Google News' te Takip Edin

Bingöl genç haberleri google

DOLAR 32,4795 % -0.2
EURO 34,9420 % 0.29
GRAM ALTIN 2.436,43 % 0,55
ÇEYREK A. 3.983,56 % 0,55
BITCOIN 64.926,82 1.231
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 18°
Google News

Yabani Ağaçları Meyve Vermesi İçin Gönüllü Olarak Aşılıyor

Son Güncelleme :

04 Temmuz 2022 - 14:01

Yabani Ağaçları Meyve Vermesi İçin Gönüllü Olarak Aşılıyor

Genç ilçesinde sınıf öğretmeni Ahmet Demir, 14 yıldır Murat Nehri kıyısında ve merkeze bağlı dağlık bölgelerde yabani ağaçları gönüllü olarak meyve vermesi için aşılıyor.
Dolaştığı bölgeleri daha yeşil bir alana kavuşturmak hem hayvanların hem de insanların meyve yemesini sağlamak isteyen Ahmet öğretmen, yabani meyve ağaçlarını vişne, armut, elma, kiraz ve dut gibi meyvelerle aşılamaya başladı.
23 yıldır, önceden tespit ettiği yabani meyve ağaçlarını ilkbaharda budayan öğretmen, budaması yapılan ağaçlara da aşılama yapıyor.
“14 Yıldır Genç İlçesinde Aşılama Yapmaktayım”
Aslen Elazığ’ın Arıcak ilçesinde doğan Ahmet Demir, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sınıf Öğretmenliğinden mezun olduktan sonra 2005 yılında Bingöl Merkeze bağlı Gümüşlü (Terek) köyüne ataması yapıldı. 3 yıl görev yaptıktan sonra 2008 yılında Genç ilçesi Yunus Emre İlköğretim Okuluna tayini çıkan Demir, 2020 yılından itibaren de Genç Çamlık İlkokulunda görevini sürdürmekte. Görev aldığı okullarda da öğrencilere ağaç sevgisini oluşturmak için aşılama çalışmaları yaparak öğrencilere performans notu veriyor. Demir, “Hobileri-serbest zamanı doğru değerlendirmeyi, verimli geçirmeyi daima planlamışım. Çünkü tüm okuttuğum sınıflar daima sınıfta ve okulda çiçek yetiştirme çalışmaları yapmışım. Proje ve performans notunu bu tip çalışmalar üzerinden yapmışız. Bu çalışmalar öğrencilerde empati, sorumluluk, zamanı kullanma ve yönetme ile ilgi doğru pratikler ve algılar oluşturur. Canlılar dünyasını tanımayı, doğadaki değişimi devinimi fark eder, yaşamına doğru yön verme konusunda ipuçları edinir.”
“23 Yıldır Aşılama Yapıyorum”
Demir, “Ağaç aşılamayı babamı gözlemlemeyerek öğrendim. Çocukluğumda merakım vardı. Sanırım ilk aşıyı 20’li yaşlarda klasik aşı olan kalem ve boru aşıda denedim. Yaptığım aşının tutması ile cesaretlenip araştırıp el becerisi ve aşı yöntem ve tekniklerini öğrenince daha iyi verimler alıp devam ettirdim. Kendim 23 yıldır aşı yapıyorum. En çok yoğunlaştığım dönem son 6-7 yılki dönemdir. Beni buna iten durum ise internetin hızlanıp bilgiye erişimin kolaylaşması ve yaşlı insanların anlattıkları, duyduklarım, gözlemlerim vs. Çünkü bir dut ağacının tabii ömrünün 300-400 yıl kadar olması gerçekten meyve veren bir ağaç için oldukça çarpıcı bir durum. Mesela benim dedemin babasının diktiği dut ağacı halen sapasağlam durmakta ve birçok canlı o dutun meyvesinden faydalanmaktadır. Bu da onun kendisinden sonra bıraktığı bir canlı yaşayan eser olmuştur. Bu gelenek çok eskilere dayanır ve dinimizde önem arz edilir. Bu tip dikilmiş vakfedilmiş ağaçlar tüm insanlar tarafından bakılır, korunurdu. Bu geleneği köylerde yaşatan insanlar hala var. Ancak ülkemizde hızlı kentleşmeyle birlikte bu gelenekten kopulduğunu gözlemlemekteyim.”
“Aşılama Yaptığım Ağaçları Vakfediyorum”
Demir, “Kendim yıllık 300-400 civarı aşı yaparım. Bunlar genellikle vakfedilmiş dut ağaçları, ahlât ağacına yaptığım armut, mahlebe yaptığım kiraz ve vişne aşılarıdır. Genç’te Le dız tarafında, çamlıkta, murat nehri kıyısında, çamlıkta, asker gölü çevresinde yaptığım vakfettiğim ağaçlar oldu. Dediğim gibi örf, adet ve geleneklerin bozulması ile dokunulması korunması gereken bu ağaçlar tam meyve çağına gelmeden kimileri tarafından kökünden sökülüp kendi bahçesine götürülmüş. Bu durum beni ve anlattığım tüm duyarlı insanları üzmüştür, şevkimizi kırmıştır. Doğada yabani meyve veren çokça ağaç var. Bunların çoğu meyvesinin kalitesi düşük olduğu için sadece hayvanlar tarafından tüketilmektedir. Kimi uygun anaçlara kiraz, armut, dut, vişne, kestane, üzüm vb aşılar yapılıp hem insanlar hem de hayvanlar tarafından yenilmesi sağlanır. Amacımız doğada gezerken bu tip güzel sürprizlerle karşılaşmak yağma, talan, yok etme ve kirletmek değildir. Sosyal medyadan çeşitli aşılama gruplarını takip ediyorum. Bu kişiler belli aşı dönemlerinde bir araya gelip uygun anaçlara meyve aşısı yapmaktadır. Kutladığım ve takdir ettiğim bir davranış. Doğayı yok ettikçe her an kendimizde bu yok oluşa yaklaşmış oluruz.”
“Budama Ve Aşılamayı Planlı Bir Şekilde Yapıyorum”
Demir, “Budamalar mevsimsel şartlar ve bölgesel iklim dikkate alındığında özellikle her iki doğu bölgemizde ilkbaharda en geç mart sonu gibi budama olur. Aşı ise başlangıç aşısı olarak ‘kalem aşısı’ ağaçtan ağaca ve yıllık olarak oluşan mevsimsel şartlar ‘cemre düşme durumu’ ağaca su yürüme gözlenerek değişkenlik göstermekle birlikte hava olaylarının ve mevsimsel şartların ılıman seyrettiği yıl bölgemizde şubatın ikinci haftasından itibaren yapılıp kalemleri doğru bir şekilde koruyabilsek verim düşmesine rağmen Nisan sonuna kadar kalem aşısı devam ettirilir. Kalem aşısı dediğimiz gibi ilkbaharda uygulanan başlangıç aşısıdır. Daha sonra haziranda erkenci göz, yongalı göz, yama göz, boru aşı(klasik aşı) aşıları, bilezik aşı ekim ayı sonuna kadar yinelenerek devam ettirilir. Kalem aşısı bölgemizdeki tüm meyve çeşitlerine belli aralıklarla şubat, mart ve nisan döneminde uygun kalemlerle uygun anaçlara aşısı yapılabilir. Kalem aşıları tutmayan aşılar yaz aşısıyla yenilenir. Bunlarda da fire verilirse durgun göz ve yama aşıları ile sonbahar aşıları yapılır. Aşı uygulamasını geliştiren kişi kış mevsimi dışında aşı yapabilir.”

“Bolu, Düzce ve Balıkesir’de orman ve tarım mühendisleri tarafından uygun meşe ağacına kestane yapılıyor. Ilimizde ise servi-Sivan bölgesinde ise endemik tür olan sakız ağaçlarına antepfıstığı aşısı yapılmış verim alınmakta köylüler durumdan oldukça memnun. Bu tip uygulamaların ilimizde ve bölgemizde yaygınlaşması temennimizdir.”
Haber: Murat GÖKÇE

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.