Google News' te Takip Edin

Bingöl genç haberleri google

DOLAR 32,5699 % 0.16
EURO 34,8706 % 0.58
GRAM ALTIN 2.431,54 % -0,05
ÇEYREK A. 3.975,57 % -0,05
BITCOIN 66.432,00 0.667
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 23°
Google News

‘Başkanlık Sistemi’nin ekonomik anlamı – 1

Son Güncelleme :

23 Mart 2017 - 17:34

‘Başkanlık Sistemi’nin ekonomik anlamı – 1

Son dönemde, ülkegündeminin en hararetlitartışmalarıbaşkanlık sistemi üzerinden sürüyor. Sistem değişikliğinin, yeni ‘Türk tipi Başkanlık Sistemi’nin ve onunla amaçlanan siyasi istikrarın; ülkenin geleceği,yarınları için öneminin her ortamda tartışılabiliyor olması, şüphesiz, pozitif bir gelişmedir. Ancak, ülke ekonomisine etkilerinin yeterince tartışılmasına pek vakit kalmıyor zannediyorum.

 

 

Siyasi istikrar;kısa vadeli ekonomik dengelenme, uzun vadeli sürdürülebilir ekonomik büyümeve topyekûnkalkınmanın olmazsa olmazıdır. Ülkelerin uzun vadeli kredi notlarından, kısa vadeli CDS verilerine birçok makro parametreyi doğrudan etkileyen bu veri; siyasetçiler kadar, ekonomistler için de öncelikli kaygılardan biri olmalıdır. Başkanlık sistemi de (ya da Türkiye’de hayata geçmesi umulan adıyla yeni partili Cumhurbaşkanlığı sistemi), Türkiye gibi, geçmişte koalisyonlardan çok çekmiş hareketli demokrasilerde, siyasi istikrarı yakalamanın en kestirme yolu olabilir.

 

Yeni siyasi idare modeli ile, siyaset ve devlet yönetimine işlerlik kazandırılması amaçlanıyor.Yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki ve bunların diğer alt ve yan birimleri ile ilişkileri yeniden düzenleniyor.Herkes, asıl işi olan konularla ilgilenmeye bırakılıyor.

 

Başkanlık sisteminin ülkenin yarınları için önemi

 

Başkanlık sistemi gibi tek başlı,istikrarlı yönetim modellerinin,ülke ekonomisi, piyasanınişleyişi ve ortalama bir vatandaşın yaşam standartları ile ülke demokrasisi için ne anlama geleceğininçok iyi idrak edilmesi hayati önem arz eder. Güçlü bir siyasi istikrar, içeride ve dışarıda ülke ekonomisine güven kazandıracağı, liyakati önceleyen yönetim anlayışı ileüretimi ve verimliliği artıracağı için; ülke siyaseti ve demokrasisi kadar, ekonomisinin kaderi için de oldukça önemli ve gereklidir. Bunun yanı-sıra, başkanlık sistemi, güçler ayrılığı yoluyla, demokrasinin de hakkıyla yerini bulmasının önünü açar. Nitekim, batıtarzı tam liberalizm dahi; ekonomik büyüme, refah ve demokratik özgürlüğün birlikte hareket ettiğini ve öylealgılanmasıgerektiğini salık verir.

 

Ülke yönetiminde çok başlılık ya da krallık-demokrasi karışımıparlamenter sistem gibi yönetim modelleri; teoride iyi düşünülmüş olsa da, bizim gibi aşırı politize olmuş ve üretilenpastanın danispetenküçükolduğu toplumlarda, hararetli tartışmalar ve kavgaları da beraberinde getirir. Nitekim, 2001’de, halkın seçtiği bir Başbakan’a; atama ile göreve gelen bir Cumhurbaşkanı’nın anayasa kitapçığı fırlatması; modern cumhuriyete, tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşatmıştı. Bu tecrübeden çıkarılacak çok dersler mevcut. Halkın kendi seçtiği ve  5 yıl sonra hesap soracağı; sen bize şu, şu sözleri verdin ama yapmadın ya da yapamadın diye eleştirebileceği birine, doğrudan yetki vermemek akıl karı mıdır?

 

Siyasette kurumsallaşma

 

Başkanlık sistemi, aynı zamanda, siyasette kurumsallaşmadır. Demokrasinin bel kemiği siyasi partilerin, daha aktif rol üstlenecekleri yeni bir dönemi ifade ediyor. Siyasette iş bolümü ve kurumsallaşma; basit bir ekonomik ifade ile, hem karar vericinin hem uygulayanın aynı kişi olması pek etik de durmayacağı için ahlaki bir zorunluluktur da. EtyenMahçupyan’ınbir yazısındaki deyimiyle; hem ekmeği bölen, hem hangi parçayı kimin alacağını kararlaştıran ayni kişi olursa; adaletsizlik kaçınılmaz olur. Siyasette sözlü ve yazılı kurumsallaşma; ekonominin bel kemiğinioluşturan kamu ve özel tümtüzeloluşumların kurumsal kalitesi bu yüzden oldukça önemlidir.

 

Unutulmamalı ki; devleti ve onun yönetim kolu siyasal sistemi oluşturankurumların kalitesi, ülkenin kaderini belirleyen temel etmenlerden biridir.Bu toprakların yetiştirdiği en önemli bilim insanlarından Acemoğlu’nun da vurguladığı üzere, var olan kurumların işlerliği ve daha genel anlamda da kurumsal kalite; medeniyetlerin kaderini belirleyen önemli bir parametredir.

 

Bu yüzdendir ki, kuvvetler ayrılığı politik sistemlerin olmazsa olmazıdır. Yasalar ve kanunlarla yetkileri belirleyen yasama organı, bu yetkileri kullanan yürütme organı ve işleyişin denetimi ile kanunların uygulanmasını sağlayan yargı erklerinin birbirinden tamamen ayrı olması elzemdir.

 

Geçmişten bugüne

 

Siyaset bilimci değilim, ancak,anladığımkadarıyla; Başkanlık sistemininülkesiyaseti ve yönetimiiçin tam anlamı‘güçlü bir siyasi istikrar ve tam bir güçlerayrılığı’ rejimi olmasıdır…Siyasetçi ve bürokrat ilişkilerini yeniden düzenlemeyi amaçlayan bu yeni sistem; demokratik bir yönetimde güçler ayrılığını sağlamlaştıracağı gibi, siyasal sisteme istikrar ve devamlılık getirme potansiyeli de sunuyor.

 

Bu bağlamda; aşağıdaki3 önemli neden,başkanlık sistemine pozitif bakmayı makul kılıyor:


·         Ülke siyasetine politik istikrar kazandırma ve tekrar karanlık1990’lara geri gelmemek için,


·         Güçlerin, erkler,devlet organlarıarasında eşit ve adildağılması ve istikrar için tek merkeziyetçiliğe gerek kalınmaması,


·         Milletvekilleri ve parlamentonun daha bağımsızolması. Cumhurbaşkanı’nınmevcut yetkilerinin daha demokratik yönetimlerde olduğu gibi, bir nebze kısıtlanması,

 

Elbette, Başkanlık sistemi tartışmaları, Özaldöneminden bu yana bu topraklarda süreklikonuşulanönemli bir konu. O yüzden de, bu tartışmalara milletçe çok da yabancı değiliz. AK Partiiktidarınında, daha ilk döneminden bu yana, tekrar ülkegündemininönemlitartışmakonularından biri oldu. AK Parti iktidarı da, 2002’de başladığı; ancak, 2012 sonrası yavaşlayan ekonomik dönüşüm hikayesine yeni bir ivme kazandırmak için ‘Başkanlık Sistemi’nin sağlayacağı kurumsal kaliteye muhtaç.

 

Bu ay sonunda, ‘Başkanlık Sistemi’nin Ekonomisi’ başlığı altında, yeni çıkacak bir akademik makalem tam da bu konuları incelemektedir. Bir çok makroekonomik veriyi doğrudan etkileyen siyasi istikrar, siyasi tartışmaların ötesinde, ülkenin geleceği, yarınları için düşünüldüğünden daha önemlidir. Başkanlık sistemi ya da Türkiye’de hayata geçmesi düşünülen adıyla partili Cumhurbaşkanlığı sistemi, bu siyasi istikrarı yakalamanın en kestirme yolu olabilir.

 

Bu anlamda da, başkanlık sistemi, yukarıda da belirtildiği gibi, bir nebze siyasetteki ve siyasi isleyişteki bir kurumsallaşmadır. Siyasetçi ile bürokrat ilişkileri, devlet başkanı ile milletin temsilcisi milletvekilleri arasında ve siyasetçi ile devletin diğer organları arasındaki ilişkiler için bir yeniden düzenlemedir.

 

 

Dr. Bilal Bağış

Email:bilalbagis@gmail.com

 


YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.