YÖK, fen ve edebiyat fakültesi öğrencilerinin öğretmen olabilmek için aldığı pedagojik formasyon programını kaldırdı. Karar fen ve edebiyat fakültelerinde üzüntüye yol açtı. Yükseköğretim Kurulu (yök), 5 Nisan'da aldığı karar ile fen edebiyat fakültesi öğrencilerinin aldığı pedagojik formasyon programını kaldırdı. Fen ve edebiyat fakülteleri öğrencilerinin veya mezunlarının öğretmen olmasını sağlayan sistemin kalkmasının gerekçesi ise bu bölümlerde ortaya çıkan öğretmen fazlası gösterildi. Karara göre yeni pedagojik formasyon sertifika programı açılmayacak. Daha önce açılan programlar ise mevcut öğrencilerin işlemleri bittikten sonra kapatılacak. 184 fen ve edebiyat fakültesinde okuyan 200 bin öğrenciden pedagojik formasyon alanlar karardan etkilenmeyecek. Ancak, karardan dolayı her yıl 5 bin öğrencinin mezun olduğu fen edebiyat fakültelerine olan talebin düşeceği belirtiliyor.

ÖĞRETMEN OLAMAYACAKLAR

Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, alınan kararın öğrenciler açısından moral, motivasyonu olumsuz etkileyeceğini ifade etti. Alınan kararın sadece Muş Alparslan Üniversitesi'ni kapsamadığını, Türkiye genelindeki tüm üniversitelerde uygulanacağını hatırlatan İnanç, "En son yapılan yök Genel Kurulu'na Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer bizzat katıldı. Burada başta eğitim fakülteleri olmak üzere çok önemli bazı kararlar alındı. Eğitim fakültelerinin özellikle ikinci programlarının büyük oranda öğrenci almaması kararlaştırıldı. Sanıyorum 2012-2013 eğitim öğretim yılından itibaren eğitim fakültelerinde sadece Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Sınıf Öğretmenliği ve Okul Öncesi öğretmenliği bölümlerine ikinci öğretim öğrencisi alınmaya devam edilecek. Diğer bölümlerde ise ikinci öğretim programları kapatılacak. Bu tüm Türkiye genelindeki üniversiteler için alınan bir karardır. Sadece üniversitemizi kapsayan bir karar değildir. Alınan bu kararın gerekçesi, arz talep dengesinin tutmamasıdır. Çok sayıda öğretmen yetiştiriliyor, ama bunların istihdamı anlamında ciddi bir sıkıntı olduğu görülüyor. Söz konusu bazı bölümler dışında kalan bölümlerin kapatılması yönünde karar alındı." dedi.

TERCİH OLMAKTAN ÇIKACAK

Fen-edebiyat fakültelerinde eğitim gören öğrencilerin, eskiden formasyon alabildiklerini, bu karar ile böyle şanslarının kalmadığını belirten İnanç, "Fen-edebiyat fakültelerine baktığımız vakit, son on yıldır Türkiye'nin sorunlarından birisi haline gelmiş durumdalar, özellikle temel birimler noktasında son 3-4 yıldır batıdaki üniversiteler de dahil olmak üzere bu bölümler kapanma noktasına geldiler. Eskiden fen-edebiyat fakülteleri 3 ve 4'ncü sınıflarda öğretmenlik formasyonu verebilen fakülteler idi. Örneğin fen-edebiyat fakültesi kimya bölümünde okuyan bir öğrenci, 3 ve 4'ncü sınıftan itibaren formasyon alarak öğretmen olabilme imkanına sahipti. Son dönemlerde fen-edebiyat fakültelerinden bu yetki alındı. Eğitim fakültelerinde formasyon verilmeye başlandı. Hatta bir aşaması da tezsiz yüksek lisans oldu. Yani öğrenci lisansdan mezun olduktan sonra formasyon yerine geçen tezsiz yüksek lisans yaptığında öğretmen olabiliyordu. ya da eğitim fakültelerinde formasyon alabiliyordu. Alınan bu karar ile bu imkan tamamen kaldırılmış oldu. Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer Dinçer'in yök Yönetim Kurulu ile yaptığı görüşmeden sonra Fen-edebiyat fakültelerindeki öğrencilerin formasyon alabilme imkanı kaldırılmış oldu. Bu karardan sonra temel alanlara öğrenci alınmayacak. Bunların büyük bir oranı başta fizik, kimya, biyoloji bölümleri olmak üzere kapatılacak. Bir başka kararda ise eğitim fakültelerinin ikinci öğretim kısmında büyük oranda bölümlerin kapatılmasına karar verildi." diye konuştu.

"BAŞARIYA ULAŞIR MI BİLEMİYORUM"

Bu karardan sonra üniversitelerin de sıkıntılar yaşayacağını ifade eden İnanç, bir tek öğrenci için belki de bir sınıf açmak zorunda kalacaklarını ifade etti.

Bu kararın ne kadar başarıya ulaşacağı ile ilgili net bir bilgiye sahip olmadığını ifade eden İnanç sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün tablo tamamen farklı bir noktaya geldi. Bu tablo sorunun çözümüne ne kadar katkı sunar bilemiyorum doğrusu. Olaya bir de şu açıdan bakılması gerektiği kanaatindeyim. Üniversiteler, mezun ettiği insanların istihdam sorunlarını birinci derecede düşünen kurumlar mıdır, değil midir? Asıl cevaplanması gereken soru budur. Bana göre üniversitelerin, istihdamı ikinci plana atması gerektiğine inanıyorum. Siz bu durumu diğer fakülteler için de düşündüğünüz vakit, elde fakülte kalmayacak bir durum çıkıyor ortaya. Üniversiteler hangi alan olursa olsun, varsa bir talep, o talebi karşılayan kurumlar mıdır, yoksa üniversiteler bu talebin de devamını düşünen kurumlar mıdır? Asıl cevaplanması gereken sorular bunlardır."

Halen fen-edebiyat fakültelerinde eğitim gören öğrencilerin büyük bir moral çöküntüsü içerisine gireceklerini belirten İnanç, kararın moral motivasyon noktasında kötü bir katkısı olacağı düşüncesini taşıdığını sözlerine ekledi.