Google News' te Takip Edin

Bingöl genç haberleri google

DOLAR 32,4504 % -0.15
EURO 34,8290 % -0.66
GRAM ALTIN 2.438,67 % 0,10
ÇEYREK A. 3.987,23 % 0,10
BITCOIN 63.222,02 -1.277
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 14°

''Ankara Kalkınma Ajansı 2012 Yılı Mali Destek Programları'' tanıtım toplantısına katılan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, Ankara Kalkınma Ajansı'nın çok kısa bir sürede çok iyi bir noktaya geldiğini söyledi. Kalkınma ajanslarının yeni bir anlayışın ürünü olduğunu belirten Yılmaz, Türkiye'deki 26 kalkınma ajansının faal bir şekilde çalıştığını ifade etti.
Kalkınma anlayışlarının, kapsayıcı bir anlayış olduğunu dile getiren Yılmaz, bu kalkınmayı gerçekleştirirken bütün kesimlerin, bütün bölgelerin hatta bütün bireylerin enerjisini harekete geçirecek bir çalışma yürüttüklerini bildirdi.
Bakan Yılmaz, kalkınmanın sadece ekonomiden ibaret olmadığına, ekonomiden daha geniş bir kavram olduğuna dikkati çekerek, kalkınmanın sosyal boyutlarının, çevresel boyutlarının bulunduğunu hatta demokrasi, insan hakları ve hukuku da içeren bir kavram olduğunu söyledi.
Bir ülkenin gerçek anlamda kalkınmış olduğunu söylemek için mutlaka bu unsurlara da bakılması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
''Bugünkü dünyada artık kalkınmanın odağında insan var, yenilikçilik var. Peki bu insan, buyenilikçilik nasıl gelişecek? Hukuk devletinin olmadığı, ifade hürriyetinin olmadığı, insanlarınrahatça tartışamadığı bir ülkede yenilikçilik olabilir mi? Teknolojiyi istediğiniz yere taşıyabilir misiniz? Bunu yapamazsınız. Bunlar arasında çok iyi ilişkiler kurmamız gerekiyor. Bir Kalkınma Bakanı olarak söylüyorum, şu anda 10. Kalkınma Planımızı yapıyoruz. Bana mesela önümüzdeki döneme ilişkin, bütün alanlar önemlidir ama '3 tane alan say' deseniz, eğitim, adalet ve teknolojiyi sayarım. Bu 3 alanda Türkiye'nin sıçrama yapmaya ihtiyacı var. Nitekim eğitimde çok önemli reformlar başlatmış durumdayız. Diğer taraftan adalet sistemi, hukuk düzeni... Özel sektör belki bunu daha iyi takdir edecektir. Belirsizlik, yatırımların ve gelişmenin düşmanıdır. Belirsizliği ne kadar azaltırsanız, insanlara ne kadar güvenilir ve öngörülebilir bir çerçeve sunarsanız, hem içeride yatırımları o kadar artırırsınız hem de dünyadan size daha fazla yatırım gelir. Bir ülke, insan kaynaklarını iyi yetiştirebiliyor ve koruyabiliyorsa, hatta bununüstüne dünyadan iyi yetişmiş insanları cezbedebiliyorsa o ülke kalkınır. Tam tersine, nitelikli insanlar yetiştiremiyor, hasbelkader yetişen insanları da tutamıyorsa, başka ülkelere kaçırıyorsa o ülkenin kalkınması son derece güçtür.''

''ADALET SİSTEMİNİN ÇOK DAHA İYİ YERLERE GELMESİ İÇİN HERKESİN DESTEK OLMASI LAZIM''
Türkiye'nin, kalkınma yolunda önemli adımlar attığını belirten Yılmaz, ülkenin bir yandan daha demokratik bir ülke haline geldiğini bir yandan teknolojisini geliştirdiğini, adalet sistemini de belli bir yere ulaştırdığını söyledi.
Bakan Yılmaz, adalet sisteminin çok daha iyi yerlere gelmesi için herkesin destek olması gerektiğini vurgulayarak, ''Kalkınma bir değişim süreci ve bu süreci hep birlikte yürütmemiz gerekiyor. Bunu da sadece Ankara'dan bakarak değil, tüm yörelerimizle bu süreci yürütmek durumundayız'' dedi.
Kalkınma ajanslarının da bu hedefe büyük katkı sağladığını dile getiren Yılmaz, bu ajansların, gelişmiş birçok ülkedeki kurumsal yapılarla kıyaslandığında çok daha iyi noktalarda olduğunu ancak daha atılacak bir çok adımın da bulunduğunu ifade etti.

“YENİ BİR BÖLGESEL KALKINMA ANLAYIŞIMIZ VAR”
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, yeni kalkınma anlayışının yanı sıra bir de yeni bir bölgesel kalkınma anlayışının olduğunu belirterek, bunun özünde de rekabet ve dayanışmanın bulunduğunu bildirdi.
Bu yeni anlayışla, en gelişmiş bölgelerin bile ihtiyaç duyduğu bölgesel politikaları üretmeye çalıştıklarını anlatan Yılmaz, ''Avrupa Birliği (AB), bunun en güzel örneklerinden biri. Şu anda Avrupa'nın en fazla tartıştığı, üzerinde en çok durduğu politika bölgesel politikadır. Çünkü Avrupa da dünyanın birçok yöresi de şunun farkında. Yenilik dediğimiz şey bölgesel politikayla olur, merkezi politikayla olmaz'' diye konuştu.

''MALİ DESTEK PROGRAMLARI İŞİN TATLANDIRICI KISMI''
Kalkınma ajanslarının önemini vurgulayan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:
''Ajanslarımızın sadece para dağıtan, sadece finansal destek sağlayan kurumlar olarak tanınmasını istemiyoruz. Ajanslar, aslında bilgi birikimini artırmak üzere, analizleri artırmak üzere kurulmuş yapılar. Ne kadar çok bilgi üretirlerse, o kadar görevlerini ifa etmiş olurlar. Ayrıca, 81 ilimizde de yatırım destek ofislerimiz var, bu yapıyı da kurmuş durumdayız. Mali destek programları işin tatlandırıcı kısmı, açık söyleyeyim. Asıl bizim beklediğimiz ajanslardan, bilgi, tanıtım, bir araya getirme, ağ oluşturma, bağlar kurma, bu tür katkılar bekliyoruz. Fakat mali destek programlarında da az uz şeyler yapmadık. Türkiye genelinde 20 binin üzerinde proje teklifi aldık, 4 binden fazla kalkınmaya dönük projeye destek olduk. Teknik desteklerimiz var, doğrudan faaliyet desteklerimiz var, onları da sayarsak 26 kalkınma ajansımız bugüne kadar 6 binin üzerinde projeye destek sağladılar.''

Google News

‘Türkiye’nin sıçrama yapmaya ihtiyacı var’

07 Aralık 2012 - 12:42

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.