23°
Yaşamın herhangi bir anında durup geriye baktığımızda geçen zaman bize çok şey anlatır. Hayallerimiz, umutlarımız, beklentilerimiz, yaptıklarımız, yapamadıklarımız, sevinçlerimiz, hüzünlerimiz… Bu arada nice ömür yitip gitmiştir. Farkında olmaksızın akıp giden zamanı geri getirmek gibi bir şansımız ne yazık ki yok. Pişmanlığımız bir film şeridi gibi kayıp giderken iş işten geçmiştir artık.
Çok şey düşünmüşüzdür, tasarlamışızdır ama bir türlü hayata geçirememişizdir. Bazen imkân olmamıştır, bazen mekân. Bazen de uygun bir zaman… Tam hayıflanacakken önümüze çıkan fırsatları da kaçırmışsak bir tarafımız hep eksik kalmıştır.
Geriye takılmadan, hem umutlarımızı beslemek hem de amel defterimizi kapattırmayacak “sadaka-i cariye” kabilinden bir şeyler yapma vaktidir. Ta ki mutluluğu yakalayalım.
Mutluluk, siz karşılık beklemeden yaptığınız fedakârlık sonrası anlam kazanır. Siz mutlu olunca çevrenizin hayatlarına da mutluluk katarsınız. İnsanoğlu beraberce yaptığı işlerden daha çok haz alır. Şüphesiz tek başınıza da hareket edebilirsiniz ama inanın yaptıklarınız hep eksik kalır. Birlikteliğin o eşsiz faydasını toplarsanız “hayır kefesini” de ağırlaştırırsınız. Hele ki gönüllüyseniz!
Bir işte gönüllüyseniz manevi karşılığı sizi öylesine olgunlaştırır ki maddiyatla karşılaştırmazsınız bile… Dolayısıyla yaşamın herhangi bir anında hayrın, güzelliğin, birlikteliğin bir yerlerinden tutarak içten bir yakarışla O’na yöneldiğinizde, hayat sizin için daha bir anlam kazanır. Çünkü siz karşılığını sadece Rabbinizden beklemektesiniz.
Sesinizi duyurmak için uygun yerler vardır. Bunlardan bir tanesi de derneklerdir. İşlevsel bir dernek, yapmak istediğiniz birçok çalışmanın zemini için en uygun yerdir. Dernekler vasıtasıyla insanlarınızı bir araya toplayıp dertlerini dinleyebilir, yerleşik olanlarla göç edenlerin bağlantılarını güçlendirebilir, çeşitli faaliyetler düzenleyip yardıma muhtaçlara ulaşabilir, gelenek ve göreneklerinizi kayıt altına alıp gelecek kuşaklara aktarabilirsiniz.
Buna benzer emellerle yola çıkmış birçok derneğimiz var. Bunlardan bir tanesi de içinde bulunduğumuz şu günlerde kurulan ‘Şerno Der’dir. Şerno; Genç İlçesine bağlı Doğanevler Köyünün Zazaca karşılığıdır. Derneğimiz bir köy derneği olsa da“memleketimize yeni bir ses” idealiyle yola çıkmış bulunmaktadır. Buradan Şerno Der Yönetim Kuruluna başarılar dileyerek “hayırda yarışanlardan” olmalarını temenni ediyorum.
Bir şehri sürekli fabrika açarak, yol yaparak, bina dikerek kalkındırmış olmazsınız. Sizin evvela kültürel anlamda kalkınmanız lazım. Size kişilik sahibi insanlardan oluşan bir toplum, Sağlıklı yaşayabilen bir nesil, Zamanını iyi değerlendirecek bireyler lazım. Ancak o zaman kalkınmadan söz edebilirsiniz. Bu manada derneğimiz toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket etmelidir. Vakit, kısır çekişmeleri bir kenara bırakarak sorumluluk alma vaktidir. Bizi kendimize getirecek bir ortak akıl, ancak bu şekilde ortaya çıkabilir.
Başarılı derneklerimiz var. Ama yeterli değil. Beklentimiz; işlevsel derneklerin açılması. Siz derneği kahvehane gibi işletirseniz normal bir işletmeden farkınız kalmaz. Adı dernek, kendi kahvehane olur. Sadece tabela derneği olmayı da kimse istemez.
Başa dönersek; hayal etiklerimizin az da olsa bir kısmını birliktelik şiarı olan bu dernekler amacıyla neden gerçekleştirmeyelim. O halde bir derneğe, vakfa, cemaate sahip çıkmak; menfaat beklemeksizin maddi-manevi destekte bulunmak bir başlangıç olsun bizim için. Emin olun kazananlardan oluruz.
Hayırlara vesile olması duasıyla…
