Google News' te Takip Edin

Bingöl genç haberleri google

DOLAR 32,5788 % 0.18
EURO 34,9248 % 0.69
GRAM ALTIN 2.441,33 % 0,35
ÇEYREK A. 3.991,57 % 0,35
BITCOIN 66.699,99 0.908
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 21°
Google News

BAKAN YILMAZ: TÜRKİYE DEĞİŞİYOR

Yeni Türkiye vizyonunu değerlendiren Bakan Yılmaz: “Demokrasisi ve anayasası çok daha yeni, ekonomisi ve temel hak ve özgürlüklerin çok daha güçlü bir şekilde yaşadığı, hukukun daha iyi işlediği bir Türkiye. Yeni Türkiye, Bölgesinde ve dünyada çok daha itibarlı ve etkili bir ülke” dedi.

Son Güncelleme :

22 Eylül 2014 - 8:58

BAKAN YILMAZ: TÜRKİYE DEĞİŞİYOR

Memleketi Bingöl’de temaslarını sürdüren Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Bingöl Tavz Kültür ve Sanat Kalkınma Derneği (TAVZ-DER) tarafından düzenlenen ‘II. Bingöl Kalkınma Çalıştayı’nın açılış programına katıldı.

Bingöl Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonunda düzenlenen programın açılış konuşmasını yapan TAVZ-DER Yönetim Kurulu Başkanı Murat Soysal, çalıştayın 7 ilçe, merkez ve beldelerde gerçekleştirdiklerini söyledi.

Çalıştayın araştırma kısmına 328 muhtar, 6 il genel meclisi encümeni, 6 belediye başkanı, 57 STK temsilcisi, 121 vatandaş olmak üzere toplamda 521 kişinin katıldığını ifade eden Soysal: “Bir şeyler yapıyor olmak kadar doğru şeyler yapıyor olmak da önemlidir. Önceliklerimiz dikkate alınmadan, güçlü ve zayıf yanlarımız tespit edilmeden, imkânlarımız, fırsatlarımız ve bizim için tehdit unsuru olan şeyler bütüncül bir yaklaşımla ele alınmadığı ve hızla gelişen dünyanın geldiği nokta dikkate alınmadan atılan adımlarla arzu edilen sonuçları elde etmek mümkün değildir. İşte bu noktada Bingöl olarak bizim de yaşadığımız problemi ‘strateji yokluğu’ olarak tanımlamak mümkündür” dedi.

Soysal, Bingöl geneline yaydıkları çalıştayın kentin 10-15 yılına projeksiyon tutacak bir stratejik planlama mahiyetinde olduğunu ifade etti.

BARAKAZİ: ODAK NOKTA BEŞERİ KALKINMA

Soysal’dan sonra bir konuşma yapan Bingöl Belediye Başkanı Yücel Barakazi, Kalkınmanın, odak noktasının beşeri olduğunu söyledi. Beşeri kalkınmanın tüm diğer faktörlerin motor gücü olduğunu kaydeden Başkan Barakazi: “ Zira dünya hayatının tek temel aktörü insandır” dedi.

Bingöl’de tarımsal alanların il dışından gelen kişilerce kiralandığını kaydeden Barakazi: “Üretim kültürümüzde maalesef bazı olumsuz faktörler görüyorum. Özelikle aramıza tarımsal alanların ekilmesinde değişik yörelerden gelen ve yöremizde kiralamak suretiyle endüstriyel ürünler eken ve üreten pek çok girişimci görüyorum. Bingöllüler benden çok daha iyi biliyor. Ben diyorum ki, eğer gerçekten biz istediğimiz düzeyde olsaydık, kiraya vereceğimiz yerleri kendimiz eker biçer ve belki bir takım imkânlar ve bir takım değerlerin, Bingöl’ün daha erken bir şekilde kalkınmasına katkıda bulunabileceğimizi düşünüyorum” şeklinde konuştu.

VALİ TAŞYAPAN: BU TAMAMEN SİVİL BİR İNİSİYATİFTİR

Bingöl Valisi İbrahim Taşyapan ise, Türkiye’nin tüm siyasi çalkıntılara rağmen planlama dönemlerini başarıyla tamamladığını söyledi. Vali Taşyapan: “Bugün Bingöllümüzde bir dernek kalkınma planlarını hazırlıyor. Bu tamamen bir sivil inisiyatiftir. Bu derneğimiz Bingöl deki sorunlar ve bu sorunların giderilmesi ve yapılacak kalkınma nasıl olabilir, şeklinde kafa yoruyorlar. Bu güzel bir gelişmedir. Tebrik edilmesi gereken bir harekettir. Tavz Derneğinin yapmış olduğu bu çalıştaydan dolayı tebrik ediyorum. Yapılan bu çalıştayın Bingöllümüz için faydalı olacağını düşünüyorum” dedi.

