Hz. Musa'nın çok zor bir ortamda bulunması esnasında,
Firavun ve ona inananların sonu gelmiştir.
Allah Her şeye Kadir dir.
Mısır Zindanında Mursi zor durumda.
Zalim cuntacılar idam kararını verdiler.
Tıpkı Menderes gibi…
Mısır Türkiye'nin 1960 lı yıllarını yaşamaktadır.
O gün Dünya sesiz kaldı.
Sesiz kalmakla yetinmedi.
O sesizliğin arkasında Millet iradesine karşı sinsi ve kahpece Planlarını devreye soktular.
Zalim mazlumun tavrına göre yaşar.
Veya ölür.
Zalimin ömrünü uzatmaya sebep olanlar, dalkavuklar, riyakârlar ve hakkını savunmaktan çekinenlerdir.
Nemelâzımcılar, bilinçli ve şuurlu hareket etmeyenler, Allah'tan başka kimselerden korkanlar,
Zulmün devamına sebebiyet verenlerdir.
Bugün Mısır'ın durumunu en iyi anlayan;
Bu Ülkede uzun bir süre Irkçı, hak hukuk tanımayan tek parti ve cuntacı zihniyetin, zulmüne ve keyfi yönetimine maruz kalmış insanlarımızdır.
Bu Acılı dönemin sonuçlarını ve etkilerini halen içimizde zihinlerimizde hayatımızın bir çok safhalarında yaşamaktayız. O zihniyettin hazırladığı Anayasa ile yönetilmekte ve hukuksuz Demokratik olmayan uygulamalara, halen maruz kalabilmekteyiz.
Bugün Mısır'da;
Halktan hiç bir yetki almadığı halde, Halk adına, yasama, yürütme, yargı hakkını kendisinde bulan cuntacı zihniyet, emperyalist güçlerin güdümünde Müslümanlar'a her türlü eza ve cefayı görmeye devam etmektedırler.
Üstad Bediüzzaman;
"Istibdat her ne surette olursa olsun, hangi libası giyerse giysin, rast gelırsem sille vururum" demekte bizlere de son derece önemli ve bir o kadar da düşündürücü mesaj vermektedır.
Bugün İslam coğrafyasında Müslüman'ların büyük bir ekseriyeti,
Istibdatı veya sinsi zalimleri yeterince tanımamakta veya gerektiği gibi davranış şeklini sergileyememektedir.
Zalimin en keskin kılıncı şüphesiz ki, cehalettir. Cehaletin doğurduğu fakirlik neticesinde Müslüman'ların arasında, kendiliğinden oluşan kin ve nefret tohumları bizleri zehirlemeye devam etmektedır.
Bunu idrâk edemeyenler, tepkilerini yanlış zamanda ve yanlış yerlerde göstererek Müslüman'ların bütün Gücünü yok etmekte daha acı sonuçlara sebebiyet vermektedirler.
Oysa Peygamber efendimiz;
"Bir Müslüman bir delikten bir sefer ısırılır." Demektedır.
Tarih tekerrür etmiyor,
Tarih bize ders veriyor.
Hatalar tekerrür ediyor…
Bugün Mısır'da Filistin'de, Suriye'de, Irak'ta, Arakan'da, Kafkaslar'da, Doğu Türkistan'da, Afrika'nın bir çok ülkesinde, Afganistan'da Müslümanlar,
Siyonist ve emperyalist güçlerinin pençesinde kan ağlıyor.
Bu ülkelerden hangisini incelerseniz inceleyiniz istibdattın, cehaletin, ihtilafın her türlüsü ile karşılaşır, Milletin iradesinin tecceli etmediğine Şahit olur, buralarda hüküm Süren zalimlerin keyfini seyr edersınız.
Elimizden bir şey gelmiyor diye düşünüyorsak;
Bâri dua edelim…
Kafamızı iki elimizin arasına alarak, biraz düşünerek, biraz sıkılarak, biraz da Ağlayarak…
Allah'a yalvaralım…
Sonuçta nasıl olursak, neye layık olursak, öyle yönetiliriz.
Kemal TARTAR