14°
21.yy girerken gençliğimize okuyamayacakları, okusa da anlayamayacakları bir yazı kaleme almak istedim. İsteyen ‘beğenmekten vazgeç’ e tıklayabilir.
-La Hakan Zerrin’in duvarını gördün mü? Ona resim ‘laaaaa’ . Oğlum keşke beğenmeyeydin kız asılmışsın falan zanneder! Tüh yorumda yaptım. Sınava çalıştın mı? Estir git’ bir şekil geçeriz boş ver!! Hoca da zaten bizden bıkmış. İnci cap’s teki Ronaldo’yu gördün mü? Gülmekten öldüm. Hele göster orti! Tüh burda wireless yok. Gülmekten öldüm. Hiç sorma laaaa.. Orti milletin aklına nasıl geliyor? Hiç sorma kanka pçlerin aklına nasıl geliyor?
Yukarıda okuduğunuz replikler T.C’de günde milyonlarca kez olan olmakta olan ve olacak olan replikler. Bu konuşma Türkiye’nin özel vakıf küçük büyük bütün üniversitelerinde şive farksız ki (yazarken çoğu kelime Türkçe değil hangi dil olduğunu bende bilmiyorum) konuşulmakta. Peki yarınımızın lokomotifi üniversitelerimiz ne yapmaktadır?
Üniversitelerimiz hükümetin akıl tutulması sonucu ‘Her ilde bir üniversite ‘ sloganıyla oluşturulmuş liseden bozma istihdam sahalarıdır. Fakat bu sahaların dışında köklü ve köhnemiş üniversitelerimizin de yeni yavrularından pek farkı yoktur.
Bir ‘özgürlük’ kavramı ki aklı olan insanın anlaması mümkün olmayan deli saçması. Bu özgürlük nedir? Üniversite öğrencisi özgürlük denilince ne anlıyor?
Yukarıda ki repliğin sahibi ki o milyonlarca okuyan öğrenciden sadece biri :
Üniversitede yeterince geyik var mı ? (Türkçesi yeterince gevezelik yapılıyor mu?).Feyzbukluk ne kadar malzeme var? İnstragrama ekleyebileceğim materyaller var mı?(Kaç kepaze kare yakalayabilirim ? ) Hocalarla ne kadar samimi olabiliyoruz? (Hoca ile kafa bulmanın azami sınırı ne?)Sınavlar ne kadar kazık ? (Kopya çekilmesine izin veriliyor mu?)
Aslında bu boşboğazlık, işe yaramazlık. boş şamata üniversitelerimizin özgürlük baremini oluşturmakta. Hele ki yeni yetme vakıf üniversiteleri ve özel üniversiteler bu sınırın oldukça üstündedir. Yirmi beş bin para saymış bir veledi tatmin edebilmek oldukça zordur.
Kılavuzu karga misali üniversite hocaları bu resimde nerededir? Sualin cevabı o kadar çetrefilli ve acıdır ki ben anlatayım sen ağla. Üniversiteler rektörlerin vesayeti altında inim inim inlemektedir. Mamafih bu iktidarlar öncesi ta Osmanlı ulemasına kadar dayanan bir mevzudur. Her gelen iktidar üniversiteleri nikahlı karısı zannetmiş ve ona göre davranmıştır. Bu kadıncağıza öyle kocalar nasip olmuş ki kendini kara bir bataklıkta buluvermiştir.
Öğretim üyeleri ise siyaset yapan ,Hollywood aratmayacak filmler yapan, brütüsü imana getirecek entrikalar yapan, fakat bir türlü bilim yapmayan veya yapamayan burjuva topluluğu halindedir.
TÜİK verilerine göre 2010 yılından itibaren bilimsel makale sayımız sürekli düşmektedir. Ayrıca yayınlanan makalelerin de yabancı bir kaynaktan birebir kopya edildiği az bir şey mürekkep yalamış
bir insanın anlayacağı türdedir. Üniversite öğretim görevlisi sayısı sürekli artmasına rağmen yayın sayısın düşmesi nasıl bir tesadüftür.
Acı gerçekleri özetleyecek olursak :
Üniversite gençliği feyzbuk ve fritterdan sağlam bilgi kaynağı edinmekte ve bırakın yarına bir şey bırakmayı yılda bir tane ucuz roman okuyacak zamanı ve zekayı kendinde bulamamaktadır.
Hocalarımız siyasetten, entrikadan , kopya yayınla uğraşmaktan bilimin yanına dahi uğrayamamıştır. Ama siz onları boş verin .Size gururunuzu okşayacak şeyler söyleyeyim:
Her ilde bir üniversite var, çocuklarımız rahat okusun diye,
Her kampüste sınırsız wi-fi var .Çocuklarımız rahat sergüzeştlik etsin diye,
Eee başörtüsü de özgür canım aaaaa!!
Eh artık gelsin beğeniler, paylaşımlar. Genç adam sana söylediklerimi bir kenara yaz! Aklın almaz fakat okuma yazman vardır umarım? Anadil muhabbetine onu da kaybetmemişsen ! ‘Atom bombası artık cephanelerde değil, cebinde, evinde. Zihnini zekanı paramparça ettiler’ Ama boş ver Helin resmini beğenmiş sen onunla ilgilen.
Rumuz: Üçgül