MİLLETVEKİLİ TAŞ: BİRİNCİ KOŞUL BÜYÜMEKTİR

Vali Taşyapan’dan sonra kürsüye çıkan Bingöl Milletvekili Eşref Taş, 10. Kalkınma planı hakkında bilgiler aktardı.

Kalkınmanın birinci koşulunun büyümek olduğunu ifade eden Taş: “Büyümeden kalkınma olmaz. Büyürken toplumun her kesiminin pay almasını sağlayarak refahı arttıracağız. Bu vesileyle sayın bakanımızın da katkısıyla bölgesel kalkınmaları gerçekleştirmek için Solhan’da Şimşirpınar, Genç’te Servi Göleti, merkezde Gülbahar Barajı ve Gültepe Göleti, Karlıova’da Kale Göleti’nin ihaleleri yapıldı ve belli bir aşamaya gelindi. Bunlar bittiğinde bu bölgede yaşayan insanlarımızın refah seviyesi artacaktır” dedi.

BAKAN YILMAZ: “ZULÜMDEN KAÇAN İNSANLARA KUCAK AÇMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Son olarak bir konuşma yapan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Suriye’de yaşanan iç karışıklıktan kaçarak Türkiye sınırına yığılan binlerce insana yönelik: “bu mazlum insanlara, ölümden kaçan, şiddetten kaçan, zulümden kaçan insanlara kucak açmaya devam edeceğiz İnşallah. Bunu yapabilmek için güçlü olmamız lazım daha fazla güçlü olalım ki, daha fazla insanları kucaklayalım, daha fazla yardımcı olalım” dedi.

2023 hedefi kapsamında kalkınmayı sadece ekonomiden ibaret görmediklerini ifade eden Bakan Yılmaz, kalkınmanın çok boyutlu bir kavram olduğunu kaydederek: “Kalkınma çok boyutlu bir kavram. Kalkınmayı, insani kalkınma dediğimiz bir kavram haline getirtiyoruz. 10. Kalkınma planının merkezinde de bu kavram var, yeni hükümet programımızın da merkezinde bu kavram var. Bu anlayışla yeni politikalarımızı şekillendiriyoruz. Dolayısıyla demokraside adımlar atıyoruz. Hukuk devletini güçlendirmeye çalışıyoruz” dedi.

Türkiye devletinin eski anlayışını bir tarafa bırakarak değiştiğini ifade eden Bakan Yılmaz: “Bazıları bunu halen anlayabilmiş değil. Çünkü ben şuna inanıyorum; kafalar, kafaların içerisindekiler, zihniyetler gerçeklere göre daha inatçı. Gerçekler değişiyor ama zihniyetler biraz daha geç değişiyor. Geriden geliyor. Ben bazen bakıyorum bazı ortamlarda ifade edilen meseleler, geçmişin meseleleri. Şuan da Türkiye o meseleleri aşmış durumda. Ama henüz zihniyet olarak bunu henüz kavrayamamış durumdayız. Türkiye değişmiş durumda biz artık demokratik standartları çok farklı bir ülkeyiz eski Türkiye değiliz” ifadelerini kullandı.

10 Ağustos seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanının halk tarafından doğrudan seçilmesiyle yeni Türkiye’nin çok daha güçlü bir şekilde yoluna devam ettiğini vurgulayan Bakan Yılmaz, “Allah’ın izniyle önümüzdeki dönemlerde yapacağımız yeni reformlarla, yeni çalışmalarla Türkiye çok daha ileri bir seviyeye gelecek. Burada bir taraftan demokrasimizin standartlarını arttıracağız, bir taraftan da ekonomimizi büyüteceğiz. Bu ikisi de birlikte gidiyor aslında.” dedi.

EKONOMİDEKİ BÜYÜME HIZINI 3 GRUBA AYIRDI

1950’den buyana ekonomideki büyüme hızlarını incelediğini ifade eden Bakan Yılmaz, ekonominin en düşük olduğunu zamanların darbe dönemi, en yüksek olduğu zamanların ise güçlü sivil yönetimlerin olduğu, bir partinin tek başına iktidar olduğu, güçlü siyasi liderlerin olduğu dönemler olduğunu kaydetti.

