28°
CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, CHP Adana Milletvekilli Ayhan Barut ve CHP Meclis Üyesi Hakan Uyanık’tan oluşan CHP Ekonomi Masası heyeti Genç ilçe merkezinde esnaf ve vatandaşlarla görüşüp, sorun ve talepleri dinledi.
Esnaf ziyaretinin ardından muhtarlar derneğinde muhtarlarla da bir araya gelen heyet kentteki ziyaretlerinden sonra merkez ve diğer ilçelerden gelen 16 milletvekili ve partilerle beraber şehir turu atıp Diyarbakır’a hareket etti.
Ekonomi Masası heyeti ile Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba “Esnaf çok zor durumda. Hem pandemi hem de ekonomik krizle birlikte esnaf yaşayamaz duruma gelmiştir. Bizler, bölgeyi gezip esnafı, işsizi, çiftçiyi, her kesimi dinlemeye çalışıyoruz. Biz bunları dinlerken birileri başka işler yapıyor. Gündemle ilişkisi olmayan işlerle meşguller. Maalesef Türkiye hepinizin de izlediği gibi bir kabile devletine dönüşmüş durumda. Dün Cumhurbaşkanı açıklama yapıyor, ‘Kabine Toplantısı’ 11 gün boyunca ertelendi. Sebep ne? Türkiye bunca sorun yaşıyor, işsiz, işçi, çiftçi müjde bekliyor ama maalesef kabine toplantısı erteleniyor. Türkiye tam bir muz cumhuriyetine dönüşmüş durumda.”
“Atatürk’ün İlke ve İnkılap dersini AKP tarihi dersine çevirdiler. Açık öğretim fakültelerinde tam 47 sayfa AKP ile ilgili bilgi var. Atatürk İlkeler ve İnkılap Tarihi’ni AK Parti tarihine çevirdiler. Ders kitaplarından, okullardan Atatürk’ün ismi silinmeye çalışılıyor. Recep Tayyip Erdoğan ile AK Parti’nin ismi konmaya çalışılıyor. İlginç, ilginç sorular var. MİT tırlarıyla ilgili sorular soruyorlar, 5 şık var. Aslında verilecek cevap F şıkkı, F şıkkı biliyorsunuz AKP bir koalisyondan oluşuyor, Eski ortaklarından birisi biliyorsunuz Fettullah örgütü, FETÖ örgütüydü. Anlıyoruz ki başka ortakları da var. Şu anki kurulan ittifak da 3 ortaktan oluşuyor. AKP, MHP ve çete, mafya organizasyonuyla oluşan organizasyon. MİT tırlarıyla ilgi soruların cevabını ortakları söylüyor. SADAT’ı söylüyor, MİT tırlarının nereye silah götürdüğü söyleniyor ama bunu araştıran kimse yok. Burada başka sorular var; ‘AK Parti iktidara gelmesinin hemen ardından hem iç hem de dış politikada karşı karşıya kaldığı iki önemli gündem maddesi aşağıdakilerden hangisidir.’ Cumhuriyet Mitingleri var, Gezi olayları var, Çözüm Süreci var, Fırat Kalkanı Harekatı var, 1 Mart Tezkeresi var. Ama bölgeyi ateşe, ölüme boğan Suriye yok. AKP’nin dış politikalarının zikzakları yok. 2002’de Türkiye Ortadoğu’da barışın temsilcisiydi, sorun çözen ülkeydi. Sorunun kaynağı istenmeyen ülke bir tane Türkiye ile ilişkisi olan ülke yok. Bu soru yok. Maalesef hem ülkeyi hem Ortadoğu’yu birbirine sokan bir siyaseti güttüler. Rusya ile ilişkiler yok. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra en fazla şehit verdiğimiz 36 askerimizin öldürüldüğü saldırı yok. Bu ülkeyi hem siyaseten hem de ekonomik olarak rezil kepaze ettiler.”
“Cumhuriyet Halk Partisi olarak 128 milyar dolar nerede diyorduk. Bu sorudan o kadar rahatsız oldular ki astığımız afişlerimizi, pankartları indirdiler, il başkanlarımız hakkında dava açtılar. 128 milyar doları sordukça her gün başka bir cevap verdiler. En son ‘bu parayı köprüye yola harcadık’ dedi. Bu para daha 2019’da vardı. Köprü ve yola harcadığın para 15 yıl önce. Bu parayı sormaya devam edeceğiz.”
