Google News' te Takip Edin

Bingöl genç haberleri google

DOLAR 32,2223 % 0.05
EURO 35,1483 % 0.09
GRAM ALTIN 2.501,99 % 0,05
ÇEYREK A. 4.090,76 % 0,05
BITCOIN 66.212,00 -1.12
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 14°
Google News

“ÇÖZÜM SÜRECİNDE ISRARLIYIZ”

“Kobani bahanesiyle çıkarılan olaylara” ilişkin soruyu yanıtlayan Yılmaz, Demokratik siyasette şiddete yer olmadığını belirterek: “Bu tür provokasyonlar, bir takım sapmalar oldu diye çözüm sürecinden de vazgeçecek değiliz. Israrla, sabırla çözüm sürecini devam ettireceğiz” dedi.

Son Güncelleme :

13 Kasım 2014 - 10:28

“ÇÖZÜM SÜRECİNDE ISRARLIYIZ”

Bakan Yılmaz, Birlik Vakfının konferans salonu açılışında, Türkiye`nin en önemli meselesinin insan yetiştirmek olduğunu, vakfın da 30 yıla yakın süredir sivil toplum alanında insan odaklı çalışmalar yürüttüğünü söyledi.

Birlik kavramının önemine işaret eden Yılmaz: “Birliği her alanda, zihniyette, kültürde, davranışta, ekonomide yakalamamış bir toplumun gelişmesi, kalkınması mümkün değil” diye konuştu.

Bu coğrafyanın, değişik etnik grupların bir arada yaşadığı sosyal, siyasi, kültürel ortamları henüz yeterince tesis edemediğini ve bunun bedelini ağır ödediğini belirten Yılmaz, şöyle devam etti: “Türkiye, gerek sosyoekonomik kalkınması gerekse demokratikleşmesiyle, bu farklılıkları bir arada yaşatan modeliyle aslında bu coğrafyanın ihtiyaç duyduğu en önemli tecrübe. Özellikle etnik, inanç grupları arasındaki çatışmalardan uzak, demokrasinin standartlarını geliştirmiş, sosyoekonomik düzeyini artırmış, farklılıkları bir arada, güzel şekilde yaşatan bir ülke olarak Türkiye, aslında bütün coğrafyanın da umudu.”

Birliğin "tek tip olmak" anlamına gelmediğini kaydeden Yılmaz, esas birlik anlayışlarının "farklılıklar içinde birlik" kavramı olduğunu söyledi. Birliğin, beraberliğin olmadığı yerde kalkınmanın da mümkün olmadığını dile getiren Yılmaz, Türkiye`nin en büyük sermayesinin insan gücü olduğuna işaret etti.

“İKİNCİ ATILIMA İHTİYACIMIZ VAR”

Türkiye`nin son 12 yılda eğitim, sağlık, ekonomi, ulaştırma, demokrasi, sosyal politikalar ve her alanda büyük atılım gerçekleştirdiğini kaydeden Yılmaz, şöyle konuştu: “Fakat şimdi kritik bir aşamadayız. `Biz başardık, iyi şeyler yaptık` diyerek rehavete kapılırsak bütün bu emeğimize yazık etmiş oluruz. Biz daha ileri bir ülke haline gelmek, bulunduğumuz coğrafyaya istikrarımızı, refahımızı, tecrübemizi yaymak istiyoruz. Dolayısıyla Türkiye`nin ikinci bir atılıma ihtiyacı var, bu ikinci atılımın özünde de yine insan var. İkinci dönemde insan, daha önemli bir unsur olarak karşımıza çıkacak.”

Yılmaz, konuşmasının ardından, salondakilerin sorularını yanıtladı. "Türkiye`de muhalefetin durumunun" sorulması üzerine Yılmaz, şunları kaydetti: “AK Parti son 12 yılda hemen hemen bütün sorunların çözümünde mesafe kaydetti. Bir tek konuda mesafe kaydedemedi. O da muhalefet sorunu. Muhalefet, maalesef hala eski Türkiye`nin muhalefeti. Yeni Türkiye`nin yeni bir muhalefete ihtiyacı var. Biz parti olarak bugünkü muhalefetten memnunuz, bir şikayetimiz yok ama ülkemizin ihtiyaçları açısından baktığımızda muhalefeti yeterli bulmak mümkün değil. Keşke muhalefet kendisini yenilese.”

Muhalefetin, bugünkü Türkiye`nin ihtiyaçlarını görüp ortaya yeni hedef, strateji, vizyon koyamadığını belirten Yılmaz, "Bu Türkiye için kayıp. Bu yeni ortamda inanıyorum ki AK Parti`nin bu söylem üstünlüğü, bu çabaları devam ettikçe muhalefet de bir noktadan sonra artık bunu algılayacak" değerlendirmesinde bulundu.

“Paralel yapıyla mücadelenin” sorulması üzerine de Yılmaz, Gezi Parkı olayları, 17 ve 25 Aralık operasyonları, Kobani hadisesi gibi konuları daha büyük bir resmin parçaları olarak görmek gerektiğini söyledi.

Bunların özünde, halkın işbaşına getirdiği iktidarı, normal siyasi kanallar dışında yıpratma ve uzaklaştırma çabasının olduğunu anlatan Yılmaz, bunun, halkın iradesine yapılan bir saldırı olduğunu dile getirdi.

"ÇÖZÜM SÜRECİNDE ISRARLIYIZ"

"Kobani bahanesiyle çıkarılan olaylara" ilişkin soruyu yanıtlayan Yılmaz, son derece anlamsız bir çerçeve ortaya konularak, algı operasyonu yapılarak insanların sokaklara döküldüğünü ve ciddi bedeller ödendiğini söyledi.

Demokratik siyasette şiddete yer olmadığını, bütün partilerin bu konuda net ve ilkeli tavır ortaya koyması gerektiğini anlatan Yılmaz, "Bu tür provokasyonlar, bir takım sapmalar oldu diye çözüm sürecinden de vazgeçecek değiliz. Israrla, sabırla çözüm sürecini devam ettireceğiz" diye konuştu.

Ancak çözüm süreci ve kamu düzeninin bir arada olacağını, birini diğerine tercih etmeyeceklerini dile getiren Yılmaz, "Hükümetimizin politikası çok açık ve nettir, bizim kafamız net, başkalarının kafasını bilmem. Biz çözüm sürecinde de kamu düzeninde de halkın güvenliğinde de ısrarlıyız" dedi.

Bakan Yılmaz, şunları kaydetti: "6-7 Ekim olaylarının bir doğrudan maliyeti var. Doğrudan çok büyük bedelleri oldu, can kaybımız, yaralananlar oldu. Esnafımızın maddi zararları oldu. Ambulanslar, itfaiye araçlarına kadar tahribatlar oldu. Hastanelere kadar tahribatlar oldu, kamu binaları, okullar, bunlar işin doğrudan maliyeti. Bir de hesaplamadığımız, bunları çok daha aşan dolaylı bir maliyet var. Bu da o bölgenin imajının yeniden bozulması, halkın huzurunun kaçması, oraya yatırımcının ilgisinin azalması, nitelikli elemanın, turistin daha az gitmesi, insanların üretken faaliyetlerden geri çekilmesi. Bunun ekonomik, sosyal maliyetini hesaplarsanız, o doğrudan maliyetlerden maalesef çok daha fazla böyle dolaylı maliyetler var. Bunun vebali, buna yol açanların boynunda."

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.