Bakan Yılmaz: “Dikkat ederseniz ne zaman demokrasi bir kesintiye uğraşmışsa tarihimizde, o dönemlerde ekonomide bozulmuş. Ben bir ara çıkardım verileri 1950’lilerden büyüme hızlarımız ne olmuş ekonomide. Kabaca 3 gruba ayırabiliriz büyüme hızlarını. En düşük olduğu zamanlar darbe zamanları. Ne zamanki darbe yapılmış bu ülkede ekonomimiz dib yapmış. İkinci kötü olduğu dönem, koalisyon dönemleri. Darbelere göre daha iyi ama yine büyüme oranları düşük. En iyi olduğumuz dönemlerse, güçlü sivil yönetimlerin olduğu, bir partinin tek başına iktidar olduğu, güçlü siyasi liderlerin olduğu dönemler. İşte rahmetli Menderes dönemi, rahmetli Özal dönemi ve şimdiki 12. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan dönemi. Bu dönemlerde de ülkemiz en büyük sıçramaları yapmış demokraside de, ekonomide de. Bizim bunu gelecekte de devam ettirmemiz gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

TÜRKİYE SIĞINAN MÜLTECİLER

IŞİD`in Rojava`nın Kobane kentine dönük yoğun saldırıları ile başlayan yeni göç dalgasının, Türkiye sınırlarına dayanmasını değerlendiren Bakan Yılmaz, Türkiye’nin mazlumlara kucak açtığını söyledi.

Bakan Yılmaz: “İyi ki Türkiye var, iyi ki Türkiye’deki bu istikrar var, iyi ki Türkiye’de böyle bir yönetim anlayışı var. Birde Türkiye’nin olmadığı bir ortamda bu bölgemizde yaşananları düşünün. Nereye sığınacaktı insanlar? Bu yük az bir yük değil. Herhangi bir gelişmiş dediğimiz o kalkınmış dediğimiz ülke bile bu yükü öyle kolay kolay kaldıramaz. Ama Türkiye bunu başarıyor. Geldiği medeniyetle bunu başarıyor, imkânlarıyla, organizasyon kapasitesiyle başarıyor. Bu topraklar herkese kucak açmış topraklar. Bu topraklar böyle tek tipleştirilmiş topraklar değil. Bizim bir medeniyetimiz var, bir insan anlayışımız var ve ne gerekirse fedakârlık olarak bu mazlum insanlara, ölümden kaçan, şiddetten kaçan, zulümden kaçan insanlara kucak açmaya devam edeceğiz İnşallah. Bunu yapabilmek için güçlü olmamız lazım daha fazla güçlü olalım ki, daha fazla insanları kucaklayalım, daha fazla yardımcı olalım” dedi.

Türkiye’nin güçlü olması halinde bölgeye ilham kaynağı haline geleceğini sözlerine ekleyen Bakan Yılmaz, şöyle devam etti: “Ben şuna inanıyorum, Türkiye başarırsa, Türkiye daha ekonomik bir güç olursa, Türkiye daha güçlü bir demokrasi olursa bu etnik meseleleri, mezhep meselelerini, dini meselelerini, sosyo-ekonomik bir takım meselelerini daha güçlü bir şekilde yoluna koyarsa, sadece kendisi için değil tüm bu coğrafyamız için, geniş coğrafyamız için Ortadoğu, Balkanlar, Asya, Afrika ve birçok bölge için aslında çok büyük bir ilham kaynağı olacak. Şuanda ilham kaynağı ama tam bir ilham kaynağı olacak ve İnşallah Türkiye bu meseleleri aşacak.”

YENİ TÜRKİYE

Konuşmasını Yeni Türkiye’nin vizyonuna yönelik sürdüren Bakan Yılmaz, konuşmasını: “Yeni Türkiye, demokrasisi çok daha yeni bir Türkiye. Yeni bir anayasasıyla İnşallah. Yeni bir takım kurumlarıyla çok daha demokratik bir Türkiye. Yeni Türkiye, ekonomisi çok daha gelişmiş bir Türkiye. Yeni Türkiye, sosyal adaletin daha da güçlendiği bir Türkiye. Temel hak ve özgürlüklerin çok daha güçlü bir şekilde yaşandığı bir Türkiye. Hukukun çok daha iyi işlediği bir Türkiye. Yeni bir Türkiye, dünyada çok daha etkili bir ülke. Bölgesinde ve dünyada çok daha itibarlı ve etkili bir ülke. İşte bunları biz yapmaya çalışıyoruz ve bunları yapmamamız için hiçbir sebep yok” sözleriyle noktaladı.

Programa, Bingöl Milletvekili Eşref Taş, Bingöl Valisi İbrahim Taşyapan, Belediye Başkanı Yücel Barakazi, ilçe belediye başkanları, akademisyenler, muhtarlar, sivil toplum örgütleri, kurum amirleri ve vatandaşlar katıldı.

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.