25°
Toplum dediğimiz ‘’ULUS-DEVLET(NATİON-STATE)’’ anlayışı olarak sadece bir ırkın haklarını güvence altına almak değil, ‘’ULUSLAR-DEVLET(NATİONS-STATE)’’ yani kendi sınırları ve yapısı içinde bulunan bütün ırkların ve etnik kökenlerin haklarını güvence altına almak olarak görmekteyiz artık. Ulus-Devlet anlayışının artık kabul görmediği bir çağda, diktatörel yasaların ve genelgelerin artık toplum tarafından kabul görmediği açıkça beyan edilmektedir.
Demokratikleşme Paketi, 1923’ten bu yana ilk defa ‘’Demokrasi’’ diye tabir ettiğimiz, fakat sadece bir taraf için geçerli olup, başka taraflar için geçerli olmayan bir yapı olarak göz önünde bulunmaktaydı. Bugün bu yapı tamamıyla değişmese de, artık bir değişim rüzgârı esmektedir. Yani azınlığın çoğunluğa olan hükmünü artık yok saymaya başlamaktır. Toplumsal ihtiyaçlar azınlığın artık çoğunluğa hüküm etmesini kabul etmemektedir.
Demokratikleşme Paketi, Toplumun bütün istek ve ihtiyaçlarını karşıladı diyemeyiz. Yetmez ama güzel bir adım olarak görülmektedir. Birey’in Temel hak ve Özgürlükleri, Dini İnançların, Dilin kısıtlanmaları, Kılık Kıyafetin, Dayatılan Milliyetçi tutumların, Ayrımcılıkların Ve Tabanı Olmasına rağmen Meclis’te yer bulamayan Siyasi Partilerin artık bu haklarını talep etme isteği doğmuştur.
17 madde’ye baktığımız zaman 14 madde genelgelerle, 3 madde ise Yasa olarak meclisten geçip değişmeli. 14 madde’nin 6 Maddesi siyasi partileri kapsamaktadır. Fakat bu Madde’lerin Tamamı genelge olarak değil de yasal olarak değişmeli. Çünkü bu hükümet döneminde bu genelgeler geçebilir, ama yarın başka bir hükümet geldiğinde bu genelgeleri iptal edebilir.
Bundan dolayı bu genelgelerin de, devletin ipoteği ve güvencesi altına alınarak, Tüzel bakanlıkların bünyesi altından alınıp, Yasa olarak yani Anayasal düzenleme olarak değiştirilmelidir. Yeni Anayasa çalışmaları içerisine konulmalıdır. Demokratikleşme Paketinin Maddeleri;
1) Seçim sisteminin tartışılması; Yani 3 Şekil olarak
a) %10 baraj sistemi devam etsin.
b) %5 baraj sistemi ve dar bölge uygulaması
c) Barajın tamamen kaldırılıp, dar bölge olarak seçim uygulaması yapılması
2) Milliyetçi ve Dayatmacı Olan ‘’Andımızın Kaldırılması’’,
3) ‘’Nefret Suçlarının’’ 2 Kat cezai sistem olarak uygulanması,
4) ‘’Roman Dil ve Kültür Enstitüsünün’’ Kurulması,
5) Mor Gabriel Manastırına ait arazinin manastıra verilmesi,
6) Klavye harflerinde bulunan fakat harf inkılâbı ile alfabemizden çıkarılan X,Q ve W harfleri için uygulanılan cezai işlemin kalkması,
7) Bireysel hak ve Özgürlüklerin devlet tarafından güvence altına alınması, Gösteri ve Yürüyüş sürelerinin uzatılması, Aynı zamanda yürüyüşlerde Hükümet Komiserinin kalkması,
8) Eşbaşkanlık 2’den fazla olmama kaydıyla parti genel başkanı olması,
9) Farklı Dil ve Lehçelerde Siyasi Propaganda Yapılması,
10)Nevşehir Üniversitesinin adının, Hacı Bektaş-i Veli Olarak Değiştirilmesi,
11) Aynı zamanda Kamuda Kılık Kıyafetin Özgürleşmesi, Yani Başörtülü olarak Kamu ve kurumlarda çalışması,
12) Farklı dil ve Lehçelerde Okulların açılması,
13) Ayrımcılık ve Eşitlik Kurumunun kurulması,
14) Dini inançlarını yerine getirirken verilen cezaların kaldırılması,
15) Eğitim-Öğretim Kurumlarında farklı dil ve Lehçeler de ders verilmesi,
16) Siyasi Parti Yardımının genişleyecek olması yani % 7 olan bir parti değil % 3 oy alan bir parti devletten yardım alabilecektir.
17)İl, İlçe ve Köy isimleri hükümet tarafından dikkate alınacaktır.
Bu Maddelere bakıldığı zaman toplumun hemen her kesimine hitap edilen maddelerdir. Sayın Başbakan, Her kesimin ağzına tabir-i caizse biraz bal çaldı. Umuyoruz kendisinin de beyan ettiği üzere ‘’ Bunu son paket olaraktan algılamayın, devam edecektir’’ sözünü de yabana atmamak gerekir.
Paket’in ismi gibi Demokratik çerçeveler içerisinde, istenilecek olan diğer hakların da, artık silahların gölgesin de değil, barış’ın kardeşliğin gölgesinde istenilmesidir. Bu toplumsal bağlamda eline silahı alıp savaşanlar kaybedecektir. Bu yüzden kendimiz için istediğimiz şeyleri bir başkası içinde istemeliyiz.
Bu pakete baktığımız zaman, Toplumsal olarak bugüne kadar tartıştığımız konular ele alınmıştır. Bu paketin içindekiler tarihi bağlamda önemli bir gelişmedir. Daha 15-20 yıl Önce’ye kadar konuşamadığımız konuları bugün konuşabiliyor ve tartışıyor isek, Artık Masada istenilmesi gereken hakları isteyip çözüme kavuşturabilmeliyiz.
Bunun üzerine bizleri ayırmaya çalışan ve kardeşliğimizi bozmaya çalışanlara fırsat vermemeliyiz. Ayrıca Yeni anayasa çalışmalarının da en yakın zamanda sonuç vermesini temenni ediyorum.
S on olaraktan; Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa ‘’Demokrasi’’ diye kullandığımız tabirin, ilk adımları atıldı bugün. Halkın artık kendi kendini yönetme dönemi, kendi kaderini ciddi anlamda tayin etmenin zamanı gelmiştir Türkiye’ye. Artık bireyler, toplumun gelişimleri ve çalışmaları konusunda kendilerini geri planda tutmamalıdır.
Her şey Güzel Yarınlar İçin…
Selam Ve dua ile Kalın..
Seyfullah GİRİŞEN