“Yeni sorular var, bu soruları İçişleri Bakanı soruyor. “10 bin dolar maaş alan siyasetçi.” 10 bin dolar maaş alan siyasetçi kim?, 10 bin dolar mafyadan maaş alan ahlaksız, namussuz kim? Bingöl’den soruyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin itibarı tehlikede. Bir başka soru “750 milyon dolar nerede”, “Havuzda toplanan 600 milyon dolar nerede”
Düşünün devletin bankası olan ziraat çiftçiye kredi vermesi gerekirken çiftçiye verdiği kredi sadece yüzde 13, AKP’li siyaset ve medyayı tamamen tek ele almak için medya kuruluşunu satın alan yandaş bir iş adamına 750 milyon dolar kredi veriliyor. Faiz dahi ödenmediği söyleniyor. Bir AKP sözcüsü bunu doğruluyor. Merak etmeyin ödemiyor ama her gün faiz işliyor diyor. 750 milyon doları, 10 bin doları ve 128 milyar doları sormaya devam edeceğiz. 128 milyar dolar nerede, 10 bin dolar maaş alan ahlaksız kim, 750 milyon dolar ziraat bankasının yani çiftçilerin parası nerede bu soruyu sormaya devam edeceğiz. Ülkede çivi çıkmış. Bir lağım patlamış. Boyunlarına değil, ağızlarına kadar lağıma boğulmuşlar. Hala muhalefeti suçlamaya devam ediyorlar. Efendim diyor ki çetelerle mücadele. Ya sen bir çetesin. Sen çete koalisyonusun. Hukuk askıya alınmış. Hukuk devlet ve mafyayı ayıran bir ince çizgi var. Hukuk yok, devlet adeta bir mafya organizasyonunu dönüşmüş. Tam devleti bir çiftlik gibi yönetiyorsun. Her gün yeni iddia var. AKP deyince akla ne geliyor biliyor musunuz? Yolsuzluk, hırsızlık, fakirin ve fukaranın dolandırılması gelir. Bütün dünyada Amerikası, Rusyası, Çini, dahil en büyük dolandırıcılık nerede yapıldı biliyor musunuz? Almanya ekonomisi bizim 10 katımız. Amerika 100 katımız, Çin, 1000 katımız. En büyük yolsuzluk Türkiye’de yapıldı. 28 yaşında üniversiteye gitmemiş, liseyi bitirmemiş kişi fakir fukaranın 2 milyar dolarını çarptı. Diyeceksiniz ki AKP’nin ne suçu var. AKP kurdu organizasyonu. Bakın iddianın birisi şu. İç İşleri Bakanı bu dolandırıcıdan pay aldı mı almadı mı? Diyoruz ya bir çiftlik. Birinin İç İşleri bakanıyla bir fotoğrafı varsa mutlaka bir hırsızlık ve yolsuzluk yapmıştır. Bir bakın. Almanya’daki suç örgütleriyle ilişkisi olanlara bakın kiminle fotoğrafı var.
Çiftlik bank Mehmet Aydın’ın kiminle fotoğrafı var bakın. Ne kadar suçlu varsa bu beyefendiyle fotoğrafı var. Bu iddia ciddi bir iddiadır. İç İşleri Bakanının cevaplaması yetmez bakanın derhal istifa etmesi lazım. İddialara bakar mısınız. Araştırın. Bu memlekette gizli tanık diye bir müessese var mı? Sezgin Tanrıkulu bunu daha iyi bilir. Bu gizli tanıkla siyasetçiyi ve genel kurmay başkanını cezaevine attın mı ? Hala birçok siyasetçi şuan gizli tanık ifadeleri neticesinde cezaevinde. Tanık var böyle böyle diyor. Araştır kardeşim doğru mu yalan mı? Türkiye bu pisliği, rezilliği ve namussuzluğu hakketmiyor. Her taraf bir çiftlik dedik ya işsizlik oranı gençlerde yüzde 28 olarak açıklandı. Gittiğimiz her yerde gençler işsizlik oranı üçte bir mi diyoruz? Hayır diyorlar. Üçte iki gencimiz işsiz diyorlar. Kimi ilçelerimizde yüzde 100’e yakın işsiz gencimiz var. İş bulamayan ve evinde oturan gençlerimiz var. Dün gezdik hepimiz kahveleri. Bir taraftan işsizler ekmeğe muhtaç, aç olanlar var. Bir taraftan da çifter maaş alanlar var. Eski AKP milletvekillerinin tamamı eğer biat ediyorlarsa çift maaş alıyorlar. Kimisi danışman, kimisi banka yönetim kurulu üyesi, kimisi Türk Telekom’un yönetim kurulu üyesi, jölelisine kadar çift maaş almayan kimse yok. Vatandaş aç. Bunlar çift maaş almaya devam ediyor. Milletvekili alıyor. Vekil alırsa bürokratı durur mu? TRT Genel Müdürü ve yardımcısı alıyor. Bakan ve yardımcısı alıyor. Devleti adeta bir çiftliğe dönüştürmüşler. Bu fakir fukaranın ve işsizin hakkı bunlara zehir zıkkım olsun boğazların da kalsın. Bunların hesabını tek tek soracağız. Tam bir çiftlik. Bakın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aldığı araçlara bakıyorsunuz. 6 yılda bakanlık bütçesinden 10.7 milyonluk yeni araç kiralanmış. Çeşitli markalarda onlarca araç kiralanmış. Türkiye’de makam araç sayısı 125 bindir. Dünyanın en büyük araç üreticisi Almanya’da makam araç sayısı 9 bindir. Bizim 10 kat büyüklüğünde ekonomisi var. Dünyanın en büyük araç üreticisi Japonya’dır. Makam araç sayısı 10 bin. Fransa’da 8 bin. Almanya’nın Başbakanı Merkel bindiği araba 750 bin lira. Bizimkinin bindiği araba 5 milyon liradır. Bizim fukara var ya fakirin bindiği araç 5 milyon liradır. Meclis başkanı 50 konvoylu araçla geziyor. Bundan utanç diyoruz. Meclise giriş çıkışa bakın. Kaç araçla giriyor ve çıkıyor. Cumhurbaşkanı Cuma namazına kaç araçla gidiyor bakın. Maalesef Türkiye’nin çivisi çıkmış durumda. Bugün Resmi Gazete’de bir haber var. Cumhurbaşkanı yardımcılarına yıpranma hakkı veriliyor. Çok yoruluyorlar. Bakın polisi, öğretmeni, çeşitli meslek grupları 3600 ek göstergeyi bekliyorlar. Emekliye en az ikramiye 1500 olsun diyorlar. Asgari ücretli vergi alınmasın diyor. Cumhurbaşkanı yardımcılarına yıpranma payı veriyorlar. 661 milyar dolar yardım ettim diyorlar. Bunun tamamı yalan. Sadece işsizlik fonuyla ilgili bir kaç rakam sizlerle paylaşmak istiyorum. Kovid-19’da en çok kayıp yaşayan grup çalışanlar oldu. İşsizlik pik yaptı.
Dün TÜİK açıkladı. 10 milyona yakın işsizimiz var. Resmi rakamlara göre her 3 gencimizden biri işsiz. Gayri resmi rakamlara göre en az yüzde 50 genç işsizimiz var. Bu işsizlik fonunda biriken paralar işçiden kesiliyor ve bu fonda birikiyor. Bu paralar işçi işsiz kaldığı zamanda ona ödeniyor. Ama bizim işsizlik fonumuz joker fona dönmüş durumdadır. İktidar her sıkıştığında buradan parayı harcıyor. Erdoğan’nın salgın yardımı diye sunduğu paraların önemli bir kısmı buradan. Bu paralar işçiye verilmesi gerekirken, bu para işverene veriliyor. İŞKUR verilerine göre bu yılın ilk 5 ayında işsiz kalanlara 1 milyar 766 milyon ödenek verilirken. İşverene tam 10 milyar 9 milyon verilmiş. Yani işçiye verilen işsizlik sigortasından paranın tam 10 katı işverene verilmiş durumdadır. Maalesef Nisan 2020 tarihinde 31 Mayıs 2021’e kadar 3 milyon insanımız nakdi ücret almaya hak kazanmıştır. Bu nakdi ücret desteği alanlar kim? Ücretsiz izne çıkarılanlar. Kısa çalışma ödeneğinde yer alan çalışan sayısı da mayıs ayı itibariyle 1 milyon 176 bin kişidir. Bu kısa çalışma ödeneği de bu ayın sonunda bitiyor. Bunun da mutlaka ertelenmesi gerekiyor. Kademeli normalleşme dediler. Maalesef borç batağında olduğu için dükkanını açamayan normalleşmede muaf tutulan ve birde fiil olarak faaliyet göstermesi gereken işyerlerini kıstılar. Hala eğlence mekanları, hamamlar, saunalar, müzikli lokantalar hala kapalı. Hala kahvehaneler için normalleşme başlamadı. Kahvehaneleri açtık diyor. Kağıt ve okey oynamak yasak. Maalesef kahvehaneler fiil olarak kapanmaya çalışılıyor. Hala bir normalleşmeyi gezdiğimiz yerlerde göremedik. Esnafın büyük bölümü ne kadarının kapatılacağını yakında göreceğiz. Türkiye’nin yaşamış olduğu sorunları görmezden gelen bir siyasetle karşı karşıyayız.
“Tartışılıyor, kim aday olacak, nasıl aday olacak diye, Biz ittifakımızı genişletmeye çalışacağız. Parlamenter Sistemi mi, onların değimiyle “Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi” mi, Tek adam sistemi mi, daha doğrusu Tek kişilik hükümet sistemi mi? Biz bir protokolle ittifakımızla Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandığımız takdirde Parlamenter Sisteme döneceğimizi taahhüt edeceğiz, ediyoruz, şimdiden söylüyoruz. AKP Sözcüsü Grup Başkan Vekili, Millet İttifakı’nın seçimi kazanacağını o da görmüş ‘seçimi kazanacaklar ama parlamenter sisteme geçemeyecekler’ diyorlar. Biz parlamenter sisteme geçeceğiz. Türkiye’de yargı bağımsızlığını inşa edeceğiz. Adaleti tekrar bu topraklarda var edeceğiz. Herkesin, barış ve kardeşlik içerisinde yaşamasını sağlayacağız. Parlamenter sistemi bu ülkeye getireceğiz.”
HDP’YE AÇILAN KAPATMA DAVASI
“Siyasete müdahale edilmesini yanlış buluyoruz. Partilerin kapatılmasını kabul etmiyoruz. Siyasi partilerin kapatılmasının demokrasiyle ilişkisi olmadığını söylüyoruz”
