10°
BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Bingöl Milletvekili Dr. İdris Baluken, 14 Temmuz'da Diyarbakır’da yaşanan olaylar nedeniyle devletin tutumunu kınayıp, mitinge müdahaleyi polis terörü olarak nitelendirdi.
Milletvekili Baluken, BDP İl Başkanı Halis Yurtever ile Belediye Meclis Üyeleriyle dün saat 13.00’de BDP İl Binası’nda basın açıklaması yaparak Diyarbakır’da yaşanan olayları değerlendirdi.
Baluken, hükümet yanlısı medyanın Diyarbakır’da yaşanan olayları örtbas ettiğini, polisin sokakları işkence haneye çevirdiğini belirterek şunları söyledi:
“Polis terörüyle 7’den 70’e halk sokaklarda işkence gördü. İktidar yanlısı medya ise normal bir şey olmuş gibi lanse etti yada hiç değinmedi. Kürt halkının mitingde vereceği mesajları, süreçle ilgili kendi tutumunu bütün dünyaya iletmesini sindiremediler. 14 Temmuz mitingi Divarbakır Valiliği’nin Ankara’dan bizzat başbakandan aldığı talimatla yasaklandı. Özellikle Tayyip Erdoğan’ın tüm il kongrelerini bile Musolini, Hitler gibi diktatörleri andıran stadyum merasimleriyle yaptığı bir dönemde BDP’nin yüzde 80 oy aldığı bir ilde miting yapılmasına izin verilmemesinin hiçbir izahatı yoktur” dedi.
İktidarın Kürt sorununun çözümünde samimi olmadığını belirten Baluken, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Diyarbakır’da yaşanan olaylar AKP’nin Kürt sorunu ile ilgili çözümsüzlüğünü net olarak ortaya koymuştur. Bizler 2 yıldır AKP’nin Kürt sorunu ile ilgili herhangi bir çözüm önerisinin olmadığını, barış ile ilgili hiçbir kaygılarının olmadığını, savaş konseptini en acımasız biçimde devam ettirdiğini defalarca dile getirdik. Medyanın son dönemde AKP ve Tayyip Erdoğan politikası yaparak sanki Kürt sorununda AKP adım atacakmış gibi bir algı oluşturulduğuna hepimiz tanıklık ettik. Dün Amed’de yaşananlar bizim söylediklerimizin ne kadar gerçekçi olduğunu AKP’nin de Kürt sorunu ile ilgili çözümünün şiddet, savaş, ölüm ve gözyaşından başka bir şey olmadığını tekrar net bir biçimde ortaya koydu.”
baluken, “2008’den buyana 8 bin Kürt siyasetçisinin, tutuklanması, askeri operasyonların giderek artması, Roboski’de parçalanan Kürt çocuklarının hesabının bugüne kadar sorulmaması ve sorumlularının bir defa dahi ifadeye dahi çağrılmaması yine Hozantı Cezaevi’nde Kürt çocuklarına gayrı ahlaki bir tutum sergileyen zihniyet Kürt sorununa hangi çözüm noktasıyla yaklaştığını bir kez daha ortaya koydu. Amed’in sokaklarında ölüm gayesiyle müdahale yapıldı. 7’den 70’e Kürt halkının bireylerine polis terörüyle müdahaleler yapıldı. Genel Başkanımızın karşısına muhatapları olmadığı halde polis memurları çıkarıldı. AKP Kürt halkının gözünde meşruiyetini yitirmiştir. AKP’nin lütuflarıyla Kürt halkına verilecek hiçbir şey yoktur. Amed’de yaşanan olaylar belki medya tarafından gösterilmedi ancak AKP’li yöneticilere ve AKP’ye oy veren halkın o görüntüleri sosyal medyada izlemesini tavsiye ediyoruz” dedi.
Mardin’de 3 günlük Grup kampına gireceklerini belirten Baluken, burada yapacakları fikir alışverişlerle yol haritası belirleyeceklerini kaydetti.
BDP İl Başkanı Halis Yurtsever ise 14 Temmuz 1982’de yaşanan zulmün 30 yıl sonra 14 Temmuz 2012’de tekrardan yaşandığına dikkat çekerek şöyle konuştu: “AKP iktidarının 10 yıllık süresinde Kürt sorununun çözümü ne yazık ki söylemlerde kaldı.Diyarbakır’da Kürt halkına barbarca davranıldı ancak medya bunu görmezden geldi” dedi.
