Balın, yaraların iyileştirilmesinde etkisi

Bingöl Üniversitesi ev sahipliğinde geçtiğimiz günlerde düzenlenen 2. Uluslararası Arıcılık Sempozyumunda sunulan “Balın Çocukların Tedavi ve Bakım Uygulamalarında Oluşan Yaraların İyileşmesindeki Etkisi” başlıklı bildiride, balın, yaraların iyileştirilmesinde etkili olduğu belirtildi.

Bingöl Üniversitesinden Dr. Öğretim Üyesi Abdullah Sarman ve Dr. Öğretim Üyesi Suat Tuncay’ın çalışmasında, şu bilgilere yer verildi: “Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları tüm kültürlerdeki insanlar tarafından yaygın şekilde kullanılmaktadır. Bu uygulamalardan biri de arı ve arı ürünlerinin bazı hastalıkların tedavisinde tamamlayıcı ve destekleyici olarak kullanıldığı apiterapidir. Apiterapide bal, polen, propolis, arı sütü ve arı zehri sıklıkla kullanılmaktadır. Kullanılan yöntemlerin eski Mısırlılara kadar uzanan çok eski bir geçmişi vardır. Günümüzde Uzakdoğu ülkelerinde bu alanda çalışmalar yapılmakta ve apiterapi çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Türkiye’de apiterapi ürünlerinin hastalıkların tedavisinde kullanımı yaygın değildir ve yapılan çalışmalarda balın sıklıkla bir besin maddesi olarak kullanıldığı belirlenmiştir. Bal vitamin, mineral, organik bileşikler, fenolik asit ve farklı enzimler içermektedir.

Sindirimi kolay ve besleyici olmasının yanında birçok hastalığa karşı koruyucu ve tedavi edici özelliği bulunmaktadır. Özellikle pediyatrik onkoloji hastalarında tedavi esnasında meydana gelen oral mukozit gibi ülserasyonlarda antimikrobiyal ve anti kanserojen etkileri olduğu belirlenmiştir.

Bu hastalarda uygun miktarda kullanıldığında yeni kanser hücrelerinin oluşumunu engellediği ve metastatik özellikteki hücrelerin yayılımını azalttığı belirlenmiştir. Benzer şekilde yeni doğanda ekstravazasyon yaralanmalarında yüksek glikoz konsantrasyonlu bal örtülerinin kullanılmasının bakteri ve mantarlar oluşumunu engellediği, balda bulunan hidrojen peroksit sayesinde enfeksiyöz yaralarda bölgenin kurumaya başladığı ve bakteri üremesinin azaldığı belirlenmiştir.

Bal içeren ürünlerin aerobik, anaerobik, gram-pozitif ve gram-negatif türleri dahil olmak üzere yaklaşık 60 bakteri türü üzerinde inhibitör etkileri olduğu bildirilmiştir. Fakat bir yaşın altındaki çocuklarda bal kullanımıyla ilgili bazı kısıtlamalar bulunmaktadır. Bunlar botulizm ve alerjik reaksiyonlar nedeniyle meydana gelen komplikasyonlardır. Bu nedenle özellikle bir yaşından küçük çocuklarda geleneksel ve tamamlayıcı bir tıp yöntemi olarak arı ve arı ürünleri kullanılmamalıdır. Balın çocuklarda tedavi ve bakım uygulamalarında oluşan yaraların iyileşmesindeki etkisini belirlemeye yönelik araştırma sayısının arttırılmasının ve bu tür farmakolojik olmayan yöntemlerin hemşirelik bakımlarına entegre edilmesinin faydalı olacağı düşünülmektedir.”