteri anlatan bir içerik kazanmıştır, “Yahudi” isminin yalan, ihanet, hile gibi karakteri anlatır. Bunların aslı HZ İbrahim’e dayanıyor olması, onlar için hiç bir şey ifade etmez, HZ Yusuf’un ölümünden sonra yeni Firavunun tahta geçmesiyle, 400 yıl boyunca Mısırda köleleştirme politikası uygulandı. Evin şımarık çocuğuyla bugün de köleleştirme politikasıyla Filistin’de, Orta doğuda, uygulamaya çalışmaktadırlar. Mermi ve bombalara karşı göğsünü siper eden Filistin’in mazlum Müslümanları, her zamankinden daha güçlü ve kararlı bir şekilde mücadele veriyolar, buda inşallah zaferle sonuçlanacak. Mescidi Aksa, Davud un teşebbüsüyle oğlu Süleyman, Allah’ın vaad ettiğiyle, Kudüs’teki yeri olan Moriah dağında, Mescidi Aksa mabed olarak inşa edilmiştir. İnşallah yakın gelecekte, tekrar I. Ve II. Mabed olduğu gibi Müslümanların hâkimiyetine girecektir. Yeter ki biz Müslümanlar, kur’an da buyrulduğu gibi,”Toptan Allah’ın ipine sım sıkı sarılın, bölünüp parçalanmayın” emrinin sırrına mazhar ola bilelim. Bu duygularla İlçe yönetimim adına bir kez daha, Gazze’nin acısını paylaşıyor, İsrail’i nefretle kınıyorum” dedi.         

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.