Yılbaşı ve yılbaşı kutlamaları adı altında her yıl işlenen günah ve çirkefliklere dikkat çeken Genç-Der Başkanı Cana, “Miladi takvimin başlangıcı olarak Hz. İsa’nın doğum günü itibar alınmıştır. Fakat ne acıdır ki, bir peygamberin doğum günü olarak kabul edilen yılbaşında sarhoşluk, zina, isyan ve kumar gibi Yüce Allah’ın gazabına sebep olacak her türlü günah ve çirkeflikler işlenir olmuştur. Bir peygamberin doğum günü günah işleyerek kutlanamaz. Hele hele İslam toplumunda bu tür çirkefliklerin kesinlikle yapılmaması gerekir. Yılbaşı kutlamalarının islamda yeri yoktur. Yılbaşı, Hıristiyan aleminde kutlanan bir bayramdır. Bu haliyle Hıristiyanlığa da uygun değildir. Hıristiyan alemi İslami bayramlara ilgisiz ve uzak duruyorken İslam aleminde Hıristiyan bayramının yine onların istediği şekilde sözde kutlanıyor olması, kültürel asimilasyonun ve kültürel yozlaşmanın bir göstergesidir. Bu durum düşündürücü ve acı bir tablodur. Haçlı seferleriyle İslam beldelerine hakim olamayanlar, İslam beldelerinin inanç ve kültürünü tahrif edip müslümanları İslami değerlerden uzaklaştırarak kendi kültürlerini İslam toplumuna empoze etmeye çalışmaktadırlar. Bizler toplum olarak bu oyuna gelmemeliyiz. Bu kutlamalara alternatif olarak düzenlenen Allah’ın rızasına da uygun olan ve de İslam tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul gören Mekke’nin fethinin kutlandığı programlara gitmeli ve bu tür programlara dostlarımızın da katılmasını teşvik etmeliyiz. Bizler inandığımız gibi yaşamazsak gün gelir yaşadığımız gibi veya yaşamak zorunda bırakıldığımız gibi inanmaya başlarız. Rabbim bizleri dosdoğru olanlardan eylesin”dedi.
Bize düşen geçirdiğimiz yılların muhasebesini yapmaktır diyen Cana, “Bizler hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekmeli, hata ve eksikliklerimizi tespit ederek kendimiz için toplumumuz için daha iyi olanı elde etme gayretinde bulunmalıyız. Her şeyden önemlisi rabbimizin rızası doğrultusunda ümmet bilinci ile bilinçlenip yeryüzündeki zulümlerin, akıtılan kanların, ahlaksızlık furyasının durması için gayret göstermeli bir şeyler yapamıyorsak bile en azından dualarımızla bunu istemeliyiz. Her geçen gün ömrümüzden geçiyor, ömür sermayemizi tüketiyoruz, geçen ömrümüzdeki günah ve eksikliklerimizi düşünerek kendi istikametimizi düzeltmeli gerekirse bunun için gözyaşı dökebilmeliyiz. Yüce rabbimizden gireceğimiz yeni miladi yılın İslam alemine, milletimize ve insanlığa hayır ve huzur getirmesini niyaz etmeliyiz”dedi.