Galatasaray-Fenerbahçe Süper Kupa Final karşılaşması,
29 Aralık 2023 tarihinde
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da oynanması planlanmıştı.!
Ancak,
Maç yaşanılan skandallara istinaden ileri bir tarihe ertelendi.!
Olayların gelişim sürecine bakalım..!
Düşüncem,
En başından itibaren,
Suudi Arabistan tercihi yanlıştı.!
Çünkü,
Arap Coğrafyası,
İsrail ve Filistin’de,
Müslüman ve Yahudi bellidir.
Fakat,
Türkiye’de maske ile gezip Müslümanlara “Arap” derler,
“Kendilerine Biz Yahudiyiz” demezler.!
Ülkede kripto problemi varken,
TFF ve Kulüpler,
Ortadoğu’da kritik gelişmelerin yaşandığı bir sürecin başlamasıyla da bu karar derhal değiştirilmeliydi.!
TFF,
Kulüplere ek gelir sağlama önerisinde bulunmuş ve bir teklif hazırlamıştır.
İki kulüp başkanı,
Ağustos 2023 tarihinde Süper Kupa finali için TFF’ye vekalet vermiştir.
2023 Süper Kupa müsabakasının en iyi teklifi veren Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da oynanması, tamamen kulüpler ve TFF tarafından ortak bir kararla belirlenmiş ve organize edilmiştir.
Mutabakatta;
Cumhuriyetin 100. yıl kutlamaları,
İstiklal Marşı okunması ve
Türk bayraklarının kullanımı taraflarca onaylanmış.!
Maç organizasyonun öncesinde,
TFF ile Suudlu yetkililer arasında sahada ve tribünlerde uyulacak kurallara ve esaslara ilişkin 20 Ekim 2023’te,
FIFA,
AFC,
UEFA ve diğer uluslararası futbol düzenleyici ve yönetici kuruluşların kurallarının geçerli olacağı protokol üzerinde mutabakata varılmıştır.!
Bizleri üzen,
Her iki Futbol Kulübü,
Arap ve İslam coğrafyasında Türkiye’nin imajını hedef alan bir operasyonun aparatı olması.!
Şüphesiz bu provokasyonun siyasî,
ticarî ve insanî sonuçları da olacaktır.
İngiliz ifşadı ve Arap nefreti ittifak halinde bu coğrafyada bütün değerleri terörize eden bir amaca sahip olduğunu unutmamalıyız.!
Maçın oynanacağı günün sabah saatlerinden itibaren, “Maç başlarken İstiklal Marşı okunmayacağı ve Türk bayraklarının sahaya alınmadığı”
iddiaları sosyal medya üzerinden servis edildi.
Sürece bakınca,
Maç başlamadan provakasyon başlatılmış.!
TFF ve iki kulüp Yöneticileri basit bir kupa finalini ellerine gözlerine bulaştırmışlar.
Olayın tetikçilerinin başında “İstiklal marşını okutmadılar” yalanını ortaya atan 28 Şubatın kiralık tetikçisi bir gazeteci..!
Olayın içinde ki slogan,
15 Temmuz darbe girişiminin parolası
“yurtta sulh cihanda sulh” cümlesi
Olaya destek verenler arasında Amerika’ya kaçan fetöcülerin sosyal medya üzerinden kışkırtıcı paylaşımları..!
Bu grupların asıl hedefi;
-Türkiye’yi karıştırmak..!
-Arap düşmanlığını pompalamak..!
-Filistin gündemini değiştirmek..!
Türkiye’de,
Arap düşmanlığının altını kazıdığınızda islam ve Müslüman nefreti çıkar.
İslam’a ve
Hz. Muhammed’e(AS) açıktan laf söyleyemeyenler
“Arap sevici.”,
“Bedevi.”
gibi sözleri sarf ederler.
Konu ise;
Atatürk değil,
İsmi üzerinden provokatif bir şekilde elde edilmeye çalışılan siyasi rant ve bunun sebep olacağı muhtemel diplomatik krizdir.
Türkiye’de siyaset üretimi konusunda ciddi bir sıkıntı var.
Son dönemde,
Atatürk maskesi takanların Politik motivasyonları çok düşük.
Maskeli Balonun yapımcıları umut vadeden lider bulamadılar.
Her krizi fırsata çevirmeye çalışan,
üretmeden satmaya kalkan müflis bir tüccarın peşine takılmak zorunda kaldılar. Ellerindeki en dinamik yapı ise futbol sektörüne öfkeli olan taraftar grupları kaldığı görünüyor.!
Sahtekarlar,
Atatürk’ü stada sokmuyorlar diye ortalığı ayağa kaldırdılar.!
Thomas Jefferson’u
De Gaulle’ü
Bismarck’ı stada sokmuyorlar,
Ya da
En yakınımızdan
Venizelos’u stada sokmuyorlar…
diye bağırıp çağıran bir millet gördünüz mü?
Düşünsenize,
George Washington’u stada sokmuyorlar diye isyan eden bir Amerikalı var mı?
Bu açıklamalar ışığında görülüyor ki,
Ülkemizi bekleyen tehlike;
Atatürk maskesi takıp,
her türlü örgütlerle işbirliği yapan,
satılmışların,
Ülkemizde hala milleti kandırıp prim yapıyor olması..!
Atatürk’ün “siyasi malzeme” yapılması suç sayılmalı!
Ayrıca,
Devlet bunlardan mutlaka hesap sormalıdır.!