Bingöl’de yaşayan 43 yaşındaki Enver Kuyuldar, ıssız dağ evinde yıllardır tek başına yaşıyor.
Bingöl Merkeze bağlı Ilıcalar Beldesi Köz Köyü nüfusuna kayıtlı 43 yaşındaki Enver Kuyuldar yöre halkının verdiği bilgiye göre 21 yıldır tek başına yaptığı dağ evinde kalıyor. Evlendikten sonra köyünü, eşini, akrabalarını bırakıp yaptığı dağ evinde kalan Kuyuldar, tek kişilik hayatı ve ilginç yaşam tarzıyla dikkat çekiyor.
Gazetemiz Gencin Sesi ve Genç Ekspress gazetesi olarak misafiri olduğumuz Enver Kuyuldar, tek sıkıntısının ulaşım ve elektrik olduğunu belirtti. Kuyuldar, evinin karşısından geçen derede yaptığı köprünün yıkıldığını ifade ederek kış mevsiminde karşıya geçmekte zorlandığını dile getirdi. Kuyuldar, teknolojinin ve elektriğin olmadığı yerde on iki yıllık atıyla beraber nostaljik bir yaşam sürüyor. İhtiyaçlarını, zorunlu olmadığı sürece, dağda kendisinin karşıladığını belirten Kuyuldar, kardeşinin de bazen erzak getirdiğini söyledi. Yıllar önce yerleştiği dağ evinin yanı sıra bulunduğu bölgede iki ayrı yazlık ev daha yaptığını söyledi. İki hafta boyunca belli aralıklarla misafiri olduğumuz Kuyuldar, yaşam hikâyesini bizlere aktardı. Yaşam hikâyesini dinlediğimiz Kuyuldar, şunları söyledi:
“Herkesin hayata bakış açısı farklı. Bana insanların kahrı ağır geldi. Kaç yıldır bu dağlarda yaşıyorum bilmiyorum. Baharı ve tabiatı çok severim. Fitne fesat çoğaldı kimse kimseden memnun değil. Toplumun huzuru kaçmış, boşananların sayısı evlenenlerin sayısını geçecek. Böyle bir dünyada toplum içinde yaşamak beni sıktı. Elektrik yok, su yok, elbette bazı sıkıntıları var ama en azından vefasızlık yok. Kalbim rahat, yaşantımdan şikâyetçi değilim. İlk bir sene zorlandım sonra alıştım.”
“Tek başıma yaşamaktan korkmuyorum. Dedikodu ve kalabalıktan kaçarak doğaya sığındım. Buraya pek nadir misafir geliyor. İhtiyaçlarımı kendim karşılıyorum. İnsan dağda acıkınca taş bile yer. Ekmeğimi ve yemeğimi kendim yaparım. Her gün çalışıyorum, bahçemi düzenlerim, kış hazırlığım için odun kesip stok ediyorum. Bundan üç yıl önce merkeze uğradım sanırım, merkeze pek uğramam. Ara sıra saatimden dolayı tarihleri karıştırıyorum, Burada yalnız olduğum da sayılmaz. Hayvanlarla beraber doğada yaşıyoruz, doğayı hayvanları sevin onlara, değer verin.”
“Gereksiz yere hiçbir hayvanın ölümüne gönlüm razı değil. Bu tabiatın bir düzeni bir yöneteni var. Birçok kişinin zevk yaşamak için domuz avına, ayı avına çıktıklarını görüyorum. Bu çok yanlış, ayı da, domuz da bu düzenin bu iskeletin birer taşlarıdır. Gereksiz boş yere hayvanları öldürenlere karşıyım. Onlarında bizim hayatlarımıza benzer bir hayatları var. Bir ayı annenin çocukları için verdiği mücadeleye şahit oldum. Çok şaşırdım burada her gün yeni şeyler de öğreniyorum. Bir kez daha tekrarlamak istiyorum doğaya ve hayvanlara sahip çıkarsak ve dost olarak arkadaşlarımızın cebine değil de yüreğine bakarsak dünya o zaman yaşanılabilir bir yer olur.”
Dağlarda doğal ve sağlıklı yaşadığını kendi yaptığı bitkisel kürlerle hastalıkla mücadele ettiğini sözlerine aktaran Kuyuldar, Koronavirüs salgın hastalığını anlattığımızda ise şaşırarak salgın hastalığın insanlığa zulüm olduğunu belirterek virüse karşı dikkatli olmamız gerektiğini söyleyip sözlerini tamamladı.
Haber: Murat GÖKÇE
