Genç ziyaretinde, hükümete sert sözlerle yüklenen Baluken, Ak Parti iktidarının ABD ve AB'nin taşeronluğunu yaptığını iddia edip, hükümetin ülke sınırları içinde Sri Lanka modelini uygulayarak Kürt özgürlük hareketini tasfiye etme yoluna gittiğini söyledi. Baluken şunları kaydetti: "Nasıl ki Lozan da İngiliz emperyalizmi öncülüğünde Kürdistan temsilcisiz bırakılarak dörde bölündü, Arapların, Türklerin ve Farsların egemenliği altına köle bırakıldıysa bugün de gelişen süreçle birlikte Ortadoğu'da yeniden taşlar yerinden oynamaya başlamış. Yaklaşık 8 bin Kürt siyasetçi bu doğrultuda tutuklanıp cezaevine atıldı. Savaşan güçlere karşı yasak silahlar kullandı ve en önemlisi Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan'a tecrit uygulayarak kapitalist moderniteye karşı geliştirdiği demokratik modernitenin önünü kapatmak ve yeniden Kürt Halkı'nı Ortadoğu'da statüsüz bırakmak peşine düştü" diye konuştu.
Ak Parti Hükümeti'nin bu politikalarının boşa çıkarıldığını ifade eden Baluken: "Ancak son süreçteki gelişmelere baktığımızda Amed'teki 14 Temmuz Direnişi, Çukurca ve Şemdinli'de görüldü ki bu süreç boşa çıkmıştır. Kürt Halkı emin adımlarla özgürlüğüne yürüyor ve bunun önünü hiç kimse alamaz" şeklinde konuştu.
Genç ziyaretinde Gaziantep olayına da değinen Baluken, partilerinin sivillere yönelik yapılan her türlü saldırıyı kabul edilemez bulduğunu söyledi. Baluken: “Uzun süredir AKP hükümeti ve yandaş medya tarafından halkımıza ve partimize karşı yürütülen saldırı ve linç kampanyalarının son günlerde çatışmalı süreçten kaynaklanan acı kayıplardan dolayı zirveleştirilerek devam ettirildiğini büyük bir kaygı ile izlemekteyiz” dedi.
Baluken: “Özellikle son bir hafta içerisinde AKP’nin kamuoyuna yalan, yanlış bilgilendirmeler üzerinden aktardığı Şemdinli’deki gerçeklerin partimizin de dâhil olduğu bağımsız, kapsamlı bir heyet tarafından açığa çıkarılması ve Gaziantep’te nereden geldiği belli olmayan ve toplumumuzda büyük bir kaotik süreci hedefleştirdiği belli olan patlama ile birlikte bu kampanyanın pervasız bir toplumsal dalgaya çevrilmek istendiğini büyük bir üzüntü ile izlemekteyiz. Partimizin sivillere yönelik yapılan her türlü saldırıyı kabul edilemez bulduğu, kınadığı bu kapsamda Gaziantep’teki son patlama sonucu yaşanan can kayıplarını da aynı çerçevede değerlendirdiği ortada iken, sürdürülen linç kampanyasının partimize yönelik siyasal soykırım konseptinin bir devamı olduğunu kamuoyu ile paylaşmak isteriz. Daha önce de kin ve nefret söylemini en yetkili bakanların ağzından alanlarda dile getirmiş olan AKP iktidarı yaşanan bu vahim olayı fırsat bilerek toplumumuzu bölen ırkçı, milliyetçi, kin ve nefret söylemlerine toplumsal meşruiyet kazandırma gayreti içerisine girmiştir. Gaziantep’teki patlamadan dakikalar sonra AKP’lilerin olayın sorumlusu olarak partimizi hedefleştiren açıklamaları, bu açıklamaların harekete geçirdiği organize gruplar tarafından parti teşkilatlarımızın saldırıya uğraması da bunun en açık göstergesidir. İktidardan nemalanan bir kısım medya kuruluşu da AKP temsilcilerinin bu söylemlerini körüklemek üzere yayınlar yaparak bu kampanyadaki rollerini oynamaktadırlar. AKP ve yandaş medyanın söylemleri kısa bir süre içerisinde Kocaeli Darıca İlçesinde görüldüğü gibi diğer kentlerde de partimize ait binalara yönelen saldırı dalgası ile sonuçlanmıştır” dedi.
İlçedeki esnafları da ziyaret eden Milletvekili Baluken, daha sonra partililer ile birlikte Bingöl’e geçti.