Google News' te Takip Edin

Bingöl genç haberleri google

DOLAR 32,2750 % -0.04
EURO 35,1008 % -0.07
GRAM ALTIN 2.467,34 % 0,05
ÇEYREK A. 4.034,10 % 0,05
BITCOIN 65.330,01 -0.897
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 11°
Google News

SİVİL-SİYASET İHTİYACI

Genelde coğrafyamızın, daha özelde ise ülkemizin içinde bulunduğu koşullar, özellikle siyasete egemen olan gerilim, kutuplaşma ve çatışma anlayışı, inanç, etnik, sınıf, ideoloji gibi zaten var olan toplumsal ayrışmayı daha da derinleştirmektedir. Ne yazık ki bu ayrışmaların siyasi, sosyal ve ekonomik karşılığı olduğu da bir gerçektir. Bu gerçek öylesine ileri bir noktadadır ki, siyasi iktidar ve muhalefet unsurları da bu ayrışmalara dayanmakta ve gücünü nerdeyse bütünüyle bu kutuplaşmalardan almaktadır.

Son Güncelleme :

17 Aralık 2012 - 9:45

SİVİL-SİYASET İHTİYACI

Ayırımcı, çatışmacı ve ideolojik bir siyasal sistemin ve onun beslediği gerilim siyasetinin bir sonucu olarak ayrışan ve giderek bölünen toplumsal kesimler, siyasi partilerin de politik tahrikleriyle birbirlerinden daha çok uzaklaşmaktadır. Herkesin bilmesi gerekir ki; hiçbir ideoloji veya siyasal hareket, çoğulcu bir toplumun tek başına ortak paydası olamaz. İdeolojiler temelinde bir ittifak, güç birliği çabaları da sonuçsuz kalmaya mahkûmdur.

Doğrusunu ifade etmek gerekirse, adı, kimliği, ideolojisi ve programı ne olursa olsun, Parlamentoda temsil edilen mevcut siyasi partilerin hepsi ötekileştirici, ayrıştırıcı ve otoriter politikalar öngörmektedir. Kullandıkları siyaset dili ve üslupların da birleştirici, bütünleştirici olması bir tarafa, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı ve hatta çatışmacı olduğu ortadadır. Esas itibariyle bu yöntemi benimseyen siyasi aktörlerin siyasi başarıları da ancak böyle mümkün olmaktadır. Sonuçları itibariyle bu anlayışın içerde ve dışarıda toplumsal bölünmeleri hızlandırdığı da açıktır.

Bu nedenle siyasi gerilimi düşürecek, toplumsal kutuplaşmaları giderecek ve mevcut siyasete alternatif yeni bir siyaset diline ihtiyacımızın olduğu kanaatindeyim.

Küresel bir dünya içinde artık eski formatlarıyla var olamayacak olan kurum ve bunların temsilcileri tarihle, toplumla ve coğrafyayla barışık olmak, bütün gerginlikleri gidermek zorundadırlar. Bizler de, ortak akıl ve vicdan, ortak tarih ve medeniyet kodlarımızla birlikte yaşamak zorunda olduğumuza göre, öncelikle toplumsal barışımızın inşasını mümkün kılacak yeni bir siyaset dili oluşturmak zorundayız.

Bildiğimiz ama kabullenmekte zorlandığımız gerçek, toplumların farklı değerleri olduğudur. Her şeyden önce herkesin ve her kesimin bu değerlere saygı duyması gerekir. Başkalarının değerlerine saygı duyulduğu ölçüde bizim değerlerimize de saygı duyulacağını bilmeliyiz. Ancak İnsanları bir arada tutan ortak değerlerdir. Bu değerler aynı zamanda toplumun ortak paydalarıdır. Bunların korunması ve topluca sahiplenmesi barış içinde birlikte yaşamanın olmazsa olmaz koşuludur. Bu sorumluluk duygusu içinde bir araya gelip sorunların ortak bir zeminde, ortak bir dil ile tartışılması gerekir.

Mevcut siyasi zemin sivil siyasete engel görünse de, bize düşen, imkânları zorlayarak, sivil siyasetin koşullarını ortak akıl ve diyalog ile oluşturmaktır. Bunun için toplumsal kesimlerin tümü ve politize olmamış, bulunduğu alanda düzgün, temiz kalmış siyasetçi, yazar, aydın, bilim adamı, kanaat önderi gibi çok sayıda insanımızın yeterli birikim ve tarihi tecrübeye sahip olduğuna inanıyorum.

Sağduyulu davranmayı önceleyen, toplumun farklı kesimleri arasında diyalog ikliminin oluşmasına katkı sunmak isteyen, Ülkenin bütün sorunlarına duyarlı, çözümüne ilişkin de objektif ve adil davranmayı kendisine ilke edinen herkesin ‘sivil siyaset’ zemininde iletişim araçları da kullanılarak buluşmaları gerekir.

Bu bağlamda bir kıvılcım ve ilk adım olması bakımından Ankara merkezli kurulan ‘Sivil-Siyaset Platformu’ örnek teşkil edecek bir girişim olarak görülebilir. Çünkü bu Platform; toplumsal gerçekliğimiz olan din, mezhep, inanç, etnik gibi farklılıkları bir ayrışma nedeni değil, ortak bir medeniyetin asli, tabii ve eşit parçaları olarak görmektedir.

ab_erdogmus@hotmail.com

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